Ana içeriğe atla

Kayıtlar

IŞİD etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

İsrail - Hizbullah savaşının rövanşı yaşanır mı?

Suudi Arabistan’daki hareketlilik ve Lübnan Başbakanı Saad Hariri’nin istifası, hiç durulmayan Orta Doğu’da bilinmezliklere gebe yeni bir döneme geçtiğimizi gösteriyor. ABD’nin önceliği olan IŞİD ile askeri mücadele sona yaklaşırken, bölgede dengeler yeniden değişiyor olsa da sorunlar yerli yerinde duruyor. IŞİD ortak hedef olduğunda, bölgedeki temel sorunları ötelemeyi ve/ya gizlemeyi başarmıştı. Ancak IŞİD, bölgedeki sorunların bir yansıması, güç boşluğunun bir sonucuydu, hiçbir zaman ana sorun kaynağı değildi. Bölgede hala mezhepçilik, kutuplaşma, eşitsizlik, kanunsuzluk, yolsuzluk mevcut. Tüm bunlara ek olarak kimsenin elini sürmek istemediği bir yeniden yapılanma süreci, ekonomilerin yeniden işler hale getirilmesi ve mülteciler konusu var. IŞİD sorunu askeri anlamda çözüldüğünde tüm bu ötelenmiş sorunlar bir bir yüzeye çıkacak ve bundan başı ağrıyacakların başında İsrail olacak. Çünkü bölge ülkeleri kendi başlarından büyük sorunlarla uğraşırken öncelikleri ne İsrail ne de Filis...

Vatandaşlıktan çıkarmak

İsrail ’de yürürlüğe  giren yasaya göre  İ ç   İ şleri bakanlığı ,  yabancı terör örgütlerine üyeliğini tespit ettiği kişileri vatandaşlıktan çıkarabiliyor. IŞİD’e katılan  ve bu örgütün safında savaşan  20 İsrail vatandaşının isimlerinin  belirlenmesinin ardından bu kişiler  hakkında vatandaşlıktan çıkartılma işlemleri ne başlan dı. Bu  kişilerden  birinin Suriye’de çatışmada öldüğü, kalanların çoğunluğunun İsrail vatandaşı Araplar olduğu, ikisinin ise Yahudilikten Müslümanlığa geçmiş  oldukları belirtiliyor.  IŞİD’ e katılanların  vatandaşlıktan çıkarılması konusu yeni değil.  Kasım 2015’teki  Paris  (Bataclan)  terör  saldırılarının hemen ardından düzenlenen  kabine toplantısı nda  İsrail Başbakanı Netanyahu bu konudaki talebini açıkça dile getirmiş ve IŞİD’e katılıp Suriye’ye savaşmaya giden İsrailli Arapların vatandaşlıktan çıkarılması için çalışmalara başlanacağı açıklamıştı.  ...

2017 güzel başlamadın

2016 berbat bir yıldı. Dünyadaki gelişmeleri takip etmiyorsanız, Türkiye’deki olaylara güvenli bir uzaklıktan seyirci kalmayı tercih ediyorsanız bile, biraz nefes almak için müzik veya sanatla kendinizi avutmaya çalışıyorsanız da bu böyle. Gelen gideni aratır derlerdi, umut işte. Birbirimize yeni bir başlangıç, temiz bir sayfa ve en güzel dilekleri dilediğimiz bu azıcık neşe aralığı bile fazla görülmüş olmalı ki, yeni yılın daha ilk saatinde kanımızı donduran bir profesyonellikle işlenmiş bir katliama sahne oldu İstanbul’un simgelerinden biri. Yurtdışından misafir geldiğinde akla gelen ilk yerlerden biri Reina. Farklı mutfaklara özgü lokantaları, eşsiz manzarası ve keyifli müziği ile eğlenmek ve yeni takvim yılını kutlamak için bir araya gelmiş dünyanın birçok yerinden misafirlerimizle beraber bir kan gölüne dönüştü o gece. Hiç kimse böyle bir ölümü hak etmiyor. Geride kalan sevenleri böyle bir acı ile hayatlarını sürdürmeye mahkûm olmamalıydı. Yaralananlar, bu olaya tanık olup de...

