Ana içeriğe atla


Editörlüğünü Dr. Orhan Karaoğlu ve Dr. Nail Elhan’ın yaptığı, kendi alanlarında bilinen 28 akademisyen ve uzmanı bir araya getiren ‘İsrail: Bir Ülkenin Akademik Anatomisi’ İnkılap Kitabevinden yayınlandı. Türkiye’de İsrail üzerine en kapsamlı eser olma iddiasıyla hazırlanan kitapta, Şalom yazarları Karel Valansi ‘Bir dış politika enstrümanı olarak Türk Yahudileri,’ Doç. Dr. Umut Uzer ‘Kudüs kimin başkenti? Kutsal şehir üzerine talep ve tartışmalar’ başlıklı makaleleriyle kitaba katkıda bulundular. Kitap İsrail’i tarih, kültür, ekonomi, güvenlik, dış politika, din gibi farklı alanlarda, akademik bir şekilde,  komplo teorilerinden uzak, objektif olarak ele alarak, bu ülkeyi okuyucuya anlatıyor. Kitabı Gözlem Yayınevi ve çeşitli kitabevlerinden satın alabilirsiniz.

Bir Ülkenin Akademik Anatomisi serisinin ilki aynı editörler tarafından İran için hazırlanmıştı. Serinin ikincisi olan ‘İsrail: Bir Ülkenin Akademik Anatomisi’ için önsöz yazan Prof. Dr. Çağrı Erhan, kitabın bir başvuru kitabı niteliğinde olduğunu belirterek, uluslararası ilişkiler, tarih, sosyoloji, ilahiyat, filoloji, ekonomi gibi birçok farklı sosyal bilim alanlarını bir araya getirilmiş olmasının önemini dile getirdi. Kitabın alana en önemli katkısını “içindeki tüm makalelerin söylentilerden arındırılmış, ispatlanabilir bilgiler sunuyor olması” olarak niteledi.

Kitap ile ilgili Türk Yahudi Toplumu Eş Başkanı İshak İbrahimzadeh, “Özellikle bizim coğrafyamızda İsrail hakkında yazmak cesaret meselesidir. Tarihi gerçekleri ve akademik doğruları saptırmadan samimice yazılmış bir yazı dahi alışılmış retoriğin dışında ise yapıcı olmayan bir şekilde eleştirilmeye ve hatta provokatif bir üslupla ötekileştirilmeye mahkûmdur. İsrail gerçeğini anlayabilmek, bölgemizde barışa giden yolun en önemli duraklarından biridir. Bu kolektif eser bu açıdan da önem taşıyor ve ileri bir adım oluşturuyor. Dilerim bu ve benzeri çalışmalar çok yönlü olarak, artarak devam eder,” dedi.

Prof. Dr. Mustafa Aydın katkıda bulunanları tebrik ederken, “Türkiye açısından ise zamanla farklılaşan imgelere sahip olmuş olan İsrail, hiç kuşku yok ki tarihi, siyaseti, toplumsal ve dinsel yapısı, kültür ve sanatı, ekonomisi ve uluslararası ilişkileriyle ayrıntılı çalışılmayı hak ediyor. Tüm yönleriyle İsrail’i ele alan bu kapsamlı çalışmanın Türkçedeki kaynak eksikliğini gidereceğine ve öğrenciler, araştırmacılar ve bölge uzmanları için önemli bir başvuru kitabı,” olacağını belirtti.

Gazeteci Sedat Ergin için bu kitabın önemi, “İsrail’i 360 derecelik bir bakış açısıyla, her yönüyle akademik bir şekilde büyüteç altına yatıran çok temel bir referans kaynak oluşturmasıdır,” dedi ve bu yönüyle önemli bir boşluğu doldurduğunu ekledi.

Emekli Büyükelçi Tacan İldem, “Elinizdeki İsrail kitabı temel bir referans belge olma özelliğine sahiptir. Kitap, bir yandan Türk toplumunun önemli ve zenginleştirici dini-kültürel değeri olan Yahudilik hakkında bilgi dağarcığımızı artırmamıza diğer yandan da Türkiye ile İsrail arasındaki ikili ilişkileri tarihsel bir perspektiften ele alıp değerlendirmemize yardımcı olmaktadır. Türkiye-İsrail ilişkilerinin salt ikili olmanın ötesinde anlam ifade eden çok yönlü niteliğini daha iyi kavramamızı sağlayacak bu kaynak eserin güncel tartışmalarda daima yararlanılacak bir bilgi zemini oluşturacağına inanmaktayım,” dedi.

