Ana içeriğe atla

Kayıtlar

suudi arabistan etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

CNNTürk 5N1K / İsrail - Suudi Arabistan ilişkisinin geleceğini konuştuk

CNNTürk 5N1K / İsrail - Suudi Arabistan ilişkisinin geleceğini konuştuk. 10.45 Dk'dan itibaren izleyebilirsiniz.

Labirentlerle dolu bir süreç olarak Suudi Arabistan-İsrail normalleşmesi

Son birkaç haftadır Suudi Arabistan ile İsrail arasındaki ilişkileri normalleştirme yolunda adımlar atıldığını, bu konuda ABD ve Suudi yetkililerin görüşmeler yürüttüğünü okuyoruz. Adeta Biden yönetiminin Orta Doğu konusundaki   sözcüsü   konumunu alan New York Times yazarı Thomas   Friedman ’ın aktardığına göre Suudiler ABD’den, NATO’dakine benzer bir güvenlik anlaşması, sivil nükleer program desteği ve gelişmiş Amerikan silahlarını satın alabilmeyi talep ediyor. ABD ise Yemen’deki savaşın bitirilmesini, Filistin yönetimine daha önce görülmemiş ölçüde bir yardımın yapılmasını ve Çin ile ilişkilerini sınırlamasını istiyor. Friedman’a göre, Suudilerin İsrail’den talebi ise iki devletli çözümün masada kalması olacak. İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen’in  Wall Street Journal ’a yazdığı makaleden de olası bir normalleşme için Suudilerin ABD’nin İran nükleer tehdidine karşı kendilerini korumasını beklediklerini ve bu koşulun İsrail tarafından da desteklendiğini öğreniyoru...

Şarm El-Şeyh, Akabe, Sde Boker

Orta Doğu geçtiğimiz hafta ardı ardına tarihi zirvelere ev sahipliği yaptı. Çatışma ve savaş ile anılan bölgede alışık olmadığımız bir şekilde diplomatik çabalar ve diyalog ön plana çıkmış durumda. Ülke liderleri birbirleriyle görüşmeye olumlu yaklaşırken, anlaşılan o ki, uluslararası sistemde kurulmakta olan yeni düzene Orta Doğu ülkeleri bölgesel işbirliklerini güçlendirerek hazırlanıyor.  İlk zirve Mısır'ın Şarm El-Şeyh kentinde gerçekleşti. Mısır Devlet Başkanı  Abdulfettah El Sisi 'nin İsrail Başbakanı  Naftali Bennett  ve Abu Dabi Veliaht Prensi  Muhammed bin Zayid Al Nahyan  ile bir araya gelmesi bölgesel bir savunma paktı oluşturma çabaları olarak yorumlandı. Ana tehdit unsuru ise tahmin edilebildiği üzere İran'ın bölgesel aktiviteleri ve nükleer programıydı. Ortak endişeleri ise ABD'nin nükleer anlaşmaya dönme karşılığında  İran Devrim Muhafızlarını  terör örgütleri listesinden çıkarması olasılığıydı. BAE'nin Suriye'yi Arap Birliğine geri...

Diplomatik ilişkilerden savunma işbirliğine 2

Ortadoğu daha çok savaşlarla ve çatışmalarla tanınıyor. Ancak tüm bu olumsuzlukların yanında, yeni bir ‘normal’ de filizleniyor. Çok değil, iki-üç sene önce hayalini bile kurmakta zorlanacağımız yeni bir işbirliği –bu sefer gizlisi saklısı olmadan- gözümüzün önünde şekilleniyor ve gittikçe güçleniyor. İbrahim Anlaşmasıyla ( Abraham Accords ) gün yüzüne çıkan bu işbirliği, artık sahnede Trump ve Kushner olmasa da, anlaşmanın imzacılarının himayesinde gelişmeye devam ediyor. Bir önceki  yazıda  İbrahim Anlaşmasına taraf olan ülkeler ile İsrail’in diplomatik ilişkilerinin nasıl bir savunma ilişkisine evrildiğine değinmiştim. Şimdi ise, İsrail ile diğer Arap ülkelerinin gelişen ilişkilerini konuşacağız. Suudi Arabistan, İsrail ile kapalı kapılar ardında devam ettirdiği ilişkilerini henüz resmiyete dönüştürmedi. Ancak ilişkilerin iyileştiğinin en önemli göstergesi karşımızda; Suudiler hava sahasını İsrail’e açarak niyetlerini belli etti bile. Bu hafta  New York Time s ’da (NYT...