İsrailli parlamenterler ilk kez NATO toplantısında

NATO Parlamenter Asamblesi Genel Kurul Toplantısı bu yıl İstanbul’da düzenlendi. Toplantıda İsrail parlamentosu Knesset’i temsilen Yeş Atid üyesi Mickey Levy ve Siyonist Birlik üyesi Omer Barlev de hazır bulundu. Bu toplantının İsrail için büyük önemi vardı çünkü ilk defa bir NATO toplantısına katılma hakkı elde edebildi. Türkiye ile İsrail arasında normalleşme anlaşmasına ilişkin görüşmeler sürerken Türkiye, NATO’da İsrail’e yönelik sürdürdüğü vetosunu kaldırdı. Böylece NATO mayıs ayında, üyesi olmayan dört ülke ile beraber İsrail´in de merkezi Brüksel’de temsilcilik açma talebine olumlu yanıt verdi. İstanbul’da bulundukları sürede bir araya geldiğimiz İsrailli milletvekillerinden Levy ile NATO konferansını, küresel terörü, Türkiye-İsrail ilişkilerini ve Arap-İsrail sorununu konuştuk. Levy, henüz çocukken Urfa ve Cizre’den göç eden ailesinin hikâyesini de bizlerle paylaştı.

Terörizmin Doğası Değil ama Karakteri Değişiyor

Terörizmin Doğası Değil ama Karakteri Değişiyor Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) bölge çalışmaları danışmanı ve Milliyet gazetesi köşe yazarı Dr. Nihat Ali Özcan ile terörizmin yeni karakteri, sosyal medyanın gücü, güvenlik- özgürlükler ikilemi ile Suriye savaşı ve Orta Doğu ekseninde Türkiye’yi konuştuk 1-     Cenevre’deki Suriye görüşmelerin bir sonuca ulaşamadan dağıldı, ateşkes boyunca süren ihlaller de var. Suriye konusundaki öngörüleriniz nedir? Kısa vadede buna bir çözüm beklemiyorum. Suriye’deki askeri tablo tarafların politik beklentilerine cevap verecek biçimde şekillenmedi. Devam edecek dinamik bir süreç ve bu resimden çıkarılması gereken DAEŞ var. DAEŞ resimden çıkarılınca ortaya çıkacak boşluğu kim veya hangi otoritenin dolduracağı, o otoriteyi kimin desteklediğine göre nasıl doldurulacağı belli değil. Bir taraftan Rusya ve Esad rejimi, bir taraftan Türkiye- Suudi Arabistan- Katar muhalifleri, bir taraftan da ABD’nin DAEŞ üzerin...

Korku imparatorluğu

Kalabalık ve gürültülü bir lokantanın duman altında kalmış sıkışık masalarının arasından hızla geçen siyah pardösülü ve fötr şapkalı beş adam, etrafa aldırış etmeden barın arkasındaki gizli kapıdan alt kata indiklerinde düşman ailenin toplantı yapan fertlerini, giysilerinin altında sakladıkları makinelilerle gözlerini bile kırpmadan taradılar. Masanın altına saklanan bacağından vurulmuş bir kişiyi ise özellikle sağ bırakarak “Git ve anlat burada olanları,” deyip çekip gittiler. Klasik bir mafya filmi sahnesi anlattığım. Suç mahallinde yaşananları dehşetle anlatacak bir tanık bırakmak, diğer grupların gözünü korkutmak, yaratılan bu korku ile caydırıcılık sağlamak, liderliğe oynamanın altın kuralıdır çoğu zaman.  (IŞ)İD’in elinde rehin tutulan İngiliz gazeteci James Cantlie’nin “Örgüt hakkındaki gerçekleri anlatıyorum,” dediği videoyu seyrederken veya seks kölesi olarak tutulan Yezidi kadınların kendi cep telefonları ile Batı basınına verdikleri detaylı röportajları okurken işte b...