Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mart, 2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

HİLÂL KAPLAN "Hoş geldin Sevgilim" - beni alıntılıyor

Osmanlı'ya sığınan Sefarad Yahudileri'nin bir kısmı Edirne'ye gelerek kendi mahallelerini oluşturmuşlardı.  Yüzyıllar süren barış içindeki hayatları, Kemalist tek tipçi yönetimin teşvik ettiği linç politikası sebebiyle sona erdi. Nazi dönemindeki " Kristal Gece "den dört yıl önce, 1934'te başlayan Trakya pogromu sırasında evleri ve işyerleri yağmalanınca mecburen yurtlarını terk edip göç ettiler. Diğer pek çok gayrimüslim ibadethanesi gibi, Büyük Sinangog'un da cemaatsizleştirilmesi böyle başladı. Açılışa katılanlardan İda Benromano, aile hikâyesini şöyle anlatmış: "Annem Uzunköprülüydü benim. Babam Edirneli. 1934'te Trakya olayları olduğu vakit, annem memleketinden en son ayrılanlardan. Annem terziydi; belediye reisi ve kaymakam eşlerinin elbiselerinin dikişini bitirmeden annemin şehirden ayrılmasına izin verilmemişti.

Bienvenida Kerida (Hoşgeldin Sevgilim)

Sefarad Yahudilerinin vatan bildikleri İspanya ve Portekiz’den kovulmalarının hüzünlü şarkısı Adio Kerida (Hoşça kal sevgilim) Büyük Edirne Sinagogu’nun açılış töreninde sinagogun duvarlarında coşkuyla yankılandı Bu anlamlı şarkı yeniden, hep birlikte söylendiğinde kimilerinin gözlerinde yaş, kimilerinin eli yüreklerindeydi. Ancak dün, Sefaradların hasretini simgeleyen bu beş yüz yıllık ağıt Edirne’de farklı bir anlama büründü. 1934’te evlerinden, memleketlerinden kovulan Trakya Yahudileri başta olmak üzere bu toprakların tüm Yahudileri bu sefer sevinçle, tek bir vücut olmuşçasına bu şarkıyı söylediler ve bu sefer gözlerinden süzülen hüzün değil mutluluk gözyaşları idi.

KAREL VALANSİ: “Çocuklarımın Veli Toplantılarıyla Çakışmadıkça Dünya Borsalarını Manipüle Ediyorum.”

Bu hafta, Şalom gazetesi Ortadoğu politikası yazarlarından Karel Valansi’yle bir röportaj yaptık. Kendisiyle Ortadoğu’yu, Edirne Sinagogu’nu ve bilumum başka şeyleri konuştuk. Bahtsız röportajcı Titanik Rıfkı  Hoş geldiniz Karel Hanım. Hoş bulduk   Öncelikle isminiz neden Karel? Anlamadım   İsminizin anlamı diyorum. Karel ne demek? Tanıştığınızda ilk sorduğunuz soru bu mudur? Kar- el, karlı günde doğmuşum… Kardan el demek. Oldu mu?   Şaka yapıyorsunuz ama anlamadım ben. Peki, soyadınız Valansi’nin anlamını sorsam ona da kızacak mısınız? Valansi demek. Daha var mı başka soru böyle?  Hay Allah! Yok yanlış sorudan başladık galiba, kötü bir niyetim yoktu. Peki, isterseniz biraz Ortadoğu’yu konuşalım. İsrail’de son seçimlerde kime oy verdiniz? Anlamadım?  İsrail’de seçimlerde kime oy verdiniz? Yok, onu anladım da…   İsrail’de seçiml- Rıfkı Bey, ben Türkiye vatandaşıyım. Hadi geçtim onu Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olunca başka bir ülkede oy veremezsin. Siz

Turkey unveils Great Synagogue as Jewish population fades - I am cited as well

When the domes of Edirne's abandoned Great Synagogue caved in, Rifat Mitrani, the town's last Jew, knew it spelled the end of nearly two millennia of Jewish heritage in this Turkish town. As a boy, Mitrani studied Hebrew in the synagogue's gardens and, in the 1970s, dispatched its Torah to Istanbul after the community shrank to just three families. In 1975, he unlocked its doors and swept away the cobwebs to marry his wife Sara. "Only I am left. It happens slowly, becoming the last one," said Mitrani, 65,whose family fled here more than 500 years ago. Now a five-year, $2.5 million government project has restored the synagogue's lead-clad domes and resplendent interior ahead of its Thursday re-opening, the first temple to open in Turkey in two generations, but one without worshippers. It is part of a relaxation of curbs on religious minorities ushered in during President Tayyip Erdogan's 12 years in power. Yet it coincides with a spike in anti-Sem

