Ana içeriğe atla

Kayıtlar

doğu akdeniz etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Sil baştan sevmek gerek bazen

Yıl 2014. Dönemin İsrail Enerji Bakanı  Silvan Şalom , Bloomberg'e bir röportaj verir; "Doğal gazı bulduğumuzdan beri dünya ülkeleri tarafından daha fazla kabul görüyoruz." Doğu Akdeniz'de keşfedilen doğal gazın her anlamda İsrail'i ve bölgeyi değiştireceğinin dile getirilişiydi bu sözler. Geçen bu sürede, doğal gaz İsrail için en önemli stratejik kozlardan biri haline geldi. Doğal gaz sadece enerji güvenliği ve ekonomiyi etkilemedi, aynı zamanda diplomatik bir güç olarak bölgesel işbirliklerinin gelişmesinin de kapısını açtı.  Bugüne baktığımızda, tek bir mil boru hattı döşenmemiş olmasına rağmen doğal gaz varlığıyla Doğu Akdeniz'in jeopolitiğini dönüştürmüş durumda.  İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi (GKRK) arasında oluşan ittifak, Mısır'ın başkenti Kahire'de temelleri atılan Doğu Akdeniz Gaz Forumu'na (DAGF) dönüşmüş, bu ülkeler dışında İtalya, Fransa, Ürdün, Filistin Yönetimini bir araya getirmiş, AB ve ABD'nin de desteğini almı...

Erdoğan'ın İsrail açılımı ne anlama geliyor? T24 - yorumlarımla

Uzmanlar yorumluyor; Erdoğan'ın "Rusya Kırım'a çöktü" sözleri ne sonuç doğurabilir, İsrail açılımı ne anlama geliyor?  Aydın Sezer, Karel Valansi ve Soli Özel, T24'e değerlendirdi... Valansi: Yakın zamanda Hamas konusunda bir gelişme bekleyebiliriz T24 ve Şalom yazarı  Karel Valansi , Erdoğan’ın potansiyel Herzog ziyareti ve İsrail’le ilişkilere dair açıklamalarının “çok olumlu” olduğunu ifade etti.  “Henüz İsrail tarafı sessiz”  diyen Valansi,  “Görüldüğü kadarıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan ilişkileri daha önceden Ankara’yı sert bir şekilde eleştirmiş olan Başbakan’la (Benet) değil, Cumhurbaşkanı Herzog ile geliştirmekten yana”  değerlendirmesinde bulundu. Mavi Marmara olayı sonrasında dahi iki ülke arasındaki ilişkilerin kapalı kapılar ardında devam ettiğini vurgulayan Valansi,  “Anlaşılan o ki şimdi de böylesi bir hareketlilik var ve özellikle Ankara ilişkileri iyileştirmekten yana”  dedi. Valansi, Türkiye’nin İsrail’le ilişkileri normalleştirme gi...

2022’de Türkiye’nin Orta Doğu politikası

Yeni bir yılı hep ışıltılarla kutlarız. Hani o ışıltılar, parıltılar bize aydınlık, neşeli bir yeni yıl getirsin umuduyla. Oysa 2020 ve 2021’i yaşadıktan sonra yeni bir yılı kutlamak bir yana, hiç bitmeyen bir karabasanı ve o karabasanın içinde küçük nefes aralıkları bulmaya çalışarak geçiriyoruz günlerimizi. Bana sorsanız geçen yıl deyince hala 2019 diyebilirim. O kadar verimsiz, o kadar sevimsiz, o kadar üzücü geçti son iki sene. O nedenle bir yanım eski yılbaşılar gibi sevinçliyken, diğer yanım yeni yılın yeni bir şey getirmeyeceğinin bilinciyle buruk.  31 Aralık 2021’den 1 Ocak 2022’ye geçerken taksimetreleri sıfırlamadık. Tam tersine yeni yıla elektrik, doğal gaz, benzin, motorin ve LPG'ye yapılan zamlar ve Noel tatili sonrası hareketlenen dış piyasalar ve düşen TL değeri ile girdik. 2022’de Türkiye’nin ana konusunun ekonomi olmaya devam edeceğini ve erken seçim olasılığından dış politikaya her şeyin bunun çevresinde şekilleneceğini söylemek mümkün.  Kasa boş olduğunda dı...

