Ana içeriğe atla

Kayıtlar

kudüs etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Kudüs üzerinden ABD-İsrail ilişkileri

Son zamanlarda Washington, Viyana Sözleşmesi atfıyla sıklıkla karşılaşıyor. Türkiye ile olan ilişkisinin yanı sıra ABD, İsrail ile olan ilişkisinde de Viyana Sözleşmesine uygun davranmaya davet ediliyor. Konu ise oldukça farklı Henüz geçtiğimiz hafta gündemimize bomba gibi düşen bir haber vardı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin  Osman Kavala  hakkında verdiği tahliye kararının uygulanmasını isteyen 10 Batılı ülke büyükelçisinin toplu bildirisi ile başlayan, Cumhurbaşkanı  Recep Tayyip Erdoğan ’ın bu isimlerin istenmeyen kişi ( persona non grata ) ilan edilip sınır dışı edilmelerini talep etmesiyle tırmanan büyükelçi krizi, atılan geri adımlarla son buldu. ABD dâhil imzacı ülkeler sosyal medya kanallarından “Diplomatik ilişkiler hakkındaki Viyana Sözleşmesi'nin 41. maddesine riayet etmeyi teyit ederiz” ifadelerini içeren Türkçe ve İngilizce açıklamalarda bulundu. Türk medyasında genellikle ‘geri adım’ olarak ifade edilen bu açıklamaların ardından bu kriz çözülmüş oldu. A...

Bahreyn-İsrail hattında neler yaşandı? - Faik Bulut

"Musevi cemaatine hitap eden Şalom gazetesi yazarı Karel Valansi, olayı yakından takip etmiş. Muhtemelen İsrail’deki kaynaklarına da dayanarak şöyle bir belirleme de yapmış: “Suriye’nin ana gündem maddesi olduğu bu toplantıda basına açık dile getirilmeyen iki önemli konu daha vardı; Golan Tepeleri ve Türkiye’nin Suriye politikası. Bu iki konunun kapalı kapılar ardında eni konu tartışıldığına emin olabilirsiniz.” Valansi, genel çerçeveyi nesnel biçimde çizmiş sayılır. Fakat değerlendirmesinin satır aralarındaki diplomatik bir üslupla çubuğu, ABD-İsrail bakış açısına doğru eğmiştir. Her iki tespitten hareketle, sormak lazım: AKP iktidarının bu iki ciddi gelişme hakkında açık bir tutum belirlememesi ilginç değil midir? Yoksa Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu meseleyi, Japonya’daki G 20 Zirvesi’ne katılan Trump ve Putin ile görüşerek mi halletmeyi düşündü?" Bahreyn-İsrail hattında neler yaşandı? - Faik Bulut, GazeteDuvar 5 Temmuz 2019  https://www.gazeteduvar.com.tr/forum/2019/07/05/...

Suriye’nin geleceği Kudüs’ten geçti

25 Haziran salı günü Kudüs önemli bir toplantıya ev sahipliği yaptı. ABD, Rusya ve İsrail’in ulusal güvenlik danışmanları John Bolton, Nikolai Patrushev ve Meir Ben-Shabbat, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu liderliğinde bölgedeki gelişmeleri görüşmek için bir araya geldiler. Japonya’nın Osaka şehrinde gerçekleşecek G20 toplantısının hemen öncesinde ve Bahreyn’de düzenlenen Filistin halkına yönelik ekonomik çalıştay ile eş zamanlı gerçekleşen bu toplantının ana gündemi Suriye ve tabi İran oldu. Birçok konuda farklı pozisyonlarda olan bu üç ülkenin temsilcilerinin ortak bir karara ulaşabilmeleri pek de kolay değil. Ancak böylesi bir toplantının gerçekleşmiş olması, yani ABD ve Rusya’nın Suriye’nin geleceğini tartışmak için İsrail’i de yanlarına alıp bir masaya oturmaları başlı başına önemli. Bu görüşmelerden elle tutulur hiçbir karar çıkmasa bile açık bir şekilde verdiği önemli bir mesaj var. O da İsrail’in yakın bölgesindeki gelişmeleri etkileyebilecek önemli bir aktör haline geld...

