Ana içeriğe atla

İsrail, IKBY'yi neden destekliyor? Habertürk


İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun IKBY'nin bağımsızlık referandumu kararını desteklediklerini açıklamıştı. Gazete Habertürk, İsrail'in neden bağımsız bir Kürt devletine destek verdiği sorusunu uzmanlara yöneltti



Şalom Gazetesi Yazarı Karel Valansi:
"İsrail'in Irak'ta bağımsız bir Kürt devleti kurulmasına desteği yeni değil. 3 yıl önce, Tel Aviv'de Institute for National Security Studies'in düzenlediği bir toplantıda İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu bu konudaki desteğini, ABD'nin Irak'ın bütünlüğünü korumayı istediğini bilmesine rağmen, açıklamıştı. Tabii burada Hamas konusunda Ankara'ya verilen mesajı da görmezlikten gelmek imkânsız. Öte yandan tek destek İsrail'den de gelmiyor. Suudi Arabistan da Iraklı Kürtlerin referandum taleplerini destekliyor görünüyor. Bu durumu, Türkiye'yi cezalandırma olarak okuyorum. Katar krizinde, Katar tarafını seçen Ankara'yı en acıtacak noktasından vurmaya çalışıyor, yoksa Kürtlerin geleceği için pek endişelendiğinden değil. İsrail kurulacak bir Kürt devletini ekonomik ve stratejik açıdan doğal bir müttefik görüyor. Ancak Türkiye ile ilişkilerini yeni rayına koymaya başlayan İsrail, Türkiye'nin kırmızı çizgisi olan böyle bir konuda Ankara ile ters gitmeyi göze alır mı? Asıl sorulması gereken soru burada."
El Şark Forumu Direktörü Galip Dalay:
“İsrail tarihi boyunca desteği, Arap olmayan ülkelere yönelikti. 70’lerde İran ile arası iyiydi, Türkiye ile 90’larda arası iyiydi. İlişkilere zarar vermemek için Kürtlerin bağımsızlığına o zamanlar destek veremezdi. Ancak şimdi kendisine Arap olmayan potansiyel bir komşu ülke arayışı var. Ürdün de IKBY’yi referandum yapmaları durumunda tanıyacaklarını söylemişti. Ulusalcı bir politikadansa mezhepçi yaklaşımı tercih eden Suudi Arabistan’ın IKBY’ye desteği de muhtemel. Zira bir Şii yönetimdense Sünnileri tercih edecektir. Barzani de Sünni kartını kullanmak isterse Körfez’de epey bir destek bulacaktır."

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ke vamos a mirar en la karantina?

Kon el fin del verano i el retorno de la karantina, estamos mas tiempo en las kazas. Les kero propozar tres serias de TV echos en Israel. El primer es "Tehran". Es una seria de espionaje muy enteresante. Una espion del Mossad viaja en sekreto a la kapital de Iran. Tehran es su lugar de nasimiento tambien. La hacker de komputadora tiene el objektivo de dezaktivar el reaktor nuklear. Esta misyon tendra implikasyones para el Medio Oriente i el mundo entero. La seria es en ebreo i perso. Es una sezon i tiene ocho episodios, kada uno 50 minutos. Mi segunda propozisyon es una seria romantika i komika. Lehiyot Ita (Estar Kon Eya) es una seria de 2013, ma muy simpatika. Izieron tambien la version Amerikana ke se yama “La beyeza i el panadero”. La seria konta la istorya de amor entre una supermodela internasyonal muy famoza i muy rika, i un simple panadero ke no tuvo la shans de ir a la eskola artistika por razones finansiales. La seria es dos sezones, 18 episodios en total i kada uno...

Survivor Hayim’in gerçek dünyası - Söyleşi

Hayim, çok sevdiğim bir arkadaşımın kuzeni. Aklı başında, ne istediğini bilen biri. Askerlik dönüşünde ani bir kararla Survivor yarışmasına katıldığını duyduğumda çok şaşırmıştım. Pek spor yapmayan, atletik olmayan biri neden zor koşullarda, dayanıklılık, irade ve güç isteyen bir televizyon programına katılır? Bunları konuşurken, sayesinde takip etmeye başladığım Survivor ile ilgili tüm merak ettiklerimi de sordum; kameralara yansımayan gizli bir tuvalet var mıydı, ya da yayın bitince gidilen lüks bir otel? Begüm’le arasında bir yakınlaşma oldu mu, Merve neden pişman oldu yarışmaya katıldığına? İşte Sabah Gazetesinden Yüksel Aytuğ’un teşekkür ettiği, seyircilerin filozof olarak tanımladığı Hayim ve Survivor yarışmasının bilinmeyenleri… Survivor maceran nasıl başladı? Katılmak nereden aklına geldi? Arkadaşlarımla uzun süredir Survivor’u takip ediyorduk. Hep katılmak istiyordum ama televizyona çıkmak beni korkutuyordu. Geçen sene iki yakın arkadaşım Dominik’e gittiler. Yarışmacıları ...

“Çok eğlendim, teşekkür ederim, hoşçakalın…”

Yılın başında Tiyatrokare tarafından sahnelenen ve oldukça tartışma yaratan ‘Onca yoksulluk varken’ piyesi ve geçtiğimiz ay vefat eden Meksikalı ünlü yazar Carlos Fuentes, ölümünden 32 yıl sonra Romain Gary’yi edebiyat dünyasından günlük hayatımıza taşıdı 2Aralık 1980, Paris’te bir apartman dairesi. Yatak odasına yerleştirdiği dev Menora’nın gölgesinde hayatının son rolünü oynamak için intiharı seçen biradam. Bu kişisel seçimle, bir savaş kahramanı, başarılı bir diplomat, ünlü bir film yönetmeni ve senarist hayata veda etmiş oldu. Ancak daha da önemlisi, Fransız edebiyatı tek bir kurşunla iki önemli yazarını birden kaybetti; Romain Gary ve Emile Ajar .