Ana içeriğe atla

Kayıtlar

gayrimüslim etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Sadece o guguklu saat miydi çalınan… yeniden

Polis yoktu o sokaklarda, devlet yoktu o saatlerde. Bu yağmayı, tecavüzü durduran, kimse yoktu. 6-7 Eylül’ün özeti benim için bu. Daha önce kaç defa bir film veya dizi hakkında yazdım emin değilim ancak aynı dizi hakkında ilk kez ikinci bir yazı yazdığımdan eminim. Netflix’te yayınlanan ve bir çok farklı ülkede de beğeniyle izlenen Kulüp dizisinden bahsediyorum. Konusu itibariyle olduğu kadar bu kadar detaylı ve titiz bir çalışma olması nedeniyle ilk baştan büyük bir tebriği hak ediyor Kulüp. Meğer benim Kulüp dizisi hakkındaki ilk  yazımda  başlığa da taşıdığım guguklu saat nasıl bir sır saklıyormuş! Daha ilk sahneden devlet aklını temsil eden Kürşat’ın Varlık Vergisini ödeyebilmiş ender gayrimüslim ailelerden birinin evinde, kasasındaki parasına el koymasına ve evin erkeklerini Aşkale’de kurulan çalışma kamplarına yollayabildiğine tanık oluyoruz. Üstelik bunu yaparken o coğrafyanın uzağında yaşanan bir insanlık trajedisinin kurbanları için, Nazilerin sistematik bir biçimde, ...

Sadece o guguklu saat miydi çalınan?

Bu topraklarda yüzyıllar geçti ancak Yahudiler, yabancı, dikkat edilmesi gereken unsur ve hakaret nesnesi olmaktan çıkarılmadı. Oysa hepimiz bir yerlerden göç etmedik mi? Göç edip bu topraklara vatan demedik mi? Pencerenin hemen önüne kurulmuş altın renkli bir gramofon avluyu içli bir şarkı ile dolduruyor. Avludaki kadınlar ise hem iş yapıyor hem de şarkıya eşlik ediyorlar. O sırada Matilda süpürge satıcısını geçip merdivenleri iniyor. Şarkıyı duyduğunda ise duruyor, duygulanıyor. Bu şarkı onu çok eskilere götürüyor. Taş duvara dayanıp şarkıya kendini kaptırıyor… O sırada merdivenleri inen Hasan Matilda'yı görüp duraksıyor. O da sözlerini anlamadığı şarkıdan etkilenmiş besbelli. "Ne güzel şarkıymış" diyor, "anamın bizi uyuturken ki ninnilerine benziyor." Matilda açıklamaya çalışıyor; "eski bir Sefarad şarkısı bu". Anlamadığını fark edince de devam ediyor; "Sefarad yüzyıllar önce buraya göç eden Yahudiler, benim gibi" diyor. Hasan Matilda'...

En büyük asker bizim asker! Adı Ari, Yorgo ya da Hrant dahi olsa...

Gayrimüslimlerin askerlik anılarından yola çıkarak hazırladığı ‘Ali Değil Ari Komutanım’ belgeseli ile adından söz ettiren genç yönetmen Deniz Özden ile filmin hikâyesini konuştuk. Özden, film öncesinde nelerden etkilendiğini, çekim aşamasında ne zorluklarla karşılaştığını Karel Valansi’ye anlattı.    Deniz Özden genç bir yönetmen, halen Beykent Üniversitesi Sinema Televizyon Bölümünde eğitimine devam ediyor. Onu ilk kez 14 ödül kazanan ‘Bir Maç Günlüğü’ belgeseli ile duyduk. Şimdi ise yeni belgeseli ‘Ali Değil Ari Komutanım’ ile adından söz ettiriyor. Bir süre önce Şişli Kent Kültür Merkezinde galası yapılan belgeselde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı gayrimüslimlerin yaşadıklarına ışık tutuyor. ●  Türkiye’de yaşayan gayrimüslimlerin askerlik anıları üzerine bir belgesel yapma fikri nasıl doğdu? Bu fikir nasıl karşılandı? Tesadüfen tanıştığım Hristiyan Ermeni bir ağabeyimin bana askerlik anılarından söz etmesinin etkisiyle başladı. Eski dönemlerde yaptığı askerli...