Ana içeriğe atla

Milliyet - görüş - Kongre Türk-İsrail diyaloğundan memnun

Ne zaman Ankara-Washington ilişkileri gündeme gelse, Türkiye-İsrail ilişkileri de mutlaka bir şekilde masaya gelir. Türkiye ile İsrail arasındaki güven sorunu sürmekle birlikte, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, sürpriz bir şekilde İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ile telefonda görüşerek “Tüm görüş ayrılıklarına rağmen diyaloğun sürdürülmesine önem veriyoruz” demesi dikkat çekti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İsrailli mevkidaşını araması da Washington’da dikkatlice takip edilirken, İsrail’e yönelik özellikle Kongre’deki desteğin her geçen gün daha da güçlenerek devam ettiğini belirtmekte fayda var. Türk Dostluk Grubu’ndan bazı Kongre üyeleriyle konuştuğumda, hepsi, Türkiye-İsrail arasındaki ilişkilerin yumuşamasının Kongre’de de olumlu karşılanacağını vurguluyor. Her zaman dediğimiz gibi, Türkiye’nin dış politikada duygusal değil, milli menfaatleri göz önüne alan, popülizm yapmayan ve çıkar odaklı bir yol izlemesi gerektiğini düşünüyorum.

Türkiye-İsrail konusundaki son gelişmeleri ve ABD’deki yansımalarını iki değerli uzmana sordum:

‘Hükümetle ilgili şüpheler var’

(Karel Valansi, Şalom Köşe Yazarı)

- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İsrail Devlet Başkanı Herzog’u tebrik için araması ve her iki liderin görüşme sonrası olumlu mesajlar vermesi, iki ülke ilişkilerinde uzun zamandır beklenen normalleşmenin ilk adımı olarak kabul edilebilir. Öte yandan, Erdoğan’ın Başbakan yerine Herzog ile muhatap olmayı tercih etmesi, yeni hükümetle ilgili şüphelerini henüz gideremediğini de gösteriyor. Koalisyonu oluşturan önemli isimler, zamanında Erdoğan’ı en sert biçimde eleştirenlerdi.

- Türkiye-ABD arasında bir çok ciddi sorun mevcut. Ankara’nın Washington ile ilişkileri düzeltme çabalarıysa malum. İsrail, birçok bölge ülkesinde olduğu gibi Türkiye’de de Washington’a ulaşmanın bir yolu olarak kabul ediliyor.

- Yegane ortak paydaları Netanyahu’nun iktidarına son vermek olan partilerden kurulu yeni hükümet, sinir uçlarını kaşımadan ekonomi gibi daha genel konulara öncelik vererek devam edebilirler. ABD ile ilişkilerdeyse, Netanyahu’nun aksine partizan siyasetten uzak durmaya dikkat ediyorlar.

Ali Çınar, Milliyet, 19 Temmuz 2021 https://www.milliyet.com.tr/yazarlar/ali-cinar/kongre-turk-israil-diyalogundan-memnun-6556030

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Survivor Hayim’in gerçek dünyası - Söyleşi

Hayim, çok sevdiğim bir arkadaşımın kuzeni. Aklı başında, ne istediğini bilen biri. Askerlik dönüşünde ani bir kararla Survivor yarışmasına katıldığını duyduğumda çok şaşırmıştım. Pek spor yapmayan, atletik olmayan biri neden zor koşullarda, dayanıklılık, irade ve güç isteyen bir televizyon programına katılır? Bunları konuşurken, sayesinde takip etmeye başladığım Survivor ile ilgili tüm merak ettiklerimi de sordum; kameralara yansımayan gizli bir tuvalet var mıydı, ya da yayın bitince gidilen lüks bir otel? Begüm’le arasında bir yakınlaşma oldu mu, Merve neden pişman oldu yarışmaya katıldığına? İşte Sabah Gazetesinden Yüksel Aytuğ’un teşekkür ettiği, seyircilerin filozof olarak tanımladığı Hayim ve Survivor yarışmasının bilinmeyenleri… Survivor maceran nasıl başladı? Katılmak nereden aklına geldi? Arkadaşlarımla uzun süredir Survivor’u takip ediyorduk. Hep katılmak istiyordum ama televizyona çıkmak beni korkutuyordu. Geçen sene iki yakın arkadaşım Dominik’e gittiler. Yarışmacıları

Her yaşam bir roman - Panama´daki Türk Yahudileri

Panama´da hızla büyüyen bir Yahudi yaşamı var. Café con Teclas kitabının yazarı gazeteci Sarita Esses´in yanı sıra Antakyalı Eli Cemal, Mersinli Musa İlarslan, Trakya kökenli Julia Kohen de Ovadia ve kuzeni İstanbullu Çela Alkabes de Eskinazi ile göç hikayelerini ve Panama´daki yaşamlarını konuştuğumuz keyifli bir sohbet sizleri bekliyor. Julia Kohen de Ovadia İstanbul doğumluyum. Babam Çanakkaleli Aron Kohen, annem ise Çorlulu Suzi Bahar.  Seneler evvel büyükbabamın eltisi Meksikalı Sultana genç yaşta çocuksuz dul kalınca küçük teyzem Donna’yı yollamasını istedi anneannemden. Donna da Sultana teyzesiyle yaşamak için Meksika’ya gitti. Orada eniştem Moises Mizrachi ile tanıştı ve evlenerek Panama’ya taşındı. Büyükbabam Nessim Bahar vefat edince anneannem Coya, ablam Malka ile iki aylığına kızını görmeye Panama’ya gitti. Ancak orada ablam eniştemle tanıştı, evlendi ve hayatını Panama’da kurdu. Dört çocuğu ve on torunu var. Ablamın düğünü için Panama’ya geldiğimizde ben Saint Pulcherie’de

Yaratan ve İlham Veren Kadınlar

Yaratan ve İlham Veren Kadınlar Projesi 8 Mart´ta üçüncü kez Soho House´da sergilendi. Fotoğraf sanatçısı Betty Mazalto´nun, kadının gücü, yaratıcılığı ve çok yönlülüğünü vurgulamak amacıyla başlattığı proje, korunma ihtiyacı olan çocuklara eğitim sağlanmasının yanı sıra, sosyal ve kültürel yaşama katılımlarını sağlamak için çalışan Korucuk Vakfı iş birliğinde gerçekleşiyor. ‘Yaratan ve İlham Veren Kadınlar’ projesinin yaratıcısı fotoğraf sanatçısı  Betty  Mazalto  farklı alanlarda başarı sağlamış 8 kadını, Dünya Kadınlar Günü 8 Mart’ta özel bir konseptte fotoğraflayarak kadınların çok yönlülüğüne vurgu yapmayı amaçladığını belirtiyor. Mazalto, “Üç projemizde toplam 24 kıymetli, çalışkan, çok yönlü kadını tanımış olduk. Kendilerinden fotoğraf çekimlerine gelirken hayatlarındaki hikayelerini temsil eden 7-8 parça getirmelerini rica ediyoruz. Böylelikle aslında kendilerinin hiç bilinmeyen yönlerini keşfediyoruz. Asıl etki ise, fotoğraf tamamlandığında ortaya çıkıyor. Başarılı bu isimleri