Ana içeriğe atla

Kayıtlar

lapid etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Türkiye-İsrail İlişkileri Karşılarındaki Zorlu Dönemeçlere Dayanabilecek mi?

Lapid ve Erdoğan Eylül 2022'de New York'ta bir araya geldiler Türkiye ile İsrail ilişkilerinde yeni bir dönem başladı. Uzun süren bir diplomasi maratonundan sonra, 9 Mart 2022’de İsrail Devlet Başkanı Yitzhak Herzog’un Ankara ziyareti ile netleşen yakınlaşma, Eylül ayında Birleşmiş Milletler Genel Kurul toplantısı için New York’ta bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile İsrail Başbakanı Yair Lapid’i bir araya gelmesiyle bir adım daha ilerledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Aralık 2008’den bu yana ilk kez bir İsrail başbakanı ile görüşmesi bir yana, bu tarihin bir diğer sembolik anlamı da ikili ilişkilerdeki bozulmanın başlangıç noktasını oluşturmasıydı. O dönem Erdoğan Suriye ile İsrail arasındaki görüşmelerde kolaylaştırıcı rolünü bizzat üstlenmişti. Fakat 22 Aralık 2008’de Türkiye’yi ziyaret eden dönemin İsrail Başbakanı Ehud Olmert’in ülkesine dönüşünün hemen ardından Gazze’ye düzenlenen Dökme Kurşun Operasyonu, Türkiye-İsrail ilişkilerinde bugüne kadar süre gelen kopukluğ...

Aposto - İsrail seçime gidiyor: Şimdi ne olacak?

İsrail’de koalisyon hükümeti ortaklarından Başbakan Naftali Bennett ve Dışişleri Bakanı Yair Lapid, 20 Haziran günü Meclisi feshederek erken seçime gitme kararı aldıklarını açıklamıştı. Erken seçim kararının bu hafta Meclis oturumlarında onaylanmasının ardından  İsrail,  3 yıl içinde 5’inci kez genel seçime gitmeye hazırlanıyor. Koalisyon ortaklarının anlaşması sonucunda erken seçime kadar Dışişleri Bakanı Yair Lapid geçici olarak başbakanlık görevini üstlenecek. İsrail'deki siyasi atmosferi, seçime dair öngörüleri ve Türkiye-İsrail ilişkilerini konunun uzmanlarından  Karel Valansi  ile konuştuk. İsrail'de son 3 yılda 5. kez genel seçim düzenleniyor. Bunu bir siyasi istikrarsızlık olarak yorumlayabilir miyiz? Bu kadar sık genel seçim yapılmasının arkasındaki siyasi dinamikler nedir? Bu sorunun cevabını İsrail’in seçim sisteminde bulabiliriz. İsrail parlamenter bir demokrasi ve  oransal temsil sistemi  geçerli. Yani çoğunluk partisi dışındaki partilere de al...

Halktv - Haaretz ve Şalom yazarları anlattı

Eski İsrail Başbakanı ve ana muhalefet partisi Likud’un lideri  Benjamin Netanyahu ’nun yeniden iktidara gelmesi ihtimali en çok da Türkiye ile devam etmekte olan normalleşme sürecinin nasıl etkileneceği sorusunu akıllara getiriyor. Başbakanlığı döneminde Türkiye ile yaşanan gerek Filistinlilere yönelik tutumu gerekse infial yaratan Mavi Marmara olayı gibi krizlerin başrol oyuncularından biri olan Netanyahu’nun yeniden seçilme olasılığını İsrail’in önemli gazetelerinden Haaretz’in köşe yazarı  Gideon Levy  ve Şalom Gazetesi yazarı  Karel Valansi  ile konuştuk. Netanyahu’nun dönüşü ve normalleşme süreci Netanyahu'nun sözkonusu erken seçimlerde sandıktan çıkması ihtimali üzerine Türkiye ile olan normalleşme sürecinin nasıl etkileneceğini sorduğumuz iki yazar, hemen hemen aynı çizgide cevap verdiler. Levy:   “Ben Netanyahu’nun yeniden iktidara gelmesi durumunda İsrail ve Türkiye arasında devam eden normalleşme sürecinin etkileneceğini düşünmüyorum. Çünkü Netan...

Marko Paşa ve seçim barajları

Geçtiğimiz hafta Avrupa Birliği Bakanlığı’nın toplantısına katıldım. Toplantı dediğime bakmayın koca bir anfi yetmedi, iki balo salonuna canlı yayın yapıldı. Bu dönemde, AB Bakanı bile üyeliği yakın bir hedef olarak görmezken, bu büyük ilgi gerçekten dikkat çekici. Açılış konuşmasında AB Bakanı Volkan Bozkır, başbakanın devrim niteliğinde bir genelge yayınlanarak, çıkarılacak tüm yasaların AB ile uyumu için bakanlığının görüşüne başvurulacağını açıkladı. Bu genelge, bu olağanüstü kalabalığın sebebini de açıklıyor. Toplantıda bal üreticisinden kadın hakları derneğine, azınlık vakıflarından kent konseylerine kadar tüm STK’lar hazır bulundu. AB bakanlığının önemi arttı artmasına ama bakanlık tüm sorunların dile getirildiği ‘Marko Paşa’ haline geldi. Katılımcılar ana sorunlarını vize muafiyeti, maddi destek, tüzel kişilik ve Türkiye’nin yurtdışındaki hasarlı imajı olarak sıraladı. Bozkır’ın da üzerinde durduğu Türkiye’nin zedelenmiş imajını düzeltmek için olguları yönetebilmek, bunun için...

