Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Haziran, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Twitter ve Karanfiller

Son haftalarda oldukça farklı yaşıyoruz. Sabah kalkıp ilk iş Facebook ve Twitter’dan gelişmeleri öğreniyoruz, Mizah gücümüzü sonuna kadar kullanıyoruz, Siyahlar, kırmızılar giyiniyoruz, Parklara çıkıp forumlar düzenleyerek doğrudan demokrasinin ilk adımlarını atıyoruz, Meydanlarda toplanıp, çiçekler dağıtıyoruz ya da sadece duruyoruz, Saat 9 olduğunda ışıkları yakıp söndürüyor, olabilecek en akortsuz seslerden en anlamlı, en ahenkli müziği yapıyoruz, Tepkimizi gösteriyoruz. Tüm tepkimiz, daha iyi bir gelecek için.

İran’dan umut ışığı

14 Haziran İran seçimleri öncesinde olumsuz bir tablo vardı karşımızda. 2009 seçimlerinde oy sayımı bitmeden Ahmedinecad’ın galibiyetinin açıklanması, “Oyum nerede?” diye soran halkın protestosunun şiddetle bastırılması, Yeşil Hareket’in başarısızlığıydı umutsuzluğa iten. İran’ın en büyük otoritesine karşı kazanamamıştı reform isteyen halk. Birçoğu, “nasılsa sayılmayacak” diyerek oy vermeyi bile düşünmüyordu. 2009 seçimlerinden sonra Ahmedinecad ile bir dört yıl daha geçirmiş, İran’ın gittikçe dünyadan koparıldığını, yaptırımların ağırlaştığını, ekonomik darboğazın sıkılaştığını görüyorlardı. Reformist liderler Musavi ve Karrubi ise hâlâ ev hapsinde tutuluyordu. Rejim tarafından onay alanlar ancak seçimlerde aday olabiliyor İran’da. Bu da yine dini lidere bağlı bir kurum tarafından belirleniyor. Reddedilenler arasında Ahmedinecad’ın desteklediği Meşai ve İran devrimi liderlerinden eski Cumhurbaşkanı Rafsancani de var. Yeni bir 2009 yaşanmaması için internet yavaşlatılıp, belli progra

İran seçim sonuçları Kadir Has Üniversitesi´nde değerlendirildi

İran seçimleri, sonuçları ve bölgeye olası etkileri, değerli konuşmacıların katılımıyla, Kadir Has Üniversitesi’nde düzenlenen seçim sonrası panelinde masaya yatırıldı. 17 Haziran günü, Uluslararası İlişkiler ve Avrupa Çalışmaları Merkezi (Center For International and European Studies, CIES) ve The Hollings Center tarafından düzenlenen panelde İran seçimlerinin sonuçları ve etkileri tartışıldı. Kadir Has Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doçent Dr. Serhat Güvenç moderatörlüğünde gerçekleşen panelde, CNN Türk Dış Haberler Editörü Enis Erdem Aydın, Ortadoğu ve İran araştırmacısı Dr. Arzu Celalifer Ekinci, Kadir Has Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümü öğretim görevlisi Doçent Dr. Ahmet K. Han ve Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gencer Özcan konuşmacı olarak katıldı.

Özür sonrası Türkiye-İsrail ilişkileri New York’ta tartışıldı

Mavi Marmara olayı ardından bozulan Türkiye-İsrail ilişkileri New York’ta düzenlenen bir panelde tartışıldı. Özür sonrası ilişkilerin daha iyiye gideceğini öngören konuşmacılar arasında İsrail’in Türkiye eski büyükelçisi de bulunuyor. Sivil Toplum Kuruluşu Bnai Zion Foundation tarafından 6 Haziran günü New York Manhattan’da Türkiye-İsrail ilişkilerinin tartışıldığı bir toplantı düzenlendi. ‘Özür sonrası Türkiye ve İsrail nerede? Nereye gidiyor?’ adlı toplantıya konuşmacı olarak İsrail’in Türkiye eski Büyükelçisi Uri Bar Ner ile Suny Maritime College öğretim görevlisi Dr. Mark Meirowitz katıldı. ABD Başkanı Barack Obama’nın inisiyatifi ile telefon görüşmesi yapan Başbakan Tayyip Erdoğan ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve beraberinde gelen özrün tartışıldığı toplantıda iki ülke ilişkileri açısında olumlu bir dönemin başladığına dikkat çekildi. Umut verici bir gelişme olarak değerlendirilen özür ile birlikte, iki ülkenin ticaretle artarak devam eden işbirliğini diğer alanlarda