Türkiye-İsrail İlişkilerinde Yeni Dönem -Röportaj Doğu Akdeniz Politik

Şalom Gazetesi Yazarı & Gazeteci Karel Valansi, Türkiye-İsrail ilişkilerinin dinamiklerini, Doğu Akdeniz’de İsrail’in stratejisini ve İsrail’in Ortadoğu’daki dış politikasını Doğu Akdeniz Politik’e değerlendirdi. Dış basındaki birtakım haberlere göre Türkiye ve İsrail’in, ilişkileri normalleştirme çabalarının bir parçası olarak kapılı kapılar ardında görüşmelerde bulundukları ve Türkiye’nin İsrail’e Büyükelçi atadığı iddia edilmişti. Bu iddia edilen gelişmeleri nasıl yorumluyorsunuz ? Türkiye-İsrail ilişkileri yeni bir boyut mu kazanıyor ? Bu yıl içinde bir kaç kez Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerde normalleşme olasılığı tartışıldı. Bu konunun özellikle Türk basınında yer almasının İsrail’e bir mesaj niteliği taşıdığını düşünüyorum. Yorumcuların var olan gelişmelere dayanarak İsrail ile normalleşmenin gerekli ve olumlu bir adım olarak belirtmesini ise halkı böyle bir gelişmeye hazırlama çabası olarak yorumlayabilirim. Bu çabanın elbette ki Türkiye’nin dış politikada içinde b...

Doğalgaz her şeyi affeder mi?

D oğu Akdeniz’de son yıllarda ardı ardına keşfedilen doğalgaz yatakları, enerji jeopolitiği ile bölge ülkelerinin stratejik değer ve gücünü arttıran önemli bir faktör haline geldi. İsrail, Mısır ve Kıbrıs’a ait münhasır ekonomik bölgelerde yapılan araştırmalar, bu havzalarda keşfedilmeyi bekleyen daha da zengin yataklar olduğunu müjdeliyor. 2009’da Tamar ve 2011’de Leviathan’ın keşfi ile dünyanın sayılı doğalgaz kaynaklarına sahip olduğu ortaya çıkan İsrail’i, Afrodit ile Güney Kıbrıs, Zohr ile Mısır takip etti. Bu büyüklükteki doğalgaz keşfi her üç ülke için de oyun değiştirici bir gelişme. Doğalgaz ithalatçısından ihracatçısına rol değiştiren İsrail ve ekonomik olarak oldukça sıkıntıda bulunan Güney Kıbrıs ve Mısır için bu durum öncelikle enerji tedarik sıkıntısından kurtulup bu konuda bağımsızlıklarını kazanma anlamına geliyor. Bunun önce iç piyasada ardından ihracatın başlamasıyla getireceği ekonomik iyileşme de göz ardı edilemez düzeyde. Öte yandan doğalgaz maddi getiriden çok,...

İsrail’in doğalgaz kartı ve Türkiye (2)

İsrail için en önemli stratejik kozlardan biri doğalgaz. Bunu da en doğru şekilde kullanmak, enerji politikalarından sadece ekonomik değil diplomatik kazanç da elde etmek istiyor. Bloomberg’e verdiği röportajda İsrail Enerji Bakanı  Silvan Şalom , “ Doğalgazı bulduğumuzdan beri dünya ülkeleri tarafından daha fazla kabul görüyoruz ” dediğinde, doğalgazın her anlamda İsrail’i değiştirebileceğini en açık şekilde dile getirdi. Ancak ihracat için çıkış yolu, ilişkilerin limoni ile savaş hali arasında gidip gelen komşularından geçiyor. Güven ortamının eksikliğinde de doğalgazı dünya piyasasına satmaya çalışmak, çıkarmaktan daha zor oluyor.

Hayırlara vesile olsun!

Bölge sorunlarını çözmekten çok turistik bir geziyi andıran ABD Başkanı Obama’nın İsrail ziyaretinden tek kazancı kendisine şüphe ile yaklaşan İsrail halkının kalbini kazanması olarak özetlenebilirdi. Konuşmaları ile özellikle gençleri büyüleyen Obama, bu ilk resmi ziyaretinde İsrail’in güvenliğine verdiği önemi vurguladı, ‘Lanetzach’ diyerek “ittifakımız ilelebet devam edecek” garantisini verdi. İsrail’in yerleşim politikasını eleştirmesine, iki devletli çözümü vurgulamasına rağmen bu ziyaret, hiçbir somut gelişme yaşanmadan sona eriyordu. Derken son saatlerde beklenmedik bir gelişme oldu; İsrail Başbakanı Netanyahu, Başbakan Erdoğan’dan özür diledi, Erdoğan da Türk halkı adına kabul etti. Aylardır geldi gelecek denen bu özür ile iki ülke arasındaki kriz, üç yılın sonunda Obama sayesinde aşılabildi.