İsrail´in başı Pegasus ile dertte

ABD ile İsrail’in ilişkileri Biden yönetimi ile birlikte sıkıntılı bir süreçten geçiyor. Filistinlilerle ilişkilerini iyileştirmek amacını seçim kampanyasında da belirten Biden, Trump’ın aksine, Filistin Yönetimi’ne mali yardıma yeniden başlamış, Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı UNRWA programları için desteğini yinelemişti. Şimdi ise Kudüs’teki  Filistin   konsolosluğunun yeniden açılması tartışılıyor. İsrail ise Kudüs’ün ebedi, bölünmez başkenti olduğunu söylüyor ve bu adımı şehirdeki egemenliğine karşı bir darbe olarak görüyor. Geçtiğimiz hafta ikili ilişkiler bir darbe daha aldı. ABD Ticaret Bakanlığı, İsrail merkezli NSO ve Candiru adlı siber istihbarat şirketlerini -Amerikan ulusal güvenliğine dış politika çıkarlarına aykırı faaliyetleri nedeniyle- yaptırım listesine ekledi. Bu iki şirketin kara listeye alınması demek, ABD’de bu iki şirketle herhangi bir ticari ilişkinin kurulmasının yasaklaması anlamına geliyor. Buradaki kilit konu ise bu iki firm...

İsrail-Arap ilişkileri gelişirken, Türkiye ile normalleşme bir türlü kurulamıyor

Bir sene önce imzalanan İbrahim Anlaşması ( Abraham Accords ) meyvelerini vermeye devam ediyor. İsrail’in imzacı ülkelerle ilişkileri -Trump’ın eksikliğine, Biden’ın ilgisizliğine rağmen- gelişmeye devam ediyor. İsrail Dışişleri Bakanı Yair Lapid yaz aylarını Körfez ülkelerini ziyaret ederek geçirdi. Temmuz ayında Birleşik Arap Emirliklerini ziyaret eden ilk İsrailli bakan olan Lapid, ziyareti sırasında Abu Dabi’de İsrail büyükelçiliğini, Dubai’de konsolosluğu açtı. İsrail ayrıca geçtiğimiz günlerde Dubai’de gerçekleşen Expo 2020’ye de katıldı. İlk kez İsrail pavyonu bir Arap ülkesinde yer aldı. Ağustos ayına geldiğimizde ise Lapid Fas’taydı. İki ülke arasındaki bu ilk üst düzey görüşme, işbirliği olanaklarının artırılmasını da beraberinde getirdi. Sonbahar ise İsrail için ilklerin yaşandığı bir dönem olmaya devam ediyor. İlk önce Bahreyn İsrail’e ilk büyükelçisini atadı. Ardından eylül ayı sonunda Lapid, Bahreyn’in başkenti Manama’yı ziyaret etti. Bu ziyaret bir İsrailli bakanın ülkey...

Katar yuvaya dönüyor

Kim ne derse desin, Sezar’ın hakkını Sezar’a teslim etmek gerek. Jared Kushner’ın sadece Trump’ın damadı olduğu için Ortadoğu temsilciliğine getirilmediğinin yeni bir kanıtı yaşandı bu hafta. Körfez ülkeleriyle Katar arasındaki normalleşme kararı Kushner’in mirası, Ortadoğu vizyonunun önemli bir parçasıydı. Konuşamayanları bir araya getirirken, yeni dostluklara vesile oldu Kushner görevi boyunca. Bunun son örneği Suudi Arabistan ile Katar ilişkileri. Üç yıldır derinleşen anlaşmazlık hali, salı günü Körfez İşbirliği Konseyi Zirvesinde tatlıya bağlanıyor. İmza töreninde Kushner’in de hazır bulunacağı söyleniyor. Siz bu satırları okurken muhtemelen imzalar atılmış, dostluk pozları verilmiş olacak. Son anda Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) kaynaklı bir sürpriz olmazsa tabi. Başını Suudi Arabistan’ın çektiği Körfez ülkeleri ile Katar arasındaki gerilim 2014 yılına uzanıyor. 2014 yılında büyükelçilerini Katar’dan geri çekmekle sınırlı kalan durum, 2017’de diplomatik ilişkilerin kesilmesinin y...

