Ana içeriğe atla

Kayıtlar

paris saldırıları etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Paris, yeniden

P aris 2015 yılını,  Tour Eiffel  ışıkları, romantik filmlerin mekânı, âşıkların şehri olarak değil terörün hedef olarak belirlediği, kanlı saldırıların mekânı olarak hatırlayacak. Yılın ilk ayında, dini değerleri eleştiren mizah dergisi Charlie Hebdo ve Yahudilerin hedef olduğu kaşer markete yapılan terör saldırıları Fransa’nın 11 Eylül’ü olarak tanımlanmıştı. Bu terör eylemlerinin üçüncü kuşak Fransızlar tarafından işlenmiş olması entegrasyon, ırkçılık, kamuda temsil sorununu gösteriyordu. Müslümanların Suriye savaşı ile birlikte içselleştirdiği bir duyguyu, Batı tarafından kaderlerine terk edildikleri, Müslüman hayatının önemli olmadığı inancının bir yansımasıydı. Fransa’nın Avrupa’dan en çok yabancı cihatçı çıkaran ülke olması da bu duygunun dışavurumuydu. Haziran sonunda IŞ(İD), halifelik ilanının yıldönümünü üç farklı kıtada gerçekleştirdiği üç farklı terör saldırısıyla ‘kutlamıştı’. Geçtiğimiz hafta da bir benzerini Beyrut ve Paris’te gerçekleştirdi. Paris’teki saldı...

“Tek sorun radikal İslam değil”

Simon Weisenthal Merkezi Nefret ve Terörizm ile Mücadele Bölüm Direktörü ve IHRA Amerikan delegasyonu üyesi Mark Weitzman ile Paris saldırılarını, Avrupa’da artan antisemitizmi ve sosyal medyadaki nefret söylemine karşı yapılabilecekleri konuştuk. Paris’te önce Charlie Hebdo’ya daha sonra da tam Şabat öncesi kaşer süpermarkete yapılan saldırı ile sarsıldık. Bu saldırıları nasıl tanımlarsınız, arkasında yatan sebepler nedir? İslamist radikalizm ile bağlantılı olduğu açık. Sayıları az da olsa bir grup insan cevaplarını sadece şiddette arıyor ve dünyanın kalanının onların taleplerini hemen yerine getirmesini bekliyor. Süpermarket saldırısının altında yatan ise Batı tarafında genellikle görmezlikten gelen antisemitizm. Bu nedenle BM Genel Sekreteri’nin bu konuda bir açıklama yayınlamış olması sevindirici. Çünkü komplo teorileriyle Yahudiler ana düşman olarak gösterilirken, oluşan bu ortam her Yahudi’yi, her Yahudi kurumunu sadece varlıkları ile hedef yapıyor. Bunu kabul edemeyiz...