Ana içeriğe atla

Kayıtlar

anma töreni etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Zülfü Livaneli “Tarihi sadece öğrenmek değil, yüzleşmek gerekiyor”

Kamuoyunun farkındalığını ve dikkatini Struma faciasına ve kurbanlarına çeken isimlerin başında yazar Zülfü Livaneli gelir. 60 yıllık aşkının izinden İstanbul´a gelen Alman profesörle, hayatın acımasızlığı içinde yıpranmış bir kadının kendi aile sırlarını keşfetmesini anlatan Serenad romanı, bir milyonuncu baskısını gerçekleştirdi. Romanı, yakın zamanda bir Netflix filmi olmaya hazırlanan Zülfü Livaneli ile facianın 80. yıldönümü öncesinde bir araya geldik. Struma faciasının 80. yıldönümünde Zülfü Livaneli ile Serenad Haftalarca Sarayburnu açıklarında bekletilen ve daha sonra Karadeniz’e çekilip Sovyet torpidosuyla batırılan Struma gemisi Holokost’tan, ölümden kaçan Yahudileri taşıyordu. Ancak 768 kişiye mezar olan gemiden sadece bir kişi sağ kurtulabildi. Türkiye’de geniş bir kitle İstanbul kıyılarında gerçekleşen Struma Faciasını onun kitabından öğrendi. Dillerden düşmeyen şarkıların, onlarca dile çevrilmiş romanların yazarı Zülfü Livaneli ile Struma faciasının 80. yıldönümünde bir a...

Struma, Mefkure, Salvador, Parita

David Stoliar ve Siyam İsmail (Aslan) Tarihler 1941 yılını gösterdiğinde, Doğu Avrupa kendi Nazilerini yaratmış, Almanya’nın 7-8 yıla yaydığı tüm Yahudi karşıtı kararları birkaç ay içinde yasalaştırmıştı. Bölgede kurulan kamplarda Yahudilerden kurtulmak için kabul gören ‘nihai çözüm’ün uygulamaları hızlandırılmıştı. Hedef haline getirilen Yahudilerin kaçmak ya da ölümü beklemek dışında bir seçenekleri yoktu. Gidecek, onları kabul edecek bir yerleri de yoktu. Tek çare İngiliz mandası altındaki Filistin olarak gözüküyordu.   Ancak, Nazi zulmünden kaçan Avrupalı Yahudiler hayatları pahasına Filistin’e sığınmak isterken, Arapların tepkisini çekmek istemeyen İngiltere, vize almayı oldukça zorlaştırmış, hatta imkansız kılmıştı. 1939 yılında Beyaz Belge’nin (MacDonald White Paper) yayınlanması ile Filistin’e gelecek Yahudi sayısına kota konulmuş, illegal akını engellemek için Türkiye dahil, rota üzerindeki ülkelere baskı yapılıyordu.  Katliamların yoğunlaştığı 1942-1944 yılla...

1986 Neve Şalom Kurbanları Anıldı / Acılarımız hep aynı

6 Eylül 1986’da Neve Şalom Sinagoguna düzenlenen korkunç saldırıda hayatını kaybeden 22 kişi düzenlenen bir törenle anıldı. Terör kurbanlarının anısına yakınlarının yaktıkları mumlarla başlayan tören Türkiye Hahambaşılığı Vakfı Danışmanı Beri Koronyo’nun anlamlı konuşmasıyla sürdü. Hayatını kaybedenler için okunan duaların ardından Aşkenaz Mezarlığında bulunan anıt mezar ziyaret edildi. 6 Eylül 1986 Cumartesi sabahı saat 09.17’de Neve Şalom Sinagogu acımasız bir terör saldırısına uğradı. Sinagogu basan teröristler, ellerindeki makineli tüfeklerle Şabat ibadetlerini yerine getirmekte olan kişilere saldırdılar, birkaç dakika süren silahlı saldırıda 22 Yahudi hayatını kaybetti. Şabat duasını kana bulayan bu korkunç katliamın 33. yıldönümünde hayatını kaybeden Aşer Ergün, Avram Eskenazi, Bensiyon Levi, Binyamin Ereskenazi, Daniel Daryo Baruh, Davit Behar, Eliyezer Hara, İbrahim Ergün, İsak Barokas, İsak Gerşon, Jozef Alhalel, Leon Levi Musaoğlu, Mirza Ağajan Babazadeh, Moiz Levi, Dr. Mo...

Struma Commemoration Speech

Honorable governors, ambassadors, consul generals and representatives of international organizations, His Eminence Chief Rabbi, Venerable Spirituals Leaders, Dear Members of the Turkish Jewish Community and esteemed guests, Year 1941. Eastern Europe had created its own Nazis and enacted within a couple of months, all anti-Jewish decrees issued by Germany in the previous 7-8 years. In the camps established within the region, the ‘final solution’ was accelerated for the Jews. Jewish people had no choice but to escape or wait for their death. They had nowhere to go. Nobody wanted to take them. Their only solution was to go to Palestine, under British mandate. At the expense of their lives, European Jews escaping from the Nazi persecution wanted to take refuge in Palestine. Whereas the British not wanting to irritate the Arabs, were raising difficulties or even made it impossible to obtain a visa. While there was an influx of refugees by land and by sea, there were also those who wis...