Şalom Gazetesi 29 Kasım 2023 https://www.salom.com.tr/haber/130128/israil-bir-ulkenin-akademik-anatomisi

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ahmet Han: “Türkiye ile İsrail kadar stratejik çıkarları bu kadar örtüşen iki ülke daha yok”

Kadir Has Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Kasım Han ile İsrail’de üç çocuğun kaçırılmasının ardından başlayan süreci, son Gazze operasyonunun hem İsrail-Filistin ilişkilerinin geleceğine hem de dünyada artan antisemitizme etkisini konuştuk. Ayrıca yaşanan tüm bu olayların Türkiye’deki yansımaları ve Türkiye-İsrail ilişkilerinin geleceğini tartıştık. Dökme Kurşun Operasyonu’ndan sonra İsrail ile Hamas arasında sükûnete karşı sükûnet anlayışı hâkimdi. Ne değişti? İsrailli üç çocuğun kaçırılıp öldürülmesi ile mi işler değişti yoksa daha önceden bunun sinyalleri var mıydı? Tarafların ikisinin de birbirleri ile ilgili bir algıları var. Kim kimin neyi ne kadar stokladığını biliyor. Bu bakımdan herkesin bir müdahale eşiğinin olduğunu düşünüyorum. Yüksek sesle çok söylenmiyor ama pişe pişe bir noktaya geldiği zaman taraflar biliyor ki artık orada mutfağa girmek, müdahale etmek lazım. Bu İsrail için Hamas’ın silahlanması ve altyapısını geliştirmesi ile ...

Orta Büyüklükte Bir Güç Olarak Türkiye’nin Dış Politikası

Farklı bölgelerde devam eden savaş ve krizler, uluslararası ilişkilerde güç rekabetini öne çıkarıyor. Buna ABD’nin büyük güç olarak alışılmış rolünü yerine getirmekteki isteksizliği de eklendiğinde, 1945’ten bu yana kurulan uluslararası düzen ve yapı taşı olan kurumlar yıpranıyor. Bunun sonucu olarak belirsizlik artıyor ve mevcut küresel sistem bir geçiş döneminin sancılarını yaşıyor. Öte yandan bu durum, orta güç olarak tanımlanan ülkelere daha geniş bir hareket alanı da sağlıyor. Bu sayede orta güçteki ülkeler, sistemde dengeyi gözeten, arabuluculuk yapabilen, bölgesinin istikrarına katkı sağlayabilen, hatta zaman zaman kapasitesinin üzerinde sorumluluk ve inisiyatif alabilen, küresel düzeyde etkili roller oynayabilen aktörler haline geliyor. Özellikle belirsizlik dönemlerinde bu ülkeler çok yönlü diplomasi, proaktif dış politika, esnek ittifak arayışları ile öne çıkabiliyor. Türkiye, bu bağlamda, orta güçte bir devlet olarak dikkat çeken bir örnek teşkil ediyor. Jeostratejik konumu,...

Her yaşam bir roman - Panama´daki Türk Yahudileri

Panama´da hızla büyüyen bir Yahudi yaşamı var. Café con Teclas kitabının yazarı gazeteci Sarita Esses´in yanı sıra Antakyalı Eli Cemal, Mersinli Musa İlarslan, Trakya kökenli Julia Kohen de Ovadia ve kuzeni İstanbullu Çela Alkabes de Eskinazi ile göç hikayelerini ve Panama´daki yaşamlarını konuştuğumuz keyifli bir sohbet sizleri bekliyor. Julia Kohen de Ovadia İstanbul doğumluyum. Babam Çanakkaleli Aron Kohen, annem ise Çorlulu Suzi Bahar.  Seneler evvel büyükbabamın eltisi Meksikalı Sultana genç yaşta çocuksuz dul kalınca küçük teyzem Donna’yı yollamasını istedi anneannemden. Donna da Sultana teyzesiyle yaşamak için Meksika’ya gitti. Orada eniştem Moises Mizrachi ile tanıştı ve evlenerek Panama’ya taşındı. Büyükbabam Nessim Bahar vefat edince anneannem Coya, ablam Malka ile iki aylığına kızını görmeye Panama’ya gitti. Ancak orada ablam eniştemle tanıştı, evlendi ve hayatını Panama’da kurdu. Dört çocuğu ve on torunu var. Ablamın düğünü için Panama’ya geldiğimizde ben Saint Pulcheri...