Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Kasım, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Netanyahu’nun savaşı

İsrail devletinin övündüğü başlıca iki konu vardır; Yahudi devleti olması ve bir demokrasi olması. Ortadoğu'daki tek demokrasi olduğunu vurgular hep. Türkiye ile araları iyiyken, bölgedeki yegane iki demokrasi oldukları sürekli tekrarlanırdı hatta. Şimdilerde ise Türkiye İsrail'in radarının dışına çıkmış durumda. Mevcut durumu değiştirmek için bir çaba harcadığını söylemek zor. Keza Türkiye için de durum böyle. Aralarındaki o tutkulu aşk, "ne seninle ne de sensiz" durumu, şimdilik anılarla birlikte sandıklara kaldırılmış durumda. Belki bir değişiklik olursa, Netanyahu yerine yeni bir isim gelirse, İsrail ile yeni bir sayfa açmaya daha gönüllü olabilir Ankara. Ancak Türkiye-İsrail ilişkilerini konuşmak için bile önce İsrail'de hükümetin kurulması gerekiyor. İsrail siyasi bir girdabın içinde. Yakın zamanda da bundan çıkabileceğe benzemiyor. Göz ucuyla haberleri takip ediyor olsanız bile, kolaylıkla söyleyebileceğiniz, İsrail'in sürekli seçim yaptığı ama bir tü

NLTR'de Şalom gazetesi ve Türkiye'de antisemitizmi konuştuk

NewsLabTurkey 26 Kasım 2019 (Çekim tarihi 2016)

Tarihin Parladığı anlar, TV100'de Türkiye-İsrail ilişkilerinin tarihsel arka planını konuştuk

Altınbaş Üniversitesi Rektörü Çağrı Erhan ve emekli Büyükelçi Oğuz Çelikkol ile TV100 23 Kasım 2019

Manşet T24'te İsrail'deki gelişmeleri değerlendirdim

T24 Manşet 21 Kasım 2019 https://youtu.be/2HM4wQc5Whc

Söylem değişirken

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, pazartesi günü yaptığı açıklama ile ABD’nin Batı Şeria’daki (Yehuda ve Şomron) Yahudi yerleşimlerini hukuka aykırı olarak kabul etmediğini açıkladı. Yerleşimlerin barışın önündeki engel olarak tanımlandığı politikanın şimdiye kadar barışı getirmediği söyledi. Pompeo ayrıca yerleşimlerle ilgili son kararın İsrail ile Filistinliler tarafından görüşme masasında alınması gerektiğini ekledi. Kendinden önce gelen Obama’nın her yaptığını reddeden ve değiştirmeye çalışan bir başkan varken Pompeo’nun Obama ve Kerry’nin kararını değiştiriyoruz demesi bu bakımdan şaşırtıcı değil. Pompeo’nun açıklamasının ardından elimizde ne olduğuna bakalım. Barış vizyonu olarak tanımladığı ancak bir türlü açıklanamayan Yüzyılın Anlaşması. İsrail’e kısa bir zaman içinde, -birkaç sene önce gerçekleşebileceğine pek olanak vermediği- değerli hediyeleri ardı ardına sıralayan bir ABD başkanı. Kendi ülkelerinde politik sıkıntılar içinde olan Trump ve Netanyahu. İran tehdidi nedeniyl

‘Atatürk akılcılığına sıkı sıkı sarılalım’

Sıra dışı bir adam: Celâl Şengör Dr. Ali Mehmet Celâl Şengör, jeoloji dendiğinde akla gelen ilk isimlerden. Bu konuda 19 kitap, 276 bilimsel makale yayınlamış bir bilim insanı. Tarih ve felsefe ile ilgili de bir çok popüler makalenin sahibi. Biz onu bir de Fatih Altaylı ile yaptığı TV programlarından ve çok farklı, gündem oluşturan açıklamaları ile biliyoruz. Geçtiğimiz pazar günü Limmud’a katılan Şengör’e röportaj teklif ettiğimde hem hemen kabul etti, hem de muhteşem kütüphanesini tanımam için evine davet etti. Bu röportajı bizim o günkü keyifli sohbetimizden derledim. Jeoloji ile ilginiz nasıl başladı, nasıl gelişti? Çok küçükken annem bana bir kitap aldı. Üzerinde bir brontozorun kafası vardı, görmediğim hayvanlar ilginç şeyler diye düşündüm. İlkokul öğretmenim bir fen ve tabiat ansiklopedisi hediye etti. Orada bir paleontoloji bölümü vardı. Çok ilgimi çekti. Meraklıydım. Bir mikroskop seti alındı orada sinekleri inceliyordum. Yazları sık sık Bursa’ya giderdik. Anneannem ve

