Ana içeriğe atla

Kayıtlar

İsrail etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

KAREL VALANSİ, Türkiye - İsrail ilişkileri kapsamında kitabını tanıttı

Kadir Has Üniversitesi Türkiye Çalışmaları Merkezi, 8 Ekim Pazartesi günü, ‘Geçmişten Günümüze Türkiye-İsrail İlişkileri’ başlıklı bir söyleşi düzenledi. Etkinlikte, Şalom yazarı Karel Valansi yeni kitabı ‘The Crescent Moon and the Magen David, Turkish-Israeli Relations Through the Lens of the Turkish Public’i tanıttı. Şalom gazetesi köşe yazarı Karel Valansi’nin yeni kitabı, ‘The Crescent Moon and the Magen David, Turkish-Israeli Relations Through the Lens of the Turkish Public’ Kadir Has Üniversitesi Türkiye Çalışmaları Merkezi tarafından düzenlenen bir etkinlikle tanıtıldı. Moderatörlüğünü Kadir Has Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi ve Karel Valansi’nin de tez danışmanı olan Doç. Dr. Salih Bıçakcı’nın üstlendiği söyleşide Bıçakcı, Karel Valansi’nin yaptığı çalışmanın Türkiye-İsrail ilişkileri konusunda daha önce yapılmış çalışmalardan farkını anlatarak sözlerine başladı. Bıçakcı’dan sonra söz alan Karel Valansi, kitabını ortaya çıkartırken izlediği metodu...

İsrail- Rusya ilişkilerini konuştuğumuz program

Dünyanın Öteki Yüzü’nde Hakan Aksay konuğu Ortadoğu Uzmanı Karel Valansi ’yle İsrail’in İran, Türkiye ve Rusya’yla ilişkilerini, Filistin’deki son durumu, ABD’li ve İsrailli Yahudiler arasındaki çelişkileri konuştu. TÜRAM Başkanı Aydın Sezer ve ÇTAM Başkanı Amur Gaciyev Suriye’deki son durumu değerlendirdi. Artı TV 16 Ocak 2018 https://youtu.be/_7c_yd2aKgg

Gazze’de değişim rüzgarı

Ortadoğu’da IŞİD döneminin sonuna gelinmesi iyimser bir hava yaratıyor. Farklı tarafları aynı hedefte buluşturan bu ortak düşman Suriye ve Irak’ta toprak kaybı yaşadıkça, ertelenen veya gizlenen kökleşmiş sorunlar bir bir su yüzüne çıkmaya başlamış olsa da, bu dönemde dikkatleri çeken, iyimserlik rüzgarı estiren bir diğer gelişme de Filistinliler tarafında yaşandı. Gazze’yi yöneten Hamas 17 Eylül’de sürpriz bir açıklama ile mart ayında kurduğu idari komiteyi feshettiğini, El Fetih ile diyaloğa hazır olduğunu, genel seçimlerin yapılmasını desteklediğini ve Filistin Özerk Yönetiminin Gazze’de görevi devralmasına hazır olduğunu bildirdi. Tıpkı El Fetih’in uzun zamandır talep ettiği gibi. En sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim. Sonuç ne olursa olsun bu açıklama çok önemli. Ancak bu açıklamaya rağmen Filistinliler arasında siyasi bir uzlaşı gerçekleşebilir demek için de çok erken. Daha önceki birçok denemenin başarısızlığı, bu konuda ihtiyatlı olmaya zorluyor.

İsrail’in Kürt devletine desteği

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) 25 Eylül’de gerçekleştireceği bağımsızlık referandumu öncesi, petrol zengini ve çok etnikli nüfusa sahip Kerkük konusunda gerginlik tırmanıyor. Statüsü tartışmalı olmasına rağmen bağımsızlık referandumuna katılma kararı alan Kerkük, Bağdat’ın şimşeklerini çekiyor. Cumhurbaşkanlık Sözcüsü İbrahim Kalın da yaptığı açıklamada, Kerkük konusunda bir oldu bittiye izin vermeyeceklerini belirtti. Irak Meclisinin kendisini görevden alma kararını tanımayan Kerkük Valisi Necmeddin Kerim ise, BBC’den Hediye Levent’e yaptığı açıklamada IKBY bağımsızlık referandumu sonrası gerekli koşullar oluşturulduğunda Kerkük’ün statüsü ile ilgili bir başka referandum yapılacağını belirtti. Tüm bu gelişmelerin ortasında, IKBY en açık desteği İsrail’den alıyor. Üstelik İsr ail’in Irak’ta bağımsız bir Kürt devleti kurulmasına desteği yeni değil. Bundan üç sene önce, Tel Aviv’de Institu...

Türkiye ve İsrail’i yakınlaştıran nedir?

