Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Aralık, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Halkın gücü

Kamuoyu bir ülkenin dış politikasını etkileyebilir mi? Siyasi karar alıcıların askeri müdahale kararlarında kamuoyu yoklamaları ne dereceye kadar etkili? Kamuoyu ne kadar güçlü? Bu sorular 2013 yazından beri kafamda dönüp duruyor. Hatırlarsanız Ağustos 2013’te Suriye’de Esad güçlerinin kimyasal silah kullandığı iddiası gündeme bomba gibi düşmüş, ABD Başkanı Obama tam bir yıl önce söylediği “Esad rejiminin kimyasal silah kullanması kırmızı çizgidir” sözünün arkasında duracağını belirterek bu silahların kullanımını cezalandıracak sınırlı bir müdahaleye hazırlandığını açıklamıştı. Dışişleri Bakanı John Kerry’nin ateşli konuşmasının ardından müdahale kararı beklenirken, Obama son anda bu kararı Kongre’ye bıraktığını açıklamıştı. İngiltere parlamentosunun reddi, BM’nin isteksizliği bu gelişmede muhakkak ki pay sahibi, ama bu koşullar daha önce ABD’yi durdurmaya yetmemişti. Burada bakılması gereken, kararı etkileyebilecek bir de kamuoyu var. Irak ve Afganistan savaşlarının hatırası henü

Marko Paşa ve seçim barajları

Geçtiğimiz hafta Avrupa Birliği Bakanlığı’nın toplantısına katıldım. Toplantı dediğime bakmayın koca bir anfi yetmedi, iki balo salonuna canlı yayın yapıldı. Bu dönemde, AB Bakanı bile üyeliği yakın bir hedef olarak görmezken, bu büyük ilgi gerçekten dikkat çekici. Açılış konuşmasında AB Bakanı Volkan Bozkır, başbakanın devrim niteliğinde bir genelge yayınlanarak, çıkarılacak tüm yasaların AB ile uyumu için bakanlığının görüşüne başvurulacağını açıkladı. Bu genelge, bu olağanüstü kalabalığın sebebini de açıklıyor. Toplantıda bal üreticisinden kadın hakları derneğine, azınlık vakıflarından kent konseylerine kadar tüm STK’lar hazır bulundu. AB bakanlığının önemi arttı artmasına ama bakanlık tüm sorunların dile getirildiği ‘Marko Paşa’ haline geldi. Katılımcılar ana sorunlarını vize muafiyeti, maddi destek, tüzel kişilik ve Türkiye’nin yurtdışındaki hasarlı imajı olarak sıraladı. Bozkır’ın da üzerinde durduğu Türkiye’nin zedelenmiş imajını düzeltmek için olguları yönetebilmek, bunun için

'Diplomasi Sofraları'nda İsrail ile lezzetli diyaloglar

Kadir Has Üniversitesi bünyesindeki Yaşam Boyu Eğitim Merkezi ve Istanbul Culinary Institute tarafından düzenlenen, Türkiye ve komşuları arasındaki ilişkiyi gastronomi üzerinden inceleyen ‘Diplomasi Sofraları’ etkinliğinin bu ayki konuk ülkesi ise İsrail idi. Kadir Has Üniversitesi bünyesindeki Yaşam Boyu Eğitim Merkezi ile Istanbul Culinary Institute tarafından düzenlenen ve Alman Marshall Vakfı Karadeniz İşbirliği Fonu tarafından desteklenen Diplomasi Sofraları (Food for Diplomacy), Türkiye ve komşuları arasındaki ilişkileri gastronomi aracılığıyla tartışmayı ve kültürlerarası diyaloğu geliştirmeyi amaçlıyor. Şalom Gazetesi’ne konuşan proje yöneticisi Serdar Dinler, hedeflerinin ortak yemek kültürünü kullanarak ülkeler arası politik, kültürel ve sosyal diyalogu artırmaya yardımcı olmak olduğunu söyledi. Bu bağlamda projenin ilk toplantısı için Ermenistan’dan ödüllü bir şef davet edilirken, ikincisi ise geçtiğimiz hafta İsrailli Şef Ruthie Rousso ile gerçekleştirildi. Çarşamba