Kudüs

Geçtiğimiz hafta İsrail Devletinin davetlisi olarak, 30 ülkeden gelen gazetecilerle beraber Kudüs’te ağırlandık. Çoğunluğunu Amerikalı gazeteci ve bloggerların oluşturduğu 150 kişilik grubumuzda Avrupa’dan Latin Amerika’ya uzanan farklı ülkelerden gazeteciler yer aldı. Türkiye’den benim katıldığım Yahudi Yeni Medya Zirvesinin aslında üçüncüsü düzenleniyor ancak ‘yeni’ ibaresi ilk defa bu sene eklendi ve bu sayede fenomen olan blogger’lar da ilk defa bu zirveye katıldı. Fenomen diyorum çünkü Kudüs sokaklarında gezerken insanlar onları çevirip tıpkı bir film artisti gibi fotoğraf çektiriyordu. İsrail de bu trendi fark etmiş olacak ki bu kişilere de kapılarını açtı. Bizim katıldığımız zirveden hemen öncesinde benzer bir zirve dünyanın farklı ülkelerinden gelen Hıristiyan gazetecilerle de yapılmıştı. Bu da İsrail’in kendi tanıtımında bir atılım peşinde olduğunu gösteriyor. Zirvede İsrail’in güncel sorunları ve önceliklerinin yanı sıra tüm Yahudileri yakından etkileyen antisemitizm gib...

Yahudi Medya Zirvesi Kudüs’te gerçekleşti

30 farklı ülkeden 150 gazeteci ve blogger ortak sorunlarını konuşmak ve fikir alışverişinde bulunmak için Kudüs’te bir araya geldi. İsrail Dışişleri Bakanlığı, Diaspora Bakanlığı ve Basın Ofisi tarafından Kudüs’te üçüncüsü düzenlenen Jewish New Media Summit (Yahudi Yeni Medya Zirvesi), dünyanın 30 ülkesinden 150 Yahudi gazeteci ve blogger’ın katılımıyla gerçekleşti. İsrail ve İsrail dışındaki gazetecileri bir araya getirme amacını taşıyan zirvede antisemitizm ve Yahudi kimliğinin yanı sıra İsrail’in iç ve dış politikası ve İsrail dışında yaşayan Yahudilerin sorunları tartışıldı. Katılımcılar üç gün boyunca İsrail’in önde gelen politikacıları ve fikir önderleriyle bir araya geldi, konusunda uzman akademisyen, gazeteci ve sivil toplum uzmanlarıyla fikir alışverişinde bulundu. İsrail Devlet Başkanı Reuven Rivlin’in resmi konutunda, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun İsrail parlamentosu Knesset’te ağırladığı katılımcılar, ayrıca muhalefet liderleri ile de bir araya geldiler. Panel ...

Bir başka açıdan Kudüs

ABD Başkanı Donald Trump, Amerikan elçiliğini Tel Aviv’den Kudüs’e taşıma vaadinin İsrail’in kuruluşunun 70. yıldönümünde gerçekleştirileceğini açıkladı. Ancak konu Ortadoğu olunca takvimler bile sıkıntılı. Trump İsrail’e hazırladığı doğum günü hediyesini 14 Mayıs’ta vermeye hazırlanıyor. Oysaki İsrail kuruluş yıldönümünü Miladi değil İbrani takvime göre kutluyor. Ancak böylesi bir karar söz konusu olunca, İsrail’in bir ayı sorun etmeyeceği rahatlıkla söylenebilir. Aslında Trump, Kudüs konusunda İsrail tarafının beklentilerini de tam olarak karşılayamamıştı. Açıklamalarında İsrail’in egemenlik alanının sınırlarına değinmemiş, bunu ilgili taraflara bıraktığını söylemişti. Kudüs’ün hangi bölgeleri içerdiğini de belirtmemişti. Yani Doğu Kudüs’te Yahudi egemenliğini kabul ettiğini belirten bir açıklama yapmamaya özen göstermiş, İsrail’in duymayı hayal ettiği gibi ‘bölünmez Kudüs’ dememişti. Tam tersine, Trump’ın amacı bu yönde olmasa bile, Batı Kudüs söylemi bugünlerde daha sık kullan...

Yorumlarımla... Trump'ın Kudüs kararının perde arkasında ne var?

