Ana içeriğe atla

Kayıtlar

bennett etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Aposto - İsrail seçime gidiyor: Şimdi ne olacak?

İsrail’de koalisyon hükümeti ortaklarından Başbakan Naftali Bennett ve Dışişleri Bakanı Yair Lapid, 20 Haziran günü Meclisi feshederek erken seçime gitme kararı aldıklarını açıklamıştı. Erken seçim kararının bu hafta Meclis oturumlarında onaylanmasının ardından  İsrail,  3 yıl içinde 5’inci kez genel seçime gitmeye hazırlanıyor. Koalisyon ortaklarının anlaşması sonucunda erken seçime kadar Dışişleri Bakanı Yair Lapid geçici olarak başbakanlık görevini üstlenecek. İsrail'deki siyasi atmosferi, seçime dair öngörüleri ve Türkiye-İsrail ilişkilerini konunun uzmanlarından  Karel Valansi  ile konuştuk. İsrail'de son 3 yılda 5. kez genel seçim düzenleniyor. Bunu bir siyasi istikrarsızlık olarak yorumlayabilir miyiz? Bu kadar sık genel seçim yapılmasının arkasındaki siyasi dinamikler nedir? Bu sorunun cevabını İsrail’in seçim sisteminde bulabiliriz. İsrail parlamenter bir demokrasi ve  oransal temsil sistemi  geçerli. Yani çoğunluk partisi dışındaki partilere de al...

Halktv - Haaretz ve Şalom yazarları anlattı

Eski İsrail Başbakanı ve ana muhalefet partisi Likud’un lideri  Benjamin Netanyahu ’nun yeniden iktidara gelmesi ihtimali en çok da Türkiye ile devam etmekte olan normalleşme sürecinin nasıl etkileneceği sorusunu akıllara getiriyor. Başbakanlığı döneminde Türkiye ile yaşanan gerek Filistinlilere yönelik tutumu gerekse infial yaratan Mavi Marmara olayı gibi krizlerin başrol oyuncularından biri olan Netanyahu’nun yeniden seçilme olasılığını İsrail’in önemli gazetelerinden Haaretz’in köşe yazarı  Gideon Levy  ve Şalom Gazetesi yazarı  Karel Valansi  ile konuştuk. Netanyahu’nun dönüşü ve normalleşme süreci Netanyahu'nun sözkonusu erken seçimlerde sandıktan çıkması ihtimali üzerine Türkiye ile olan normalleşme sürecinin nasıl etkileneceğini sorduğumuz iki yazar, hemen hemen aynı çizgide cevap verdiler. Levy:   “Ben Netanyahu’nun yeniden iktidara gelmesi durumunda İsrail ve Türkiye arasında devam eden normalleşme sürecinin etkileneceğini düşünmüyorum. Çünkü Netan...

Independent Türkçe - Uzmanlar, Türkiye-İsrail ilişkilerinin geleceğini değerlendirdi

Şalom Gazetesi'nden Karel Valansi, İsrail'deki koalisyon hükümetinin çok hassas bir dengede sürdürülmeye çalışıldığını, bunun diğer partilere taviz olduğu anlaşılınca hükümetin erken seçim kararı aldığını söyledi. Likud ve Netanyahu'nun çok güçlü olduğu kimilerine göre Netanyahu'nun kazanacağına kesin gözüyle bakıldığını dile getiren Valansi, "Bu Netanyahu başkanlığında İsrail'in Türkiye ile olan ilişkisi yani Erdoğan ile Netanyahu arasındaki "kan uyuşmazlığı" düşünüldüğünde çok olumlu bir gelişme olmaz. Ancak her iki lider de pragmatik ve "ilişkiler kesinlikle bozulur" diye kati bir sonuç da çıkarmamak gerekir" yorumunda bulundu.   Karel Valansi / Fotoğraf: Twitter   Türkiye-İsrail ilişkileri tam rayına girdi derken Naftali Bennett başkanlığındaki koalisyon hükümeti kendini feshetme kararı aldı. İkili ilişkilere etkisini  Türkiye'nin Tel Aviv eski büyükelçisi Oğuz Çelikkol, Şalom Gazetesi'den Karel Valansi, İsrailli gazeteci Ra...