Netanyahu’nun önlenemez zaferi

Uzun zamandır beklenen ve ilgiyle takip edilen İsrail seçimleri tamamlandı. Çıkan sonuç Netanyahu’nun zaferi. Bu İsrail halkının statükodan memnun olduğunu mu gösteriyor? Pek değil. Ancak kimi başbakan olarak isterimden çok kimin başbakan olmasını istemem mantığıyla oy verince yeterince sol veya yeterince sağ olarak görülmeyen, kazanma şansı düşük olan partiler oy alamadı. Ve bu erken seçim Netanyahu’nun iktidarının bir referandumuna dönüştü. Anketlerde önde görülen Herzog ve Livni’nin Siyonist Birliği halkın 2011’deki çadır hareketinden beri dile getirdiği hayat pahalılığı, sosyal adaleti öne çıkaran bir kampanya sürdürdüler. Herzog’un yeterince karizması olmaması, Netanyahu kadar iyi bir konuşmacı olmaması ve bir bakıma bu yarışta onun karşısında amatör kalması puanlarını etkiledi. Tabi en önemlisi güvenlik konusunda yeterince net bir duruş sergileyememesi ona sandalye kaybettirdi Likud karşısında. İsrail halkı için güvenlik vazgeçilmez ve en öncelikli konu.

Rusya'nın Sesi radyosunda İsrail seçimlerini konuştuk

İsrail seçimlerini değerlendirdiğim radyo yayınının ses kaydı için: http://tr.sputniknews.com/analiz/20150320/1014549860.html Seçim sonuçları Netanyahu'nun Söylemlerini Yumuşatacak Mı? İsrail'in seçim sonuçlarını değerlendiren Şalom gazetesi yazarı Karel Valansi, "Güvenlik, İsrail için her zaman öncelikli konu. Netanyahu bunu kullanarak seçim sonuçlarını belirledi" dedi. İsrail'de erken genel seçimin galibi, Başbakan Netanyahu liderliğindeki Likud partisi oldu. İşçi Partisi — Kadima ittifakıyla oluşan Siyonist Birlik'in birinci çıkması beklenirken, Netanyahu dördüncü kez Başbakanlık koltuğuna oturdu. Peki İsrail toplumunun sandıkta verdiği mesaj neydi? Sonuç, Netanyahu'nun sert Filistin söylemini yumuşatabilir mi? İsrail Başbakanı ile ABD Başkanı Obama arasında yaşanan gerilim yeni dönemde ne ifade ediyor? Bu soruların yanıtını Şalom Gazetesi yazarı Karel Valansi, Radyo Sputnik'e verdi.

An article about Turkish Jews, I am cited too

At a breaking point in Turkey: Should Jews stay or should we go?   by   Simone Wilson The gold and gray city of Istanbul spent Valentine’s Day bracing for snow. Under angry clouds, Turkish couples huddled around tabletops in the cafe quarter of Ortakoy, a historically posh neighborhood along the Bosphorus Strait. Jewelry-makers had set up stands along the alleyways to sell gleaming valentine trinkets. Crowning the scene — visible from nearly every spot in the neighborhood — were the ornate minarets of the Ortakoy Mosque, one of the city’s proudest monuments. When the mosque’s loudspeakers blasted a Saturday morning call to prayer throughout Ortakoy, all cafe chatter paused for a moment; one got the feeling its holy vibrations could split ice. If any of Ortakoy’s lovers noticed the line of well-dressed men and women who, meanwhile, were ducking through a miniature green door in a stone wall on the quarter’s edge — just across from the Shakespeare Cafe and Bar — they didn’t let it s

No way out

For the newly re-elected US President Barack Obama the plan was clear; to be the president that ended all the wars, withdrawing most of the American soldiers from the Middle East. Like in his first presidency, he targeted to expand America's military in the Asia Pacific as a top priority, and he declared the intention to shift America’s focus from the Middle East. To achieve this, he needed to solve the one problem that according to him is the mother of all problems; the Israeli-Palestinian conflict. Obama wanted to focus on the peace process between Israel and Palestinians, and Secretary of State John Kerry was eager to take full responsibility for the job. At the time, Obama’s tension with Israeli Prime Minister Benjamin Netanyahu became a known fact. Analysis on the future of American-Israeli relations had started circulating already. Obama preferred to be in the shadow in this matter and he left the spotlight to his secretary of state. Kerry was determined to resolve the c