"Hem Türkler hem Suudiler Sünni dünyanın liderliğine oynuyor"

Geçen hafta Birleşmiş Milletler’in 75. Genel Kurulunda konuşan Suudi Arabistan Kralı Selman bölge halklarına birlikte yaşama çağrısında bulundu ve Ortadoğu’da barışın stratejik seçenekleri olduğunu belirtti.  Bölgede son zamanlarda yaşanan hızlı değişim ve gelişmelerin Suudi Arabistan için önemini Prof. Dr. F. Gregory Gause III ile konuştuk.  Suudi Arabistan ve Körfez ülkeleri konularındaki çalışmaları ile bilinen  Prof. Gause,  Texas A&M Üniversitesi - Bush School of Government and Public Service Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Herkesin aklındakiyle soruyla başlamak istiyorum. İsrail ile ilişkilerini normalleştirecek bir sonraki ülke Suudi Arabistan olabilir mi? Hayır. Kral buna karşı çıkıyor. Kral hayatta olduğu sürece (Suudi Arabistan ve İsrail’in) resmi ve aleni bir ilişkileri olmayacak. The Wall Street Journal’a göre Kral ile Veliaht Prens arasında İsrail ile ilişkileri normalleştirme konusunda bir anlaşmazlık olduğunu anlatan bir makale yayınlandı yakı...

Ortadoğu´nun yeni yılı

2019, birçok ülkedeki halk protestoları ile anılan bir yıl oldu. Dünyanın birçok bölgesi gibi Ortadoğu’da da halklar sosyal ve ekonomik adalet için seslerini yükseltti, barışçıl protestolarla eşitsizlik, ekonomik talepler ve yolsuzluğa karşı yürüdüler. Cezayir, İran, Irak, Lübnan, Sudan’daki protestoların Arap Baharı ile benzerlikleri çok tartışıldı yıl içinde. Özellikle liderleri devirebilme güçleri nedeniyle. Gıda fiyatlarına yapılan zamla başlayan protestolar 30 yıldır Sudan’ı yöneten, Darfur’da işlediği insanlığa karşı suçlarla bilinen Ömer el Beşir’in nisan ayında görevden alınmasıyla sonuçlandı. Lübnan’da Hariri’nin ekimde başbakanlığı bırakması dahi, WhatsApp’ın vergilendirilmeye çalışması ile başlayan, yolsuzluk ve ekonomik krize yönelik geniş çaplı protestoları dindirmeye yeterli olmadı. Irak’ta ise yolsuzluk ve işsizlik nedeniyle başlayan protestolarda 400 kişinin hayatını kaybetmesinin ardından Başbakan Abdül Mehdi kasım ayında istifa etti. İran’ın ülkedeki etkisinin az...

Orta Doğu’nun yalnızlığı

Wall Street Journal’da 12 Aralık’ta çıkan bir haber şüphelerimizi doğrular biçimde Suudi Arabistan ile İran arasındaki yakınlaşmayı gözler önüne serdi. Habere göre aralarındaki gerilimi azaltacak adımları atmak için taraflar son aylarda hem Umman, Kuveyt, Pakistan gibi aracılar vasıtasıyla, hem de doğrudan görüşmeler gerçekleştirdiler. Haberde ayrıca, İran’ın Paris Büyükelçisi Bahram Ghasemi ve diğer yetkililerin açıklamalarına yer verildi. Buna göre, İran Suudi Arabistan’a saldırmazlık anlaşması ve petrol güvenliği için işbirliğini de taahhüt eden bir barış planı sundu. Haberde ayrıca Suudi Arabistan’ın, sadece Tahran ile değil, İran destekli Husilerle de gizli görüşmelerde bulunduğu iddiası yer alıyor. Bu ilginç gelişme Suudi Arabistan ile İran arasındaki ideolojik ve stratejik rekabeti sona erdirmeye yetecek boyutta olmamasına rağmen, özellikle yaz aylarındaki tanker saldırılarını ve Aramco saldırısını hatırlayınca, bölgede bir yumuşama ( détente)  yaşanması ve gerginliğin da...