Rusya ile Ukrayna arasında

Dindar bir Yahudinin kutsal Şabat günü (Cumartesi) seyahate çıkması pek rastlanan bir durum değildir. Bu nedenle İsrail Başbakanı  Naftali Bennett 'in pazar gününü beklemeksizin, cumartesi günü önce Moskova'ya ardından Berlin'e gitmesinin çok geçerli bir nedeni olmalıydı. Şabat kuralları ancak hayati durumlarda bozulabilir. Bennett'in bu kararı alması durumun vahametini, aciliyetini ve İsrail'in omuzlarındaki yükün ağırlığını göstermesi açısından dikkat çekici.   İsrail beklenmedik bir biçimde Rusya ile Ukrayna arasında arabuluculuk görevini sahiplenmiş durumda. İsrail ilk kez uluslararası bir krizde böylesi önemli bir rol üstleniyor. Bennett ise bu konuda tecrübesini bilmediğimiz bir aktör. Tam da bu sebeple Türkiye ile normalleşme çabalarını İsrail Devlet Başkanı  Isaac Herzog  üstlendi diye düşünürken, Bennett kendini çok daha çetin bir işin ortasında buldu. Tüm iyi niyetine rağmen sonuç alması bir hayli zor. İsrail ilişkilerini bozmak istemediği iki ülke arasınd...

New York’tan Ramallah’a

Erdoğan, Biden’ın görüşeceği birkaç liderden biri olacağına inanıyordu. Söylemdeki bu radikal değişim, hem Biden’a yönelik hayal kırıklığının dışa vurumu, hem de Kırım açıklamasıyla kızdırdığı Moskova’ya yönelik bir gönül alma adımıydı. Biden ile görüşmek isteyip olumsuz yanıt alanlardan biri de Filistin Yönetimi Lideri Mahmud Abbas oldu. New York, İsrail-Filistin sorunu konusunda bir toplantıya tanıklık edemedi ama, tarihi bir buluşma bu hafta Ramallah’ta gerçekleşti. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu toplantılarına katılmak üzere New York’a giden Cumhurbaşkanı  Recep Tayyip Erdoğan , “ABD ile Türkiye'nin ortak çıkarlara dayanan iki dost ve müttefik ülke” olduğunu söyleyerek başladığı ziyaretini, “İki NATO ülkesi olarak şu andaki gidiş pek hayra alamet değil. Amerika ile olan münasebetlerimde geldiğimiz nokta maalesef iyi bir nokta değil” diyerek tamamladı. Birkaç gün içindeki bu söylem değişikliğinin sebebi, yüksek beklentilere rağmen ABD Başkanı  Biden  ile bir görüşmen...

Marko Paşa ve seçim barajları

Geçtiğimiz hafta Avrupa Birliği Bakanlığı’nın toplantısına katıldım. Toplantı dediğime bakmayın koca bir anfi yetmedi, iki balo salonuna canlı yayın yapıldı. Bu dönemde, AB Bakanı bile üyeliği yakın bir hedef olarak görmezken, bu büyük ilgi gerçekten dikkat çekici. Açılış konuşmasında AB Bakanı Volkan Bozkır, başbakanın devrim niteliğinde bir genelge yayınlanarak, çıkarılacak tüm yasaların AB ile uyumu için bakanlığının görüşüne başvurulacağını açıkladı. Bu genelge, bu olağanüstü kalabalığın sebebini de açıklıyor. Toplantıda bal üreticisinden kadın hakları derneğine, azınlık vakıflarından kent konseylerine kadar tüm STK’lar hazır bulundu. AB bakanlığının önemi arttı artmasına ama bakanlık tüm sorunların dile getirildiği ‘Marko Paşa’ haline geldi. Katılımcılar ana sorunlarını vize muafiyeti, maddi destek, tüzel kişilik ve Türkiye’nin yurtdışındaki hasarlı imajı olarak sıraladı. Bozkır’ın da üzerinde durduğu Türkiye’nin zedelenmiş imajını düzeltmek için olguları yönetebilmek, bunun için...