“Bu bizim için bir milattır”

Türk Yahudi Cemaati Başkanı İshak İbrahimzadeh “Bu bizim için milattır. Çok mutluyuz” sözleriyle ifade etti 26 Mart ile ilgili duygularını. Gerçekten de öyle, Büyük Edirne Sinagogu’nun açılışının çok özel bir anlamı var bizim için. Yanlış bir kanı vardır; Türk Yahudilerinin tarihi genelde 1492 İspanya’daki engizisyondan kaçarak Osmanlı’ya sığınmaları ile başlatılır. Osmanlı’nın hoşgörüsünün bir kanıtı olan ama aradan beş yüz kusur yıl geçse dahi bir türlü ‘yabancı’ etiketinden kurtulamayan Sefarad Yahudileri günümüzde çoğunluğu oluştursa da Anadolu topraklarındaki Yahudi tarihi çok daha eskidir. Manisa’da bulunan MÖ 3. yüzyıla uzanan Sardes Sinagogu da bunun çarpıcı bir kanıtı. Roma döneminde Yahudilerin Edirne’de yaşadığı biliniyor. Tarih boyunca da Avrupa’dan gelen Yahudi göçleriyle önemli bir ticaret şehri ve Osmanlı Yahudilerinin ilim merkezi haline geldi. Birinci Dünya Savaşı öncesinde sadece Edirne’de 28 bin Yahudi yaşamaktaydı. Bu sayının büyüklüğü bugün tüm Türkiye’deki

Batı’yı nasıl kandırdık

R uhani Açıklıyor: Batı’yı Nasıl Kandırdık,  P5+1: Pişmanız… Denetlemelere Rağmen İran, Arak Plütonyum Reaktörünü Tamamlamak Üzere… Bu çarpıcı başlıklar New York Times’ın ana sayfasını süslüyor. 23 Mart 2025 tarihli gazete aslında İsrail’in ABD büyükelçiliğinin İran ile yapılacak nükleer anlaşmanın sakıncalarına dikkat çekmek için bulduğu ilginç bir yöntem. Twitter’daki bu paylaşımıyla, anlaşmadan on yıl sonra neler olacağını etkili bir şekilde göstermeyi amaçlıyor. Oysa hiçbir kampanya Netanyahu’nun Obama ile ilişkilerini çöpe atmak pahasına kabul ettiği konuşma kadar dikkat çekici olamaz. Netanyahu’nun kariyerinin konuşması olarak nitelenen kongre karşısındaki konuşmasının İran anlaşmasına yapacağı etki tartışılır ama Kerry’nin deyimiyle ‘politik bir futbol maçına’ dönüştüğü kesin.

“EINSTEIN da bir mülteciydi!”

Mülteci konusuna dikkat çekilen Diplomasi Sofraları Suriye Mutfağı’nın konuğu, kendisi de mülteci olan ödüllü Suriyeli şef Muhammed Nizar Bitar idi. Gecenin ana konuşmacısı olan İltica ve Göç Araştırma Merkezi Başkanı Metin Çorabatır mülteci konusundaki düşüncelerini Şalom için paylaştı. Diplomasi Sofraları’nın dördüncüsü geçtiğimiz hafta Suriye mutfağı ile gerçekleşti. Kadir Has Üniversitesi bünyesinde bulunan Yaşam Boyu Eğitim Merkezi ile Istanbul Culinary Institute tarafından düzenlenen ve Alman Marshall Vakfı Karadeniz İşbirliği Fonu tarafından desteklenen Diplomasi Sofraları (Food for Diplomacy), Türkiye ile komşuları arasındaki ilişkileri gastronomi aracılığıyla tartışmayı ve kültürlerarası diyalogu geliştirmeyi amaçlıyor.  Mülteci konusuna dikkat çekilen yemekte, hem Suriye mutfağının enfes yemekleri hem de sorunları masaya yatırıldı. Suriye gecesinin misafir aşçısı kendisi de mülteci olan ödüllü  Şef Mohammed Nizar Bitar  oldu. Dört sene önce Türkiye’ye yerleşen Bitar