Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Transatlantic relations at a crossroads

The alliance between the U.S. and Europe is still of great importance for global security and stability and the two sides of the Atlantic face many common challenges. But while the post-Cold War order is undergoing fundamental changes, so are transatlantic relations Transatlantic ties between the United States and Europe have been strained recently. At the moment, it is not easy to hold on to the presumption that the ties are unshakable. Common security interests crowned by the establishment of NATO in addition to shared values and history have led to lasting partnerships; however, nowadays discussions are mainly about the future of the relationships and their relevance. The alliance between the U.S. and Europe is still of great importance for global security and stability and the two sides of the Atlantic face many common challenges. But while the post-Cold War order is undergoing fundamental changes, so are transatlantic relations. Since the end of World War II, the

Kudüs

Geçtiğimiz hafta İsrail Devletinin davetlisi olarak, 30 ülkeden gelen gazetecilerle beraber Kudüs’te ağırlandık. Çoğunluğunu Amerikalı gazeteci ve bloggerların oluşturduğu 150 kişilik grubumuzda Avrupa’dan Latin Amerika’ya uzanan farklı ülkelerden gazeteciler yer aldı. Türkiye’den benim katıldığım Yahudi Yeni Medya Zirvesinin aslında üçüncüsü düzenleniyor ancak ‘yeni’ ibaresi ilk defa bu sene eklendi ve bu sayede fenomen olan blogger’lar da ilk defa bu zirveye katıldı. Fenomen diyorum çünkü Kudüs sokaklarında gezerken insanlar onları çevirip tıpkı bir film artisti gibi fotoğraf çektiriyordu. İsrail de bu trendi fark etmiş olacak ki bu kişilere de kapılarını açtı. Bizim katıldığımız zirveden hemen öncesinde benzer bir zirve dünyanın farklı ülkelerinden gelen Hıristiyan gazetecilerle de yapılmıştı. Bu da İsrail’in kendi tanıtımında bir atılım peşinde olduğunu gösteriyor. Zirvede İsrail’in güncel sorunları ve önceliklerinin yanı sıra tüm Yahudileri yakından etkileyen antisemitizm gib

Yahudi Medya Zirvesi Kudüs’te gerçekleşti

30 farklı ülkeden 150 gazeteci ve blogger ortak sorunlarını konuşmak ve fikir alışverişinde bulunmak için Kudüs’te bir araya geldi. İsrail Dışişleri Bakanlığı, Diaspora Bakanlığı ve Basın Ofisi tarafından Kudüs’te üçüncüsü düzenlenen Jewish New Media Summit (Yahudi Yeni Medya Zirvesi), dünyanın 30 ülkesinden 150 Yahudi gazeteci ve blogger’ın katılımıyla gerçekleşti. İsrail ve İsrail dışındaki gazetecileri bir araya getirme amacını taşıyan zirvede antisemitizm ve Yahudi kimliğinin yanı sıra İsrail’in iç ve dış politikası ve İsrail dışında yaşayan Yahudilerin sorunları tartışıldı. Katılımcılar üç gün boyunca İsrail’in önde gelen politikacıları ve fikir önderleriyle bir araya geldi, konusunda uzman akademisyen, gazeteci ve sivil toplum uzmanlarıyla fikir alışverişinde bulundu. İsrail Devlet Başkanı Reuven Rivlin’in resmi konutunda, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun İsrail parlamentosu Knesset’te ağırladığı katılımcılar, ayrıca muhalefet liderleri ile de bir araya geldiler. Panel

Türkiye – İsrail cephesinde değişen bir şey yok

Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkileri anlatmanın en kısa yolu, bu ilişkilerin her zaman inişli çıkışlı olduğunu belirtmekle başlayabilir. Ama asıl can alıcı nokta, bu iki ülke ilişkilerinin ortasında her zaman Filistin meselesinin yer aldığıdır. İsrail geçtiğimiz günlerde Türkiye ile ilişkilerini ikinci katip seviyesine düşürdüğünü açıkladı. Yani, mayıs ayından beri boş kalan büyükelçi pozisyonuna yeni atama yapmayacağını belirtti. Benzer şekilde, aynı tarihten beri boş olan İstanbul başkonsolosu pozisyonuna da bir atama yapmayacağını duyurdu. Aynı tarihten beri Türkiye’nin de İsrail’de büyükelçisi ve konsolosu bulunmadığını göz önüne alınca, aslında İsrail pratikte yaşanmakta olan durumu resmiyete dökmüş oldu sadece. Bu yönden bakıldığında beklenen bir gelişme olarak bile yorumlanabilir. İsrail’in bu son kararını ve ikili ilişkilerdeki bu gerilemeyi nasıl anlamlandırabiliriz? Yakın zamana kadar Ankara’dan gelen ve bazen antisemitizm sınırlarını aşan söylemlere karşı suskunlu

Ateşkes neden önemli?