ABD Başkanı Donald Trump’ın yalnızca Ortadoğu özelinde değil uluslararası toplumu da olumsuz etkileyebilecek Kudüs kararını Ortadoğu uzmanı Karel Valansi ve Columbia Üniversitesi Arap çalışmaları profesörü Rashid Khalidi değerlendirdi Başkanı Donald Trump, Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıma kararı aldı. Peki karar neden şimdi alındı ve hangi sonuçlara yola açacak? Ortadoğu uzmanı Karel Valansi ve Columbia Üniversitesi Arap çalışmaları profesörü Rashid Khalidi, Donald Trump'ın aldığı kararı Gazete Habertürk'e değerlendirdi. TRUMP BU KARARI NEDEN ŞİMDİ ALDI? - Ortadoğu uzmanı ve yazar Karel Valansi:  ABD, Ortadoğu’ya İsrail-Filistin barış görüşmeleriyle birlikte bir geri dönüş yapacak, hazırlıklarına başladı. “Sorunları başarısız stratejileri yineleyerek aşamayız” demişti. “İsrail’in bölgede birçok ülkeyle ilişkisini düzelttiği bir dönemde bu kararı kabul ettirmek daha kolay olabilir” savına inanabiliyor olabilir, ben doğru bulmuyorum.

Yerleşimler sorunu

Kudüs’ün 35 kilometre kuzeyinde bulunan küçük bir yerleşim, son on bir yıldır milliyetçi sağcıların direnişinin sembolü haline geldi. Amona’da, 40 prefabrik evde oturan 200 kadar kişi, yerleşimlerinin bir gün yasal statü kazanmasını beklerken, Netanyahu hükümetinin itirazlarına rağmen, Filistinli özel mülk üzerine yasadışı bir şekilde kurulmuş olması nedeniyle İsrail Yüksek Mahkemesinin kararı ile boşaltıldı. 1995 yılında kurulan Amona, 2006 yılında İsrail askerlerine karşı şiddetli direnişi ile hatırlanıyor. 2005 Gazze’den tek taraflı çekilmenin hayal kırıklığının ardından Amona’daki dokuz kalıcı evi yıkmak üzere gelen güvenlik güçleri çok güçlü bir direniş ile karşılaşmış, yaşanan şiddet yerleşimler tarihine unutulmaz bir iz bırakmıştı.

Reina, Kudüs, Terör

Bu haftanın en güzel haberi hiç kuşkusuz yılbaşı gecesi Reina katliamını gerçekleştiren teröristin yakalanmasıydı. Bu korkunç saldırıyı düzenleyenin şehrimizde, bizimle birlikte yaşamaya devam ettiği, aynı havayı soluduğu, yaptıklarının yanına kâr kaldığı düşüncesinin verdiği rahatsızlığın yanı sıra, artarda gelen terör saldırılarının yarattığı tedirginlik bu sayede bir nebze de olsa azaldı. Derin bir nefes alabildik yeniden, bir daha tekrarlanmamasını dileyerek. Türkiye’nin önceliği PKK ve FETÖ iken, bu saldırıyla resmen Türkiye’ye savaş açan IŞİD adeta “Beni o kadar hafife almayın!” dedi. Komşumuz Suriye, askeri uzmanlıklar kazandırılan gençlerin ölüm makinelerine dönüştürüldüğü, kontrol edilemeyen bir bataklık halini aldı. Tıpkı Afganistan’da benzer bir eğitim almış olan Reina saldırganı gibi, insafsız profesyoneller yetiştiriliyor orada. Bu kişileri beyinlerine nefret aşılanmış, cesaret hapı alıp terör eylemi gerçekleştiren canlı bombalardan da ayırmak gerekiyor. IŞİD Türkiye’ye...

Kudüs’te düzenlenen Yahudi Medya Zirvesi’nin ardından...

İsrail Dışişleri Bakanlığı, Diaspora Bakanlığı ve Basın Ofisi tarafından Kudüs’te düzenlenen ve 4 gün süren ikinci Jewish Media Summit’e (Yahudi Medya Zirvesi) dünyanın birçok ülkesinden 50 Yahudi gazeteci katıldı. “İki Yahudinin olduğu yerde üç ayrı fikir vardır” diye boşuna söylenmemiş. Yahudi Medya Zirvesi’nin daha ilk saatlerinde bunun kesinlikle doğru bir deyiş olduğunu anladım. Kudüs’te düzenlenen İkinci Yahudi Medya Zirvesi’ne (Jewish Media Summit) ABD, Kanada, Brezilya, Romanya, Avusturya, Belçika, Fransa ve Yunanistan dahil dünyanın birçok ülkesinden 50 Yahudi gazeteci katıldı. Adı bile komplo teorisyenlerine malzeme olabilecek zirvenin amacı İsrail ve İsrail dışındaki gazetecileri bir araya getirmek ve Yahudilik, İsrail, antisemitizm, gazetecilik gibi konularda fikir alışverişinde bulunmaktı. Bu amaçla dört gün boyunca İsrail’in önde gelen politikacıları ve fikir önderleriyle bir araya geldik. Düzenlenen iki farklı gezi ile de İsrail’i daha yakından tanımamız sağlandı. Gez...

