Ana içeriğe atla

Kayıtlar

özür etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Riva Hayim'den: Bir sosyal sorumluluk projesi olarak özür dilemek

6 Temmuz sabahı arkadaşımdan bir mesaj geldi. “Gördün mü?” Neyi gördüm mü derken bir baktım ilişiğinde bir fotoğraf. Toplama kampı bir oyun haline getirilmiş. Naziler’den kaçış oyunu diye özetleyebileceğimiz bir organizasyon. Oyuncular, oyunu kaybederse kaçınılmaz son kendilerini bekliyor. Oyun anısı olarak da üzerlerinde toplama kamplarında giydirilen formayla “ sabun olduk ” diye poz veriyorlar. İnsan öyle bir resim görünce inanamıyor. “Memlekette oynanacak oyun mu kalmadı?” Benim ilk tepkim bu oldu. Komşunun acısı başkasının oyunu nasıl olur? Tamam, ADL’nin son verilerine göre ülkedeki antisemitizm oranı yüzde 71’e kadar çıkmış olabilir de bu durumu sırf ben yadırgamam (inşallah) diye düşündüm. “Yani o kadar da değil.”  Nitekim Karel Valansi’nin  Twitter’daki tepkisi sahiplenildi, paylaşıldı. İlk Hürriyet’te haber oldu. Biliyorum saçma ama “ Rahatsız olan sırf biz değiliz, tepkimizi anlayıp haberleştirmişler ” diye birbirimizi aradık kutladık. Üstelik bu durumu farkl...

Özür sonrası Türkiye-İsrail ilişkileri New York’ta tartışıldı

Mavi Marmara olayı ardından bozulan Türkiye-İsrail ilişkileri New York’ta düzenlenen bir panelde tartışıldı. Özür sonrası ilişkilerin daha iyiye gideceğini öngören konuşmacılar arasında İsrail’in Türkiye eski büyükelçisi de bulunuyor. Sivil Toplum Kuruluşu Bnai Zion Foundation tarafından 6 Haziran günü New York Manhattan’da Türkiye-İsrail ilişkilerinin tartışıldığı bir toplantı düzenlendi. ‘Özür sonrası Türkiye ve İsrail nerede? Nereye gidiyor?’ adlı toplantıya konuşmacı olarak İsrail’in Türkiye eski Büyükelçisi Uri Bar Ner ile Suny Maritime College öğretim görevlisi Dr. Mark Meirowitz katıldı. ABD Başkanı Barack Obama’nın inisiyatifi ile telefon görüşmesi yapan Başbakan Tayyip Erdoğan ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve beraberinde gelen özrün tartışıldığı toplantıda iki ülke ilişkileri açısında olumlu bir dönemin başladığına dikkat çekildi. Umut verici bir gelişme olarak değerlendirilen özür ile birlikte, iki ülkenin ticaretle artarak devam eden işbirliğini diğer alanlarda...

Türkiye-İsrail ilişkileri kırık bir aşk hikâyesi gibi…

Louis Fishman* 1999 yılında Bilkent Üniversitesi’nde İsrail-Filistin çatışması konusunda ders vermek üzere Ankara’ya geldi ve o tarihten bu yana Türkiye’den kopamadı. İşi gereği New York ve Tel Aviv’de de yaşamını sürdüren Fishman, “Hayatta sahip olduğum tek ev burada, İstanbul’da” diyerek Türkiye sevgisini her fırsatta dile getiriyor. Türkçe de öğrenen Fishman ile İsrail seçimlerinin ertesi günü ikimizin de konuşmacı olarak katıldığı Kadir Has Üniversitesi’ndeki panelde tanıştık. İsrail’deki yeni hükümeti ve Ortadoğu’ya etkilerini konuşmak için buluştuğumuzda ise gündeme İsrail’in Türkiye’den özür dilemesi haberi düşünce bizim sohbetimiz de İsrail siyasetinden Türkiye-İsrail ilişkilerine kaydı Türkiye’ye ilk geldiğin dönemle bugün arasında ne gibi farklar görüyorsun? 1999’daki Türkiye farklı bir Türkiye’ydi. Deprem yeni olmuştu. İsrail yanlısı hisler vardı. Hem İsrailliler hem de Türkler can kaybı verdi bu depremde. O günlerde ortak bir acı vardı. Güçlü bağların varlığı hissedili...

Hayırlara vesile olsun!