Siyah Kuşak Operasyonu

İsrail ordusu salı sabahı erken saatlerde, bir çok terör saldırısından sorumlu tuttuğu Filistin İslami Cihat örgütünün Gazze sorumlusu Baha Ebu al-Ata'yı öldürdüğünü açıkladı. Aynı örgütün Şam'daki temsilcisi de benzer bir operasyonla yaralandı. Buna karşılık İslami Cihat örgütü İsrail'e yönelik roket saldırısına başladı. Tel Aviv'e kadar uzanan roketler sebebiyle bir çok şehirde okul ve iş yerleri kapandı, halk sığınaklara sığındı. İsrail karşılık verdi, Gazze'de birçok İslami Cihat hedefi vuruldu. Filistin Sağlık Bakanlığı'na göre bir bölümü sivil 34 kişi öldü. Perşembe sabahı, BM ve Mısır arabuluculuğunda, iki taraf arasında bir ateşkes yapıldı ve bölge bir sonraki raunda kadar sessizliğe büründü. İki günlük gerginlik birçok farklı konuya dikkatimizi çekti. İslami Cihat liderinin bu hafta öldürülmesi, yani zamanlama, Netanyahu'nun Gantz'ın yürüttüğü hükümeti kurma görüşmelerini kilitleme çabası olarak değerlendirildi ilk bakışta. Halkı yeniden ulusa

İstanbul Üniversitesinde ‘Gelin Tanış Olalım’ etkinliği

7 Kasım Perşembe günü İstanbul Üniversitesi Auzef Kampüsü Binasında bulunan Doğu Dilleri Enstitüsü ‘Gelin Tanış Olalım’ etkinliğine ev sahipliği yaptı. Tarih Kulübü Derneği ve Doğu Dilleri Enstitüsü tarafından düzenlenen sohbete İstanbul Üniversitesi öğrenci ve hocalarının yanı sıra konuyla ilgilenen kişiler katıldı. Toplumdaki önyargıları yıkmak amacıyla düzenlenen etkinlikte görev alan Türk Yahudi Toplumu üyeleri, bu tür etkinliklerin hem diyalog kurmada hem de aynı topraklarda büyüyen bizlerin çok da farklı olmadığını göstermesi açısından önemli olduğunu söylediler. Proje yöneticisi ve gazetemiz yazarı Karel Valansi, bu tür etkinliklerin farklı üniversitelerde devam edeceğini, geri dönüşlerin çok olumlu olduğunu belirtti. Valansi, “Türkçe konuşuyor olmamız bile şaşırtıcı geliyor kimi zaman. Bizleri İsrailli, dindar ve yabancı olarak görüyorlar genelde. Türkiye’deki ibadet özgürlüğünün durumu, Türk Yahudi nüfusunun özellikleri, hangi şehirlerde Yahudilerin ya

25 yılın ardından İsrail ile Ürdün

26 Ekim, İsrail ile Ürdün arasındaki barış anlaşmasının 25. yıldönümüydü. Normal şartlarda böylesi bir tarih es geçilmez, akılda kalıcı ve şatafatlı bir şekilde kutlanırdı. Ancak bu sefer öyle olmadı. Bu önemli tarih sessiz sedasız geçiştirildi. Sadece bu durum bile iki ülke ilişkileri hakkında birçok şey söylemekte. İsrail’in Mısır’dan sonra diplomatik ilişkileri bulunan ikinci Arap ülke olan Ürdün ile 1994 yılında imzalanan barış anlaşması iki ülke liderinin vizyonları ve büyük umutlar ile imzalanmıştı. Dönemin şartları, ortak tehdit algısı ve ortak çıkarlar bu anlaşmayı mümkün kılmış, uzun yıllar kapalı kapılar ardında süregelen ilişkileri resmileştirmişti. Çoğu kez İsrail-Mısır ilişkileri gibi ‘soğuk barış’ olarak adlandırılan İsrail-Ürdün ilişkileri, şu günlerde daha da soğuklaşmış gözüküyor. Oysa İsrail’in başta Suudi Arabistan olmak üzere Körfez ülkeleri ile ilişkileri normalleşirken, Ürdün ile imzaladığı barış anlaşmasına, 25 yıldır sürdürdüğü diplomatik ilişkilerine ve bu

Karel Valansi yorumladı

Tarihçiler ve uluslararası ilişkiler uzmanlarının Amerika'nın tartışmasız gücünü ve hegemonyasını tarif etmekte kullandığı Pax America'nın sonuna mı gelindi? Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) Suriye'den güçlerini büyük oranda çekmesiyle ortaya çıkan tablo İsrail başta olmak üzere Washington'ın müttefikleri tarafından dikkatle takip ediliyor. Zira bir yandan evindeki siyasi karmaşa ile mücadele eden İsrail, ABD'nin kararı sonrası Suriye sahasında yer alan tek müttefikini kaybetti. Şalom gazetesi yazarı Karel Valansi, "İsrail Pax Americana'nın bittiğinin farkında. ABD ile müttefiklik ilişkilerinin farklı olduğunu biliyor ve bir sıkıntı anında yardımına koşacağına inanıyor. Buna karşın İsrail, artık bundan eskisi kadar yüzde yüz emin değil." diye konuştu. TÜM DÜNYA IŞİD DERKEN İSRAİL "İRAN" DİYORDU Amerika'nın Orta Doğu'dan çekilme kararının yeni olmadığını "Bu Obama yönetiminden süregelen bir anlayış." ifadesiyle