4 uzman yorumladı: Trump'ın İsrail politikası

Trump'ın İsrail politikasını ve Filistin sorununda atılacak adımları Şalom gazetesi yazarı Karel Valansi, Filistinli Esirler Derneği Başkanı Ahmed Ebu Salih, Prof. Dr. Alon Ben Meir ve gazeteci İslam Özkan ile konuştuk ABD seçimlerinden zaferle ayrılan Donald Trump’ın Rusya’ya gönderdiği yumuşama mesajları Suriye krizinin çözümü konusunda umut vaat ederken, Cumhuriyetçi liderin İsrail’e yaklaşımı bölgede mevcut fay hatlarının kırılma riskini beraberinde getirdi. Seçim kampanyasının ilk aylarında İsrail-Filistin meselesinde tarafsız olacağını ilan eden Trump, Amerikan İsrail Kamu İşleri Komitesi’nin (AIPAC) düzenlediği zirvede Netanyahu’nun tezlerini en yüksek perdeden onayladı. Ortadoğu uzmanı Karel Valansi, Aydınlık’a yaptığı açıklamada Trump’ın seçilmesini ‘sürpriz’, atacağı adımları ise ‘öngörülemez’ olarak niteledi. KUDÜS SENARYOLARI Şalom gazetesi yazarlarından   Valansi, Trump zaferinin İran ve Hamas dışında tüm bölgede sevinçle karşılandığını ancak bu durumun değişec...

Trump, Kudüs vaadini yerine getirecek mi?

Hillary Clinton başkanlık yarışını kazanmış olsaydı bundan sonra Orta Doğu’yu neler beklediğini söyleyebilmek daha kolay olurdu. En basitinden, Obama’nın dış politikasının devamının geleceğini, İran etkisini arttırırken, önceki söylemlerini göz önünde tutarak İsrail’i Filistinlilerle barış masasına oturtmak için zorlayacağını bir çırpıda sayabilirdik. Ancak bırakın seçilmesi, adaylığı bile sürpriz sayılan rakibi Donald Trump ABD’nin yeni başkanı olmaya hazırlanırken önümüzde koca bir bilinmezlik var. Aklına estiği gibi konuşan Trump’ın sözlerinde ne kadar ciddi olduğunu, bunların ne kadarını gerçekleştireceğini kestiremiyoruz. Her ne kadar ABD’nin kurumları, güçler ayrılığı ilkesi ve anayasası bir başkanın top sahasının sınırlarını belirlemiş olsa da,  Trump kuralları çiğnemeye ve oyunu yeniden kurgulamaya hazır  gibi gözüküyor.

Şehirlerin sessizliği

Şehirlerin kendine özgü belirleyici sesleri olduğunu fark ettiniz mi? Mesela İstanbul’u ezan sesinin yanı sıra trafik ve inşaat gürültüsü ile anlatabilirim. Büyükada ise nalların yola çarpan sesi, bisiklet kornası, deniz ve martı sesi ile aklımda yer etmiş. New York ambülans sireni ve metalik bir uğultu ile kendini hatırlatırken, parklarından hiç çıkmak istemediğimden olsa gerek Viyana ve Londra aklımda daha çok doğa ve kuş sesleri ile yer etmiş. Geçtiğimiz günlerde bulunduğum Kudüs için en tanıtıcı sesin ne olduğunu düşünürken bunun sessizlik olduğunu fark ettim. Şehrin kutsiyeti sakinlerini de etkilemiş olacak ki, Tel Aviv’in aksine ne bağırıp çağıran, ne de kornaya basıp trafik sıkışıklığını protesto eden var. Çok daha yavaş, çok daha dingin bir yaşam sürmekte, arka plandaki tüm gerilime rağmen. Bu nedenle pazar sabahı otelde otururken gittikçe artan trafik sesi, polis ve ambülans sirenini duymamla bir şeylerin yolunda gitmediğini anlamam zaman almadı. 2015’ten beri giderek art...