Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Nisan, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Hayatı başarılı bir orkestra şefi gibi yönet!

Proje yönetimi kongresi Dinamikler’in bu seneki ana konuşmacısı İsrailli orkestra şefi ve liderlik danışmanı İtay Talgam idi. İş dünyasında yönetici olmakla, orkestra şefliği arasındaki benzerlikten yararlanarak liderlik ve iletişime dair önemli ipuçları veren Talgam’ın önce ilham verici konuşmasını dinledim daha sonra keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. İstanbul Proje Yönetimi Derneği tarafından her yıl düzenlenen proje yönetimi kongresi Dinamikler’in bu seneki ana konuşmacısı İsrailli orkestra şefi ve liderlik danışmanı İtay Talgam idi. TED konuşmacılarından biri olan ve düzenlediği Maestro Programı ile liderlik eğitimi veren Talgam, orkestra yönetmekle iş dünyasında lider olmak arasında mecazi bir bağ kurarak katılımcılara başarılı olmanın yolunu gösterdi.

Yine yeni yeniden

Groundhog Day filmini hatırlar mısınız? Hani hava durumu sunucusu Bill Murray’in, bir dağsıçanının bahar tahmini yaptığı festival için istemeyerek gittiği küçük bir kasabada aynı günü tekrar ve tekrar yaşamak zorunda kalmasının hikâyesi. İsrail ile Filistinliler arasında bir türlü ilerleme sağlanamayan barış görüşmelerini düşününce, ne büyük bir benzerlik! Bu zekice benzetmeyi yapan ben değil, Nicole Brackman ve Asaf Romirowsky. Washington Examiner’da çıkan yazılarında suçu sadece Filistinlilere atmalarına katılmasam da, onca kez ‘kısır döngü’ olarak tanımladığım görüşmeleri bu filme benzetmeleri hoşuma gitti. Dokuz ay önce görüşmeler başlarken kimsenin büyük umutları yoktu. Göreve geldiğinden beri bu konuyu ana önceliği yapmış olan ABD Dışişleri Bakanı Kerry’yi saymazsak tabi. Ne İsrail, ne de Filistin Özerk Yönetimi statükodan rahatsızlık duymuyor gibiydiler. Obama’nın da perde arkasına çekilip, tüm spot ışıklarını görevi yeni devralan Kerry’ye bırakması, büyük bir beklentisi ol

Mavi Marmara sonrası

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın geçtiğimiz günlerdeki açıklaması, Mavi Marmara konusundaki anlaşmanın 30 Mart seçimlerinden sonra imzalanabileceği sinyalini vermişti. Son zamanlarda sıklıkla karşımıza çıkan bu tür demeçlerden, yakın zamanda Türkiye-İsrail ilişkilerinde normalleşmenin önünün açılacağını bekliyoruz. Geçen sene Obama’nın iteklemesi ile gelen özrün ardından tazminat konusunda da bir anlaşmaya varılabilirse, geriye Türkiye’nin şartı olan Gazze ablukasının kaldırılması ve İsrail’in şartı olan operasyona katılan askerlere karşı açılan davaların düşmesi kalıyor. Şubat ayında El Cezire’ye verdiği röportajda Başbakan Erdoğan, “Aramızdaki ambargo kalkacak. Türkiye’den Filistin’e, Gazze’ye her türlü yardım rahatlıkla gidebilecek. Bu köprünün kurulması lazım,” demişti. Bu açıklamayı Gazze ablukasının Türk yardımları için kaldırılması, Türkiye’ye bir ayrıcalık yapılması istendiği şeklinde yorumlamıştım. Gazze’de inşası süren Türk hastanesi için gerekli malzemelerin geçişine

“Mülteci kampından döndüm”

Karel Bensusan bir psikolog. Kilis’te Suriyeli mültecilere destek veren bir STK’da görev aldı. Orada kaldığı üç ay boyunca yaşadıklarını, gözlemlediklerini, hissettiklerini benimle paylaştı, ben de yazıya döktüm. Suriye savaşının sayılarla anlatılan bilançosundan ziyade insani yönünü, Türkiye’ye sığınan mültecilerin yaşadığı zorlukları ilk ağızdan öğrenelim istedim. Ender bir isme sahip iki adaşın buluşmasının bir de ilginç öyküsü var, onu da yazının sonunda bulabilirsiniz. Karel Bensusan İstanbul doğumlu bir psikolog. Boğaziçi Üniversitesi’ni bitirince, meslek edindirme kursu İSMEK’te anaokullarında öğretmen yardımcısı olmak isteyen kadınlara eğitim verdi. Daha sonra yerel bir sivil toplum kuruluşunda (STK) Karadeniz’den İstanbul’a göç eden kadınlarla çalıştı. Travma konusunda uzmanlaşmak istemesine rağmen Kilis’te çalışan arkadaşlarının anlattıklarından, mülteci konusuna ilgi duymaya başladı. Henüz yüksek lisansını yapmadığı için terapi gözünü korkutmuş olsa da, okulda aldığı so