Bozcaada’da Keyif Zamanı

Yaz yaklaşırken “bu sene tatile nereye gitsem?”  diye düşünüyorsanız, hep Bodrum, Çeşme, Mavi Yolculuk arasında  seçim yapmak zorunda kalıyorsanız, değişik ama en önemlisi kafanızı dinleyebileceğiniz  bir tatil yeri arıyorsanız, hele kısa süreli bir kaçamak düşünüyorsanız, size kesinlikle Bozcaada’ya gitmenizi tavsiye ederim. Kumu bembeyaz, denizi buz gibi, insanları cana yakın, şarabı hele reçelleri harika! Üstelik Bozcaada’da gürültülü ‘beach club’lar yok, 50 liraya satılan lahmacunlar yok, popüler tatil yörelerinde görmeye alıştığımız ellerinde fotoğraf makineleriyle tetikte bekleyen paparazziler yok, moda dergilerinden fırlamışçasına aşırı süslenmişler yok, marka yok, moda yok, zorunlu kalıplar yok. Ne mi var?  Doğa var, rahatlık var, sadelik var, huzur var, dinginlik var, sessizlik var, keyif var… Bozcaada, yakın bir arkadaşımdan sıkça duyduğum bir tatil yöresi. Yazın Büyükada’yı kastederek “Adaya gidiyoruz” dediğimde o da hep “Biz de adaya gidiyoruz” diye cevap v

Yahudi Kitap’ın gözünden: ÖNYARGILARI YIKMAK

Üniversite bahçelerinde düzenlenen Yaşayan Kütüphane adlı etkinlik, ‘yabancı’ veya ‘öteki’ olarak tanımlanan ve ayrımcılığa uğrayanları toplumla bir araya getiriyor.   Hedefleri ise bilinmeyene karşı olan olumsuz düşünceyi yıkarak diyalogla insanlar arasında bir köprü kurabilmek. Yahudi kitap olarak görev aldığım etkinlikte, gelebileceğini tahmin ettiğim tüm sorulara hazırlıklıydım.  Tek amacımsa muhtemelen hayatlarında hiç Yahudi ile karşılaşmamış katılımcılara çok da farklı olmadığımızı gösterebilmek. “Önyargıları parçalamak, atomu parçalamaktan zordur,” demiş Einstein. Birkaç yıldır düzenlenen ‘Yaşayan Kütüphane’ ile üniversiteler bu gerçeği değiştirmek için çaba sarf ediyor. Gönüllü öğrencilerin özverili çalışmaları ile oluşturulan bu etkinlikte, dini inancı, etnik kökeni, ideolojisi, cinsel eğilimi, mesleği, rahatsızlığı veya engeli nedeniyle haklarında önyargı oluşmuş, ayrımcılığa maruz kalmış kişiler, kendisini merak eden ‘okuyucu’ ile buluşuyor. Yaklaşık otuz dakikalık sü

