Ana içeriğe atla

Kayıtlar

ateşkes etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Ateşkes neden önemli?

Her şey şüphe çeken bir minibüsün durdurulmasıyla başladı. Gazze’nin Han Yunus şehrinde ıssız bir bölgede bekleyen van, El Kassam Tugayları’nın dikkatini çekti ve aralarında silahlı çatışma çıktı. İsrail’in rutin olduğu anlaşılan ancak bu sefer oldukça ters giden istihbarat operasyonu böylece ayyuka çıktı. Hamas İsrail’in sınır şehirlerine 400’e yakın roket attı. İsrail de Gazze’ye düzenlediği hava saldırısında El Aksa Televizyonu dahil 100 kadar hedefi vurdu. Çatışmalarda 12 Filistinli iki İsrailli hayatını kaybetti. Son dört yılın en şiddetli çatışmasının yaşandığı iki günün ardından, olaylar daha da büyüyüp kimsenin istemediği bir savaşa dönüşmeden, ateşkes sağlandığı duyuruldu. Olayların fitilini ateşleyen gizli operasyonun hangi amaçla veya ne kadar süredir yapılmakta olduğunu bilmemize şu an için imkân yok. Ancak Gazze’nin içinde yürütülen bu istihbarat çalışmalarının artık daha zor yapılabileceğini söylemek mümkün. Ama asıl soru, tam da Mısır aracılığıyla Hamas ile ateşkes gö...

Yeni Türkiye’nin İsrail politikası nasıl olacak?

Çatışmanın ilk günlerinde yazmıştım, İsrail ve Hamas yeniden hiç bitmeyen bir savaşın rövanşına giriştiler. Dört çocuğun öldürülmesiyle tırmanan olaylar, tarafları nihai amacı tam belirlenemeyen bir çatışmaya sürükledi. Barış anlaşmasına varamayan, ancak ateşkeslerle mola alan İsrail ve Hamas, defalarca denedikleri gibi bu sefer de düşmanlarını yok edemedi, arzuladıkları gibi haritadan silemedi. Hamas’ın ‘terör tüneli’ olarak anılan, Gazze’den İsrail’e bağlanan tünellerin inşasına ve silah üretimine hız verdiğinin açıklanması, sil baştan başlangıç noktasına geri dönüldüğünün de kanıtı. Her seferinde olduğu gibi, iki taraf da kendi zaferlerini ilan ettiler ancak gerçekte bir kazanan yok. Başta can kayıpları olmak üzere yaşanan zarar ve acı ortada. Çatışma öncesi Filistinliler nezdinde dahi destek kaybeden, ekonomik sorunlarla boğuşan, şimdilerde çatırdamakta olan birlik hükümetinden medet uman Hamas, etraf durulduktan sonra yeniden düşecek olsa dahi, bir direniş örgütü olarak popülarit...

Fırtına öncesi sessizliği

İsrail ile Hamas arasında barış hayal mi? Bu soruyu Aralık 2012’de meydana gelen bir önceki Gazze operasyonundan beri soruyorum. 2012 yılı sonunda Mısır aracılığıyla elde edilen ateşkese tarafların riayet etmesi, hem İsrail hem de Hamas’ın çıkarlarına uygun düşüyordu. ‘Sükûnete karşılık sükûnet’ birçokları gibi benim de ulaştığım sonuçtu. Ateşkes sonrası İsrail ile Gazze sınırında uzun sayılabilecek bir sakinlik dönemi yaşandı. Hamas ateşkes maddelerine uymak için azami gayreti sarf ediyor, roket atışlarına engel oluyordu. Mursi iktidarı sonrası Hamas’a karşı sertleşen Mısır kendi sınırında inşa edilmiş ‘ticari’ tünelleri yıkarken, İsrail ablukayı kaldırmasa bile hafifletiyordu. Suriye konusunda İran ile fikir ayrılığına düşmesiyle geleneksel İran-Suriye-Hizbullah ittifakından uzaklaşan Hamas, bir de Mısır’da güvendiği Müslüman Kardeşler’in iktidardan devrilmesiyle bölgesinde yalnızlaşmıştı. Gazze’de yaşanan ekonomik sorunlar ve birçok araştırmanın da ortaya koyduğu, halkın Hamas’a k...

Tehlikeli ilişkiler (2)

Zor bir hafta geçti. Bir yanda Hitler’li bol beddualı mesajlar, öbür yanda yılan benzetmeli düşmanca açıklamalar. Bir de her İsrail-Filistin çatışmasında olduğu gibi tüm olanlardan doğrudan sorumlu tutulan, taraf olmaya zorlanan, İsrail’i kınaması ‘tavsiye’ edilen dünya Yahudileri. Olayların Türkiye’deki yansımasını anlatmaya gerek yok. Herhangi bir gazeteyi elinize alın, Twitter veya Facebook’ta şöyle bir gezinin yeter. İsrail’in devlet politikalarının eleştirilmesi ile tüm Yahudileri suçlamaya varan ırkçılık arasındaki -ince olduğunu kabul etmediğim- o çizginin nasıl bilinçli/bilinçsiz aşıldığını görürsünüz. Bu durum hiç şüphesiz Filistin konusunda her zaman taraf olduğunu açıklayan Türkiye’deki algı yönetiminin doğal bir sonucu. Bu nedenle İsrail rahatlıkla eleştirilirken, Filistin’in BM temsilcisinin  “İsabet etsin veya etmesin Hamas’ın sivil halkı hedef alan roketleri insanlık suçudur,”  açıklaması pek yer bulamıyor. Öte yandan Paris’te yaşanan son olaylar bu gidişatın...