İsrail’de yeni hükümet, yeni dış politika

İsrail’in 22 Ocak’taki seçimlerden beri beklenen koalisyon hükümeti, haftalar süren yoğun pazarlıklar sonrasında kuruldu ve yemin ederek göreve başladı. Obama’nın 20 Mart’taki ziyaretine yetiştirilen hükümet, gücünü kaybetmiş Binyamin Netanyahu liderliğinde başbakanlık provası yapan acemi siyasetçiler Yair Lapid ve Naftali Bennett ile Dışişleri eski Bakanı Tzipi Livni’nin partilerinden oluşuyor. Yisrael Beytenu Partisi’nin Lideri Avigdor Lieberman ise süren mahkemesine rağmen Dışişleri koltuğunu garantilemiş durumda. Bu durum değişim isteyenler arasında hayal kırıklığı yaratıyor. ABD Başkanı Barack Obama’nın ziyaretine kısa süre kala kurulabilen koalisyon, yeni ve hırslı siyasetçileri ile dikkat çekiyor ancak kurulma aşamasının bu kadar uzun sürmesi kalıcılığını da sorgulatıyor.

İsrail'in Yeni Yıldızları

22 Ocak’ta gerçekleşen seçimlerden beri beklenen koalisyon hükümeti, sıkı pazarlıklar sonucu kurulabildi. Netanyahu, kadim ortakları Ultra-Ortodoks partilerden vazgeçerek Dışişleri eski Bakanı Tzipi Livni ile el sıkıştı ve son seçimlerin yıldızları Lapid-Bennett işbirliğine karşı savaş vermek zorunda kaldı. ABD Başkanı Barack Obama’nın ilk Ortadoğu gezisinde pas geçtiği İsrail’i ziyaret edeceği 20 Mart tarihinden hemen önce göreve başlayan hükümette kimse tam anlamıyla tatmin olmuş değil. Netanyahu, Savunma Bakanlığı’nı elinde tuttuysa da, Yesh Atid’e Eğitim, hiç hoşlanmadığı eski çalışanı Naftali Bennett’e Ekonomi ve Ticaret Bakanlığı’nı bırakmak zorunda kaldı. Bennett için Lapid ile yaptığı güç birliği beklentisinin üstünde kazançlar sağlarken, Lapid için Dışişleri veya İçişleri yerine Maliye Bakanlığı’na razı olmak hayal kırıklığı yaratıyor. En büyük kazanan ise on bir sandalyesine karşılık dört bakanlık alan Yisrael Beytenu. Dışişleri Bakanlığı da halen davası süren Avigdor Lieber...

Sürprizler Ülkesi

Bir sürprizler ülkesi İsrail. Bu son seçimler, bir gün sonrasını bile öngörmenin mümkün olmadığını gösterdi yeniden. Heyecansız bir seçim kampanyası sürüyordu. Hiçbir adayın ülke sorunlarını çözecek önemli bir vaadi yoktu. Anketlere göre sonuç da en baştan belliydi. Netanyahu’nun Lieberman ile kurduğu ittifak birinci gelecek, güçsüz sol ve bölünmüş merkez partiler önemli bir sandalye sayısı çıkaramayacak, Netanyahu eskisinden daha da sağ bir koalisyon kuracaktı. Barış kaybedecek diyordum istemeden. Yerleşim inşaatları sürecek, yıllardır zaten tıkanmış olan iki devletli çözüm gerçek anlamda rafa kalkacak, İsrail’in yurtdışındaki imajını düzeltmesi ve özellikle İran konusunda destek bulması daha da zor olacaktı. Tek dikkatleri çeken yenilik siyasete yeni atılan bilişim milyoneri Naftali Bennett ve eski televizyoncu Yair Lapid idi. Ancak seçim günü her şey değişti.

İsrail seçimleri geldi çattı

İsrail salı günü genel seçimlere gidecek. Adaylar ülke sorunlarını çözecek önemli bir yenilik sunmasalar da, bu kritik erken seçim ile İsrailli seçmenler geleceklerini şekillendirecek başrol oyuncuların belirleyip ülkelerinin geleceğini emanet edecekler İsrail 22 Ocak’ta erken genel seçimler için sandık başına gidecek. 120 sandalyelik Knesset’te yer alabilmek için yarışan adaylar, yüzde 2 olan barajı geçmek zorunda. Tal yasası nedeniyle Kadima ile bozulan koalisyon ve bütçe çıkarmadaki zorluklar ile alınan erken seçim kararında Netanyahu anketlere göre önde giderken, bir çok yeni aktör de sahneye çıktı.