İEU'dan sevgili Ralfi'nin benimle yaptığı röportaj

Özrün Perde Arkası Mavi Marmara olayının üzerinden 3 yıl geçti. İsrail’in Türkiye’den özür dilemesiyle başka bir boyut kazanan olayları Şalom Gazetesi yazarı Karel Valansi’ye sorduk. Mavi Marmara gemisinde 31 Mayıs 2010 tarihinde İsrail askerlerinin operasyonu sonucu 9 Türk vatandaşı hayatını kaybetti. İsrail Türkiye’nin istediği gibi özür diledi mi? Bundan sonra Türkiye-İsrail ilişkileri nasıl şekillenecek? 2003 yılından itibaren Şalom Gazetesi’nde dış siyaset ağırlıklı olmak üzere birçok araştırma yazısı ve haber hazırlayan Karel Valansi’yle İsrail’in Türkiye’den özür dilemesi ve bu olayın perde arkasında kalanlarını konuştuk. İsrail’in Türkiye’den özür dilemesi hakkında ne düşünüyorsunuz? Özür olumlu ve doğru bir adım. İsrail’in özür dilemesi gerekiyordu. İsrail operasyon kaynaklı hatalardan dolayı özür diledi. Ama Türkiye’nin Mavi Marmara olayı olduğu zaman istediği özür, operasyondan kaynaklı hatalardan değil bütün olay içindi.

Apolitik gençlerin kırılma noktası

27 Mayıs ve 12 Eylül darbesini yaşayan ailelerin siyasetten uzak tutulmuş, kişisel çabaların sistemin içinde kaybolacağına inandırılmış, demokrasinin bu kadarı ile yetinmesi öğretilmiş çocukları, ‘birkaç ağaç’ için hayatlarında ilk defa ayağa kalktı. Tetikleyen, Gezi Parkı’nda ağaçların sökülmemesi ve şehre yeni bir alışveriş merkezinin yapılmaması için oturma eylemi yapan gençlere uyudukları sırada polisin tazyikli su ve biber gazıyla müdahale etmesi olsa da, uzun bir dönemde biriken kızgınlıktı aslında patlak veren.

Tarihe geçen farklı bir direniş

Yıllar önce kaleme aldığım Gandhi ve pasif direnişi Satyagraha'yı anlatan bu yazı günümüzde yaşanan değişimin ışığında yeniden gündemde Taşın kalbini eriten direniş  11 Eylül 1906 yılında Gandhi, Güney Afrika’nın Johannensburg kentinin bir tiyatro salonunda toplanan üç bin Hintliye kendilerine uygulanan ırkçı ve ayrılıkçı politikayı protesto etmek için yeni bir strateji tanıttı. Satyagraha adını verdiği bu direnişin diğerlerinden en önemli farkı şiddet içermemesi. Protestolarını düşman ile işbirliği içinde bulunmama, açlık grevi, aylar süren yürüyüşler gibi önemli kişisel fedakarlıklar gerektiren bir yöntemle yapmak ise seçilebilecek yöntemlerden bazıları. Bu şekilde şiddet içermeyen bir şekilde protestolarını gerçekleştirmedeki ana amaçları ise zora ve silaha başvurmadan düşmanın fikrini değiştirmeyi başarmak. 

Yeşil hareket

O rtadoğu önemli bir seçime hazırlanıyor. 14 Haziran’daki İran cumhurbaşkanlığı seçim süreci, bölgedeki tüm aktörler tarafından dikkatle takip ediliyor. Yeni bir cumhurbaşkanının göreve gelmesi ile ülkenin nükleer çalışmaları kadar, destekçisi olduğu Suriye’deki Esad rejimi ve bu çatışmaya katılan Lübnan’daki Hizbullah konusundaki olası gelişmeler tartışılıyor. 2009 seçimlerinde, ikinci kez seçilen Ahmedinejad’ın galibiyetinin henüz oyların tamamının sayılmadan açıklanması büyük bir halk protestosuyla karşılanmıştı. Reformist aday Mir Hüseyin Musavi’nin seçimlerde kullandığı yeşil renge bürünen İranlılar sokaklara inerek “Oyum nerede?” diye sormuşlardı. Hiç kimsenin beklemediği, kendiliğinden organize olan ve toplumun büyük bir kesiminden destek alan eylemlere hükümetin yanıtı oldukça sert oldu. Felsefe öğrencisi Nida’nın öldürülmesi üzerine internet üzerinden örgütlenen gençlerin hareketi şiddetle bastırıldı. Onlarca kişi hayatını haybetti, yüz kadar muhalif üç yıl boyunca hapiste