Ana içeriğe atla

Türkiye ve İsrail demokrasileri tartışıldı

Ortadoğu’nun iki demokrasisi olan Türkiye ve İsrail’in demokrasi süreci geçtiğimiz hafta bir panelde masaya yatırıldı.


Kadir Has Üniversitesi Ortadoğu ve Afrika Çalışmaları Merkezi, Van Leer Kudüs Enstitüsü ve Friedrich-Ebert-Stiftung Derneği Türkiye Temsilciliği’nin ortaklaşa düzenlediği ‘Ortadoğu Demokrasilerinde Çatışma Konuları’ başlıklı panel, İsrail ve Türkiye’den akademisyen, siyasetçi ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin katılımıyla 6 Kasım Perşembe günü Kadir Has Üniversitesi Cibali Kampüsü’nde gerçekleşti. Panelde Ortadoğu’nun iki demokrasisi Türkiye ve İsrail’in demokratikleşme, taban hareketlerinin siyasi temsili ve toplumsal çatışmaların çözümü süreçlerindeki sorunları ele alındı.
Kadir Has Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Salih Bıçakcı, Van Leer Jeresalem Institute’dan Gabriel Motzkin, Friedrich-Ebert-Stiftung’dan Felix Schmidt’in açılış konuşmalarının ardından Tel Aviv Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi Profesörü Amal Jamal demokrasi konusunu teorik yönden inceledi. Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Yüksel Taşkın AKP’nin siyasi gelişimini anlattığı ilgi çekici konuşmasının ardından söz alan Van Leer Kudüs Enstitüsü’nden Kudüs İbrani Üniversitesi Eski Profesörü Itzhak Galnoor, İsrail demokrasisinin güncel durumu ve sorunlarını ele aldı. Kadir Has Üniversitesi öğretim görevlisi ve Habertürk Gazetesi köşe yazarı Soli Özel Türkiye ve İsrail demokrasilerinin kuruluş aşamasındaki benzerliklerini anlattı, liberalizmden uzaklaşmanın sırf bu iki ülkeye ait olmadığını vurguladı.

İkinci panelde İsrail Demokrasi Enstitü’den Dana Blander tablolarla İsrail demokrasisi hakkında yapılan araştırma verilerini paylaştı ve İsrail vatandaşı Arapların karşılaştığı sorunları anlattı. İbrani Üniversitesi’nden Ronan Goffer demokratik kurumların öneminden bahsettiği konuşmasının ardından CHP Bursa Milletvekili Doç. Dr. Aykan Erdemir konuşmasında Türkiye nüfusunun çoğunluğunu oluşturan gençlerin yeterince temsil edilmediklerini vurguladı. Sosyal Politikalar Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği (SPoD) Siyasi Temsil Alan Koordinatörü Sezen Yalçın ise Gezi hareketini ve anlamını anlattı.

Karel Valansi Şalom Gazetesi 12 Kasım 2014
http://www.salom.com.tr/haber-92968-turkiye_ve_Israil_demokrasileri_tartisildi.html

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Survivor Hayim’in gerçek dünyası - Söyleşi

Hayim, çok sevdiğim bir arkadaşımın kuzeni. Aklı başında, ne istediğini bilen biri. Askerlik dönüşünde ani bir kararla Survivor yarışmasına katıldığını duyduğumda çok şaşırmıştım. Pek spor yapmayan, atletik olmayan biri neden zor koşullarda, dayanıklılık, irade ve güç isteyen bir televizyon programına katılır? Bunları konuşurken, sayesinde takip etmeye başladığım Survivor ile ilgili tüm merak ettiklerimi de sordum; kameralara yansımayan gizli bir tuvalet var mıydı, ya da yayın bitince gidilen lüks bir otel? Begüm’le arasında bir yakınlaşma oldu mu, Merve neden pişman oldu yarışmaya katıldığına? İşte Sabah Gazetesinden Yüksel Aytuğ’un teşekkür ettiği, seyircilerin filozof olarak tanımladığı Hayim ve Survivor yarışmasının bilinmeyenleri… Survivor maceran nasıl başladı? Katılmak nereden aklına geldi? Arkadaşlarımla uzun süredir Survivor’u takip ediyorduk. Hep katılmak istiyordum ama televizyona çıkmak beni korkutuyordu. Geçen sene iki yakın arkadaşım Dominik’e gittiler. Yarışmacıları

Yahudi Cesaret Ödülü üzerine

24 Haziran 2018 seçiminde CHP’den Cumhurbaşkanı adayı olan Muharrem İnce, 16 Ağustos’taki Twitter paylaşımlarıyla isim kullanmadan hükümete yönelik eleştirilerini sıraladı. Bu eleştirilerinin arasında “Siz, yaptığınız hizmetlerle Yahudi Cesaret Ödülüne lâyık görülen ve bu ödülü kendine lâyık görenlersiniz” ifadesine de yer verdi.  İnce’nin bu paylaşımı bu konudaki ilk çıkışı değildi. Geçtiğimiz yılın Aralık ayında, partisinin Yalova Merkez İlçe 10. Olağan Kongresi’ndeki konuşmasında da “Dünyada ‘Yahudi Cesaret Ödülü’ ya da diğer adıyla ‘Davut Yıldız’ı alan tek Müslüman, Recep Tayyip Erdoğan’dır,” demişti.  İnce, 2013 yılında yaptığı bir başka konuşmada ise bu sefer Türkiye’nin Rum vatandaşlarını kızdırmıştı. “Atatürk olmasaydı, (…) adınız Ahmet, Hasan, Hüseyin olmazdı, Dimitri, Yorgo olurdu. Bunları doğru bilmeleri lazım” demiş, gelen tepkilerin ardından Twitter hesabından “Benim gibi askerlik yapan, vergi veren, Cumhuriyet’e inanan, vatandaşımız olan Yorgo ve Dimitri’leri kastetm

Bu çocuğa dikkat! Adını çok duyacaksınız

Ralfi Kanyas ile tanıştırmak istiyorum sizleri. Çok özel bir genç. 22 yaşında hem medya iletişim üçüncü sınıfta okuyor hem de Hürriyet Ege’de muhabir olarak çalışıyor. 16 yaşında karşıdan karşıya geçerken bir arabanın çarpmasıyla hayatı değişiyor. Tekerlekli iskemleye bağlı kalmanın tüm zorluklarına rağmen hayata daha da sıkı tutunuyor. Başta zorluk çekse de önce ailesi sonra da arkadaşları ona güç veriyor ve engel tanımaz oluyor. Şimdi hem katıldığı gönüllü çalışmalarla, hem de gazete yazılarıyla engellilerin hayatında bir fark yaratmaya çalışıyor. Geleceğin başarılı gazetecisini şimdiden tanıyın istedim. Karel Valansi