Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Şubat, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Struma ile yüzleşme zamanı

  24 Şubat, Struma faciasının yıldönümü. 1942 yılında Nazi zulmünden kaçan 768 Yahudi, batırılan bu gemide hayatlarını kaybetti. İlk defa geçen yıl resmi törenle anılmaya başlanan Struma’nın kurbanları için bu sene de, faciadan tam 74 yıl sonra, Sarayburnu’ndan denize çelenk bırakıldı. Yıl 1941. Doğu Avrupa kendi Nazilerini yaratmış, Almanya’nın 7-8 yıla yaydığı tüm Yahudi karşıtı kararları birkaç ay içinde yasalaştırmıştı. Bölgede kurulan kamplarda Yahudiler için ‘nihai çözüm’ hızlandırılmıştı. Yahudilerin kaçmak dışında seçenekleri yoktu. Gidecek yerleri de yoktu. Kimse mültecileri kabul etmiyordu. Tek çare İngiliz mandası Filistin’di.  Nazi zulmünden kaçan Avrupalı Yahudiler hayatları pahasına Filistin’e sığınmak istiyorlardı. Filistin’de Arapların tepkisini çekmek istemeyen İngiltere ise, Filistin vizesi almayı oldukça zorlaştırmış, hatta imkansız kılmıştı.  Kara ve deniz yoluyla mülteci akını yaşanırken, bu durumdan pay çıkarmak isteyenler de yok değildi. Bunlardan bir

74. yılında Struma faciası anıldı

24 Şubat 1942 tarihinde Nazi zulmünden kaçan 768 Yahudi’nin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan Struma faciasının yıldönümü, Türkiye Denizcilik İşletmelerine ait Sarayburnu Limanında İstanbul Valiliği tarafından düzenlenen resmi bir töreni ile anıldı. Türk Yahudi Cemaati mensupları dindaşlarının anısına Kadiş söyleyebilmek için törende hazır bulundular. Tören öncesi konu ile ilgili gelen bir soruyu yanıtlayan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç, ülkemizin insani trajedilere karşı sergilediği duyarlı tavrı hatırlatarak geçen sene, Holokost’un 70. yıldönümü vesilesiyle, Struma’da hayatını kaybedenler için ilk defa bir anma töreni düzenlendiğini belirtti.  Bilgiç sözlerine şu şekilde devam etti: “Struma faciasından çıkartılacak derslerin gelecek nesillere aktarılarak, hafızalardaki yerinin korunması anlayışıyla, bu sene de 24 Şubat 2016 tarihinde İstanbul’da bir anma töreni düzenlenecek ve Struma’da hayatını kaybedenler anısına denize çelenk bırakılacaktır. Bu vesileyle, t

Facebook çifte standarda son verdi! Ankara için 'güvendeyim' butonu

Facebook, Ankara'da yaşanan kanlı saldırı sonrasında 'güvendeyim butonunu' devreye soktu. 18 Şubat, 2016 - 12:53 Sultanahmet'teki DAEŞ terör saldırısına kayıtsız kalan Facebook yönetimi, çifte standarda son vererek Ankara katliamında "güvendeyim" butonunu Türkiye'deki kullanıcıları için hayata geçirdi. İlk olarak Paris saldırıları sonrasında Fransız kullanıcılar için uygulamaya sokulan "güvendeyim butonu"nun Türkiye'deki terör saldırıları sonrasında uygulanmaması eleştirilere neden olmuştu.  Şalom Gazetesi köşe yazarı Karel Valansi de Sultanahmet saldırısının ardından sosyal paylaşım platformu Facebook'a çok haklı eleştiriler yöneltmişti.

Yazımın bir incelemesi

Filistin meselesi üzerinden kurulan Siyonist İsrail karşıtı dayanışma; yerini İran karşıtlığına bıraktı İntizar 19 Şubat 2016 Türkiye'deki Yahudi Cemaati'ne yakın bir yayın organı olan 'ŞALOM'un  internet sitesinde yayınlanan Karel Valansi imzalı köşe yazısı bölgemizde oluşan yeni dengeleri hangi kaygıların ortaya çıkarmakta olduğu konusunda dikkate değer tespitlerde bulunuyor. İsrail'in hassasiyetlerine yakın, Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerin düzelmesini arzulayan bir bakış açısından yapılan bu tespitler önemli. Zira böylece Siyonist İsrail ile bırakın ilişkilerin düzelmesini, ilişkilerin tamamen koparılması ve hatta Siyonis İsrail'in bölgeden sökülüp atılması yaklaşımına tam bir karşıtlık teşkil eden taraftan olayın nasıl görüldüğünün anlaşılması mümkün oluyor. Böylece kim kiminle hangi hassasiyetlerle bir araya geliyor, birliktelik kuruyor gibi soruların cevaplarının daha bir netlik kazanması, yapılabilecek spekülasyonların ortadan kaldırılma