7  Nisan’da İngiltere’nin başkenti Londra’da bir araya gelen Türk ve İsrailli yetkililer, iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin normalleşmesi için görüşmelere devam ettiler. İçeriği basına açıklanmayan bu görüşmenin ardından TC Dışişleri Bakanlığı, mutabakat metninin son haline getirilmesi üzerinde çalışıldığını, farklılıkların giderilmesi yönünde ilerleme sağlandığını ve iki hafta sonra yapılması planlanan toplantıda anlaşmanın sonuçlanacağını duyurmuştu. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ise bu açıklamanın hemen ardından görüşmelerin yakında sonuçlanacağı hakkında oluşan beklentileri düşürerek, Gazze’de ablukanın kaldırılması talebinden vazgeçilmediğini belirterek Filistin işgalinin sonlanması çağrısında bulunmuş, görüşmelere devam edileceğini kaydetmişti. İsrail tarafı ise genellikle suskunluğunu korumayı tercih etti. İsrail tarafının bu konudaki suskunluğu, Türkiye’nin gösterdiği hevesi ve iyimser tabloyu sergilememesi, Türkiye’nin İsrail’den daha istekli olduğu ...

'Diplomasi Sofraları'nda İsrail ile lezzetli diyaloglar

Kadir Has Üniversitesi bünyesindeki Yaşam Boyu Eğitim Merkezi ve Istanbul Culinary Institute tarafından düzenlenen, Türkiye ve komşuları arasındaki ilişkiyi gastronomi üzerinden inceleyen ‘Diplomasi Sofraları’ etkinliğinin bu ayki konuk ülkesi ise İsrail idi. Kadir Has Üniversitesi bünyesindeki Yaşam Boyu Eğitim Merkezi ile Istanbul Culinary Institute tarafından düzenlenen ve Alman Marshall Vakfı Karadeniz İşbirliği Fonu tarafından desteklenen Diplomasi Sofraları (Food for Diplomacy), Türkiye ve komşuları arasındaki ilişkileri gastronomi aracılığıyla tartışmayı ve kültürlerarası diyaloğu geliştirmeyi amaçlıyor. Şalom Gazetesi’ne konuşan proje yöneticisi Serdar Dinler, hedeflerinin ortak yemek kültürünü kullanarak ülkeler arası politik, kültürel ve sosyal diyalogu artırmaya yardımcı olmak olduğunu söyledi. Bu bağlamda projenin ilk toplantısı için Ermenistan’dan ödüllü bir şef davet edilirken, ikincisi ise geçtiğimiz hafta İsrailli Şef Ruthie Rousso ile gerçekleştirildi. Çarşamba...

Din savaşları

Kafama takıldı. Geçtiğimiz cuma günü Bursa mitinginde Başbakan Erdoğan’ın “Yeni bir haçlı ittifakıyla karşı karşıyayız,” sözü beynimi kurcalıyor. Batı’yı İsrail’e verdiği destek için eleştirirken bu ülkelerin çıkar ilişkileri üzerinden mi, yoksa ilk akla gelen din vurgusundan mı yola çıktığı çok net anlaşılamıyor.  Bir kitleyi etkilemede, bir fikir savaşında seçilen kelimeler, tercih edilen terimler önemlidir. Bu yüzden Haçlı seferleri söylemi ve İslam dünyası vurgusu İsrail-Hamas arasında süren savaşın bir Yahudi-Müslüman çatışması olarak algılanmasına olanak veriyor. Öte yandan Erdoğan’ın 2011 yılında Avrupa Konseyi’nde yaptığı bir konuşmada Haçlı seferlerini iki kültür, medeniyet ve dinin karşı karşıya gelmesinden ziyade birbirlerini tanıması, anlaması, etkilemesi olarak tanımlamış olması, bunun bir savaş ve çatışma tarihi olmaktan ziyade kültürel mübadele olarak okunması gerektiğini vurgulaması, Haçlı seferlerini daha farklı konumlandırdığına işaret ediyor.

Operasyon Tam İfşa

K los C gemisinin durdurulması, İsrail’in savunmasını ciddi bir şekilde etkileyebilecek olan İran’ın gizli planını ortaya çıkardı. Oldukça karmaşık bir yol takip eden geliştirilmiş roketlerin son destinasyona ulaşması da böylece engellendi. İsrail’in yaptığı açıklamaya göre Suriye’de imal edilen roketler hava yoluyla İran’a yollandı. Orada Panama bandıralı gemiye yüklenen silahlar çimento torbalarının altına gizlendi. Irak limanından da mal alarak normal bir yük gemisi olduğu izlenimi verilmeye çalışıldı. Sudan’a doğru yol alırken durdurulan gemideki silahların Mısır üzerinden kara yoluyla Gazze’ye ulaştırılması planlanıyordu. Hafta sonu Eilat limanına çekilen gemideki mühimmatın Türk kaptan ve mürettebatın bilgisi dışında yüklendiği belirtiliyor.