Bölge sorunlarını çözmekten çok turistik bir geziyi andıran ABD Başkanı Obama’nın İsrail ziyaretinden tek kazancı kendisine şüphe ile yaklaşan İsrail halkının kalbini kazanması olarak özetlenebilirdi. Konuşmaları ile özellikle gençleri büyüleyen Obama, bu ilk resmi ziyaretinde İsrail’in güvenliğine verdiği önemi vurguladı, ‘Lanetzach’ diyerek “ittifakımız ilelebet devam edecek” garantisini verdi. İsrail’in yerleşim politikasını eleştirmesine, iki devletli çözümü vurgulamasına rağmen bu ziyaret, hiçbir somut gelişme yaşanmadan sona eriyordu. Derken son saatlerde beklenmedik bir gelişme oldu; İsrail Başbakanı Netanyahu, Başbakan Erdoğan’dan özür diledi, Erdoğan da Türk halkı adına kabul etti. Aylardır geldi gelecek denen bu özür ile iki ülke arasındaki kriz, üç yılın sonunda Obama sayesinde aşılabildi.

Knesset'in Türk kökenli üyesi David Tsur: “Liderlerin egolarını bir kenara bırakması gerekiyor”

İsrail’deki son seçimlerin ardından göreve gelen Knesset’in yeni üyelerinden, İstanbul-Kuzguncuk doğumlu David Tsur, Şalom’a verdiği beyanatta, iki ülke ilişkilerinin gelişmesi için elinden geleni yapacağını belirtti “İsrail’in Türkiye’den çok uzun zaman önce özür dilemesi gerekirdi. İsrail Türk halkından özür diledi. Bu özür İsrail’in uluslararası kanunları ihlal ettiğine dair bir itiraf değildir. Kendimizi korumaya hakkımız vardı ve bugün de buna hakkımız var. Ancak operasyon ile almak istediğimiz sonuç bu değildi. Ortadoğu’ya baktığımızda, Suriye, Mısır, Irak’a ve tüm Arap dünyasında olanlara baktığımızda bölgenin iki demokrasisi olan Türkiye ve İsrail’in ortak çıkarlarının yanı sıra Amerika için de ikili ilişkilerimizde normalleşmenin sağlanması çok önemli. Eminim ki Türkiye’de birçok kişi İsrail’i dostu olarak görmek istiyordur. İsraillilerin de bunu istediğinden eminim. Türkiye-İsrail ilişkilerinin yeniden eskisi gibi olması için hem Türk hem de İsrailli liderlerin ego ve kişi...

Fishman: Netanyahu ‘anı yakaladı’

İsrailli akademisyen Louis Fishman*, hem İsrail hem Türk Başbakanlarının tavrını övdü Amerikan Başkanı Obama’nın ziyareti ile doğrudan alakalı olsa da İsrail’in özrü pozitif bir gelişme. Yeni hükümetini kurmuş olan Netanyahu da özür konusunda “anı yakaladı”. Lieberman’ın geçici olarak politika sahnesinden çekilmiş olması İsrail-Türkiye ilişkilerini yeniden rayına sokmak için önemli bir etkendi diyebiliriz. Ayrıca Türk Başbakanı Erdoğan’ın da süratli yanıtı övgüye değer. İki ülkenin de kendince duyarlı konuları olmaya devam edecek ama yine de ileriye doğru atılmış çok güzel bir adım bu. * Brooklyn College’da yardımcı profesör olan Louis Fishman, Sabancı ve Okan Üniversiteleri’nin de öğretim görevlisi. Karel Valansi Şalom Gazetesi 28 Mart 2013 http://www.salom.com.tr/newsdetails.asp?id=86369

Cymerman: "Doğru adımdı"

Ortadoğu uzmanı İsrailli gazeteci Henrique Cymerman*, bu yıl Antalya’da daha fazla İsrailli turist olacağını öngörüyor İsrail’in Türkiye’den özür dilemesini nasıl değerlendiriyorsunuz? İsrail’in Türkiye’den özür dilemesi yapılması gereken doğru adımdı. İki ülke arasında her şeyin eskisi gibi olabileceğini düşünmüyorum. İsrail karşıtı sözleri Başbakan Erdoğan’ın Ortadoğu politikasında yararlı oldu. Ancak Ortadoğu’da özellikle Suriye ve bir bakıma Mısır’daki gelişmelere bakıldığında, Obama için iki müttefikinin arasındaki gerilimin giderilmesi çok önemliydi. İki tarafa da kabul etmeleri için baskı uyguladı. Bu gelişmenin İsrail için olumlu sonuçları olacak. Yazık ki daha önce gerçekleştirilemedi, o durumda birçok konu daha sakin olarak halledilebilirdi. Tüm gerilime rağmen İsrail ve Türkiye arasındaki ticaretin etkilenmediğini unutmamak gerek. İki ülke arasındaki ticaret siyasi sıkıntılara rağmen 3 milyar dolar civarında. Sanırım bu yaz çok daha fazla sayıda turist ağırlayabileceksini...