İsrail’de yeni hükümet, yeni dış politika

İsrail’in 22 Ocak’taki seçimlerden beri beklenen koalisyon hükümeti, haftalar süren yoğun pazarlıklar sonrasında kuruldu ve yemin ederek göreve başladı. Obama’nın 20 Mart’taki ziyaretine yetiştirilen hükümet, gücünü kaybetmiş Binyamin Netanyahu liderliğinde başbakanlık provası yapan acemi siyasetçiler Yair Lapid ve Naftali Bennett ile Dışişleri eski Bakanı Tzipi Livni’nin partilerinden oluşuyor. Yisrael Beytenu Partisi’nin Lideri Avigdor Lieberman ise süren mahkemesine rağmen Dışişleri koltuğunu garantilemiş durumda. Bu durum değişim isteyenler arasında hayal kırıklığı yaratıyor. ABD Başkanı Barack Obama’nın ziyaretine kısa süre kala kurulabilen koalisyon, yeni ve hırslı siyasetçileri ile dikkat çekiyor ancak kurulma aşamasının bu kadar uzun sürmesi kalıcılığını da sorgulatıyor.

İsrail'in Yeni Yıldızları

22 Ocak’ta gerçekleşen seçimlerden beri beklenen koalisyon hükümeti, sıkı pazarlıklar sonucu kurulabildi. Netanyahu, kadim ortakları Ultra-Ortodoks partilerden vazgeçerek Dışişleri eski Bakanı Tzipi Livni ile el sıkıştı ve son seçimlerin yıldızları Lapid-Bennett işbirliğine karşı savaş vermek zorunda kaldı. ABD Başkanı Barack Obama’nın ilk Ortadoğu gezisinde pas geçtiği İsrail’i ziyaret edeceği 20 Mart tarihinden hemen önce göreve başlayan hükümette kimse tam anlamıyla tatmin olmuş değil. Netanyahu, Savunma Bakanlığı’nı elinde tuttuysa da, Yesh Atid’e Eğitim, hiç hoşlanmadığı eski çalışanı Naftali Bennett’e Ekonomi ve Ticaret Bakanlığı’nı bırakmak zorunda kaldı. Bennett için Lapid ile yaptığı güç birliği beklentisinin üstünde kazançlar sağlarken, Lapid için Dışişleri veya İçişleri yerine Maliye Bakanlığı’na razı olmak hayal kırıklığı yaratıyor. En büyük kazanan ise on bir sandalyesine karşılık dört bakanlık alan Yisrael Beytenu. Dışişleri Bakanlığı da halen davası süren Avigdor Lieber...

Sürprizler Ülkesi

Bir sürprizler ülkesi İsrail. Bu son seçimler, bir gün sonrasını bile öngörmenin mümkün olmadığını gösterdi yeniden. Heyecansız bir seçim kampanyası sürüyordu. Hiçbir adayın ülke sorunlarını çözecek önemli bir vaadi yoktu. Anketlere göre sonuç da en baştan belliydi. Netanyahu’nun Lieberman ile kurduğu ittifak birinci gelecek, güçsüz sol ve bölünmüş merkez partiler önemli bir sandalye sayısı çıkaramayacak, Netanyahu eskisinden daha da sağ bir koalisyon kuracaktı. Barış kaybedecek diyordum istemeden. Yerleşim inşaatları sürecek, yıllardır zaten tıkanmış olan iki devletli çözüm gerçek anlamda rafa kalkacak, İsrail’in yurtdışındaki imajını düzeltmesi ve özellikle İran konusunda destek bulması daha da zor olacaktı. Tek dikkatleri çeken yenilik siyasete yeni atılan bilişim milyoneri Naftali Bennett ve eski televizyoncu Yair Lapid idi. Ancak seçim günü her şey değişti.

Habertürk'te yayınlanan yazım: İsrail sandığında Lapid sürprizi

Tüm anketlerde başta gözüken Likud-Beitanu için bu seçimlerin kolay bir zafer olacağı tahmin ediliyordu. Yeni politikacı Naftali Bennett ilgi toplarken, Binyamin Netanyahu’nun başbakan olacağı ve daha da sağ bir hükümet kuracağı tahmin ediliyordu. Hatta seçmenin daha da sağa kaydığı, sol partilerin güçsüz, merkez partilerin de bölünmüş olduğu, klasik sağ-sol yerine sağ ve aşırı sağ çekişmesi yaşandığı konuşuluyordu. Ancak çarşamba sabahki sonuçlar tüm tahminleri çürüttü. 42 sandalyeyle girdiği yarışta 31 sandalyeye düşen Likud-Beitanu’nun ardından eski TV sunucusu Yair Lapid’in partisi 19, İşçi partisi 15, dindar sağcı Naftali Bennett’in Yahudi Evi Partisi ve Şas ise 11’er sandalye kazandı. Bu sonuçlarla 120 sandalyelik mecliste sağ partilerin hükümdarlığı azaldı, sağ ve sol-merkez partilerin ağırlığı ise yarı yarıya oldu. İsrail Devlet Başkanı Şimon Peres’in hükümet kurma görevini Netanyahu’ya vermesi beklenirken, kuracağı hükümetin geniş tabanlı bir koalisyon olacağı tahmin edi...