Her şey şüphe çeken bir minibüsün durdurulmasıyla başladı. Gazze’nin Han Yunus şehrinde ıssız bir bölgede bekleyen van, El Kassam Tugayları’nın dikkatini çekti ve aralarında silahlı çatışma çıktı. İsrail’in rutin olduğu anlaşılan ancak bu sefer oldukça ters giden istihbarat operasyonu böylece ayyuka çıktı. Hamas İsrail’in sınır şehirlerine 400’e yakın roket attı. İsrail de Gazze’ye düzenlediği hava saldırısında El Aksa Televizyonu dahil 100 kadar hedefi vurdu. Çatışmalarda 12 Filistinli iki İsrailli hayatını kaybetti. Son dört yılın en şiddetli çatışmasının yaşandığı iki günün ardından, olaylar daha da büyüyüp kimsenin istemediği bir savaşa dönüşmeden, ateşkes sağlandığı duyuruldu. Olayların fitilini ateşleyen gizli operasyonun hangi amaçla veya ne kadar süredir yapılmakta olduğunu bilmemize şu an için imkân yok. Ancak Gazze’nin içinde yürütülen bu istihbarat çalışmalarının artık daha zor yapılabileceğini söylemek mümkün. Ama asıl soru, tam da Mısır aracılığıyla Hamas ile ateşkes gö

Kış Yaklaşıyor

Televizyonda yayınlanan popüler bir yarışma programında abartılı bir kızgınlıkla “Kovuldun!” diye bağıran işvereni hatırlıyorsanız eğer, yarışmacıların geleceğinin dudaklarının ucundaki iki kelimeye bağlı olduğunu bilen o küstah karakterin hayatının yeni rolünde de bu yapay dünyanın yaratılmasını istediğini tahmin edebilirsiniz. Kendini dünyanın yegane lideri konumunda gören ABD Başkanı Donald Trump’ın bu günlerde yapılacaklar listesinin en başında İran nükleer meselesi var. İçindeki şovmen daha ölmemiş olacak ki bu sefer de beğenilen televizyon dizisi Game of Thrones’un (Taht Oyunları) bir karakteri olarak karşımıza çıkıyor. Hazırlattığı afişte dizinin sloganı haline gelen “Winter is Coming” (Kış Yaklaşıyor) sözünü “Sanctions are Coming” (Yaptırımlar Yaklaşıyor) olarak İran’a uyarlayan Trump, dizide kullanılan ve özellikle ‘O’ harfine eklenen üç dikey çizgiyle kendini farklılaştıran yazı tipi ile de ses getireceğinden emin olduğu tweet mesajını tamamladı. İran tarafının Trump’ın bu

Geleceğe ümitle bakan yüzlerce kişi bir aradaydı

Limmud Kültür Festivali, geçmiş senelerin katılımcı sayılarına ulaşamasa da bu sene de yüzlerce kişiyi farklı konularda bilgilendirmek, fikir alışverişinde bulunmak ve deneyimlemek için bir araya getirdi. 14. Limmud’un sloganı ise ‘Geleceğe Ümitle Bak’ oldu.  Şalom yazarları da Limmud’daydı  Karel Valansi, ‘Geçmişten Günümüze Türkiye-İsrail İlişkileri ’, Bahar Feyzan ‘Kişilik mi, Dişilik mi?’ ve Prof. Dr. Metin Sarfati, ‘Modern Zamanlarda Birey ve İstek; Bugünün Dünyasında Kendi Arzusuna Aşık Olmak’ başlıklı konuşmalarıyla büyük ilgi gördü. 4 Kasım Pazar günü Ulus Özel Musevi Okullarında gerçekleşen 14. Limmud Kültür Festivali, bu sene de yüzlerce kişiyi farklı konularda bilgilendirmek, fikir alışverişinde bulunmak ve deneyimlemek için bir araya getirdi. Diğer senelerden farklı olarak tek gün düzenlenen festivalde yine siyasetten dış politikaya, sanattan tarihe, beslenmeye kadar birçok konu masaya yatırıldı. Her katılımcının ilgisini çekecek farklı oturumların, atölyelerin ve sunuml

İsrail için her yol İran'a çıkıyor

İ srail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Umman Sultanlığına gizli bir ziyaret gerçekleştirdi. Netanyahu İsrail’e döndükten sonra  açıklanan   ziyaret sırasında  görüşmeler  iyi geçmiş olacak ki gizliliği de böylece kalkmış oldu.  Bu ziyaret bir çok açıdan önemli bir dönüşümü gösteriyor. İsrail’in  Arap  ülkeleriyle ilişkilerini geliştirmek için çaba harcadığı ve bu hedefi gerçekleştirmek için  birçok görüşmenin  yapıldığı biliniyor ,  en azından tahmin ediliyordu . Ancak bu görüşmeler genelde kapalı kapılar ardında, sessizce gerçekleştirilirdi. Basına pek yansıtılmazdı. Bu açıdan Netanyahu ve Sultan  Kabus bin Said ’in ortak basın açıklaması, birlikte fotoğraf vermesi ve bu ziyaretin  Umman d evlet televizyonunda yayınlanması, Umman’ın İsrail ile gelişmekte olan ilişkilerini saklama ihtiyacı duymadığını gösteriyor. İsrail için ise Arap ülkeleriyle ilişkilerini geliştirme k  saklanacak bir şey değil  aksine  övünülecek bir konu ve bunun Netanyahu’ya oy olarak döneceğini söylemek yanlış o