Gazze’nin ikinci kapısı

Aralık ayında basına sızan Zürih görüşmelerinden sonra Türkiye ile İsrail Cenevre’de yeniden bir araya geldiler. Görüşme sonrası ilk resmi açıklama ise AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’ten geldi. Pazartesi günü Çelik, tazminat konusunda imza atmaya yakın olduklarını açıkladı. Özürden sonra tazminatta da anlaşılırsa Türkiye’nin talep ettiği maddelerden geriye sadece Gazze ablukası kalıyor. İki tarafın da olumlu tavrı, Türkiye ile İsrail arasındaki normalleşme için doğru zamanın artık geldiğini gösteriyor. Gazze konusunda sunulan yapıcı öneriler ise bu işi daha fazla yokuşa sürmek yerine, Mavi Marmara olayının iki ülke ilişkilerinde geride bırakılmak istenen bir dönem olarak kabul edildiğini gösteriyor. Gazze konusunda kilit artık deniz ambargosunun kalkması değil, Türkiye’nin Gazze’deki etkinliğinin artması. Geçtiğimiz haftalarda görüşüne başvurduğum İsrail’in İstanbul Başkonsolosu Shai Cohen’in de dediği gibi Türkiye’nin Gazze’nin yeniden yapılanmasında öncelikli ülke olması, Cenevre g

Sessizliği diyalogla kırın

Görme veya işitme engelli kişilerle karşılaştığınızda ilk tepkiniz onlara acımaksa birkaç dakika durun ve yeniden düşünün bu tepkinizi. Onların yaşamlarını ve karşılaştıkları zorluklarla nasıl başa çıktıklarını ne kadar bildiğinizi sorgulayın. Çoğunuzun bu sorulara cevabı olumsuzsa bunun sebebi bu kişileri topluma kazandırmaktansa bir kenarda, evlerinde, gözden uzakta durmalarını tercih etmemizden ileri geldiği gerçeği yüzünüze sert bir tokat gibi inebilir. Birkaç yıldan beri Gayrettepe Metro İstasyonu’nda süren Karanlıkta Diyalog sergisine Şubat ayı itibariyle Sessizlikte Diyalog da ekleniyor. Onların dünyasına onların rehberliğinde girin. Kızacak, üzülecek, zorlanacak, hayatta kalacak ama en sonunda içinizde bir şeyler değişecek Babamın bir sözü vardır; “Hiç bir zaman bir tiyatro oyununun ilk günlerine gitmek için uğraşma, göreceğin en fazla iyi bir kostümlü prova olur. Bırak oyun otursun, oyuncular rollerine tam girsinler, teknik aksaklıklar halledilsin.” Babamın bu sözü he

Şalom gazetesi dış politika yazarı Karel Valansi: İktidar her sıkıştığında İsrail kartına başvuruyor

İbrahim Varlı 4 Şubat 2016 “İsrail karşıtlığının iç politikada bir getirisi var ve maliyeti olmayan bir koz bu. İktidar sıkıştığında bu karşıtlığa başvuruyor. Ancak bölgesel gelişmeler artık ilişkilerin bu şekilde devam ettirmeye izin vermiyor” Karel Valansi, Türkiye-İsrail ilişkilerindeki normalleşme sinyallerini ilk duyuran gazeteci olarak gündeme geldi. Şalom gazetesi yazarı Valansi, normalleşmeyi sağlayan Zürih görüşmesinin perde arkını ve ilişkilerin seyrini BirGün’e anlattı. İsrail’den sonra Türkiye tarafının da bir süredir eleştirilerini azalttığını, her iki tarafta da bir sessizliğin hüküm sürdüğünü belirten Valansi, keskin çıkışlara rağmen iki ülkenin ilişkilerinin hiç bir zaman tam olarak kesilmediğini, artan ticaret verilerinin bunun en belirgin kanıtı olduğunu söylüyor.  2009’dan bu yana kopuk olan Türkiye-İsrail ilişkileri yeniden normalleşme sinyalleri vermeye başladı. Ne oldu da aradaki buzlar erimeye başladı ve neden şimdi? Benzer sinyaller dikkatli bakıldığ