Struma anma konuşması

Saygıdeğer valim, büyükelçiler, başkonsoloslar  Uluslararası kuruluşların temsilcileri,  Sayın Hahambaşım, değerli Ruhani Liderler,  Türk Yahudi toplumunun mensupları ve değerli konuklar, Yıl 1941. Doğu Avrupa kendi Nazilerini yaratmış,  Almanya’nın 7-8 yıla yaydığı tüm Yahudi karşıtı kararları  birkaç ay içinde yasalaştırmıştı.  Bölgede kurulan kamplarda Yahudiler için ‘nihai çözüm’ hızlandırılmıştı.  Yahudilerin kaçmak ya da ölümü beklemek dışında bir seçenekleri yoktu.  Gidecek yerleri de yoktu. Kimse onları kabul etmiyordu.  Tek çare İngiliz mandası altındaki Filistin’di.  Nazi zulmünden kaçan Avrupalı Yahudiler  hayatları pahasına Filistin’e sığınmak istiyorlardı.  Arapların tepkisini çekmek istemeyen İngiltere ise, vize almayı oldukça zorlaştırmış, hatta imkansız kılmıştı.  Kara ve deniz yoluyla bir mülteci akını yaşanırken,  bu durumdan pay çıkarmak isteyenler de yok değildi.  Bunlarda...

Basında Struma anma

Struma Faciası'nda hayatını kaybedenler anıldı İkinci Dünya Savaşı sırasında İstanbul açıklarında batırılan "Struma" gemisinde hayatını kaybedenler için anma töreni düzenlendi. ruma Faciası'nda hayatını kaybedenler anıldı İkinci Dünya Savaşı sırasında İstanbul açıklarında batırılan "Struma" gemisinde hayatını kaybedenler için anma töreni düzenlendi. İkinci Dünya Savaşı yıllarında ülkelerindeki zulüm ve Holokost'tan kaçan 768 Yahudi'nin bulunduğu "Struma" adlı geminin, 24 Şubat 1942'de Karadeniz'de batırılmasının yıl dönümü nedeniyle anma töreni düzenlendi. Sarayburnu Limanı'nda düzenlenen anma törenine İstanbul Vali Yardımcısı Cemalettin Özdemir , Türkiye Hahambaşısı İsak Haleva, Türk Yahudi cemaati mensupları ve uluslararası kuruluşların temsilcileri katıldı. Özdemir, törendeki konuşmasında, "Struma faciası"nda hayattan koparılan 103'ü çocuk 768 mağduru saygıyla andığını ifade ederek, geminin ırkçı saldırılardan...

Bir daha tekrarlanmasın, bir daha asla!

  Bir heyecan vardı yüreğimde. Hissettiğim duyguyu en iyi anlatabilecek kelime bu. Haftalardır hummalı bir çalışma yapılmış, organizasyonun eksiksiz olması için her detay düşünülmüştü. Ankara’ya gidiyorduk! Hem de Holokost’u anmaya, az şey mi? Holokost kurbanları tıpkı diğer ülkelerde olduğu gibi benim ülkemde de anılacaktı resmi bir törenle. Türkiye’nin kalbinin attığı Ankara’da üstelik! Yahudilerin İbrani takvimine göre nisan ayında Holokost’u andığı Yom Aşoa günü var. 2005 yılında da BM Genel Kurulu’nda oybirliği ile alınan bir kararla Auschwitz’in kurtulduğu gün olan 27 Ocak, Uluslararası Holokost Anma Günü olarak ilan edildi. Son beş yıldır Türkiye’de de yapılan resmi törenler Neve Şalom ve Ortaköy sinagoglarında düzenlendi. Tören geçen sene Kadir Has Üniversitesi’ne, bu yıl da Bilkent Üniversitesi’nin salonlarına taşındı. Bu senenin bir diğer özelliği ise törene Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Cemil Çiçek’in de katılacak olmasıydı. Bu seneki tören, ilk kez Türkiye ...

Holokost Anma Töreni bu sene Ankara'da

27 Ocak, İkinci Dünya Savaşı sırasında kurulan en büyük toplama ve ölüm kampı olan Auschwitz- Birkenau'nun kurtuluş günü olarak kayıtlara geçti. İnsanlık tarihinin en utanç verici trajedilerinden biri olan Holokost'ta (Yahudi Soykırımı) 6 milyon kişi hayatını yitirdi Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu,  Türkiye  dâhil 104 ülkenin oybirliği neticesinde 2005 yılında aldığı bir kararla 27 Ocak gününü  Nazi  kurbanlarının anılmasına adayarak Uluslararası Holokost Anma günü ilan etti. BM üyesi her ülkenin Holokost kurbanlarını anması ve ülkesinde Holokost ile ilgili eğitici programlar geliştirmesi bekleniyor. Bu kararla amaçlanan, her ülkenin ‘gelecek soykırımları’ önleyecek bilinci toplumlarında yaratmasını sağlamak. Bu bilince sahip ülkelerin Holokost inkârcılığını kabul etmeyip  din  ile etnik farklılıklara dayalı ayırımcılık ve şiddeti kınaması beklenmekte. Türkiye, bu günü dünyanın birçok ülkesiyle birlikte dört yıldır anmakta.  Dışişleri ...