Ana içeriğe atla

Gazze’de değişim rüzgarı

Ortadoğu’da IŞİD döneminin sonuna gelinmesi iyimser bir hava yaratıyor. Farklı tarafları aynı hedefte buluşturan bu ortak düşman Suriye ve Irak’ta toprak kaybı yaşadıkça, ertelenen veya gizlenen kökleşmiş sorunlar bir bir su yüzüne çıkmaya başlamış olsa da, bu dönemde dikkatleri çeken, iyimserlik rüzgarı estiren bir diğer gelişme de Filistinliler tarafında yaşandı.
Gazze’yi yöneten Hamas 17 Eylül’de sürpriz bir açıklama ile mart ayında kurduğu idari komiteyi feshettiğini, El Fetih ile diyaloğa hazır olduğunu, genel seçimlerin yapılmasını desteklediğini ve Filistin Özerk Yönetiminin Gazze’de görevi devralmasına hazır olduğunu bildirdi. Tıpkı El Fetih’in uzun zamandır talep ettiği gibi.
En sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim. Sonuç ne olursa olsun bu açıklama çok önemli. Ancak bu açıklamaya rağmen Filistinliler arasında siyasi bir uzlaşı gerçekleşebilir demek için de çok erken. Daha önceki birçok denemenin başarısızlığı, bu konuda ihtiyatlı olmaya zorluyor.

Öte yandan siyasi uzlaşı adına olumlu gelişmeler başladı bile. Açıklamanın ardından Abbas ile Hamas Lideri İsmail Haniye bir yıl aradan sonra ilk kez bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiler. Filistin Yönetimi Başbakanı Rami Hamdallah 2 Ekim’de Gazze’ye giderek Hamas yetkilileri ile görüşeceğini açıkladı. Bu ziyaret ile bakanlıkların kontrolünü alması bekleniyor.
Bu açıklamada dikkat çeken ilk şey zamanlama. Filistin Yönetimi Lideri Mahmud Abbas, ABD Başkanı Donald Trump ile de görüşeceği Birleşmiş Milletler toplantısı için New York’a gitmeden birkaç gün önce bu açıklama gerçekleşti. Demek ki Hamas bu görüşmede kendisinin es geçilmesini veya önemsizleştirilmesini istemedi. İsrail-Filistin barışı konusunun konuşulacağı toplantılara yeni bir gündem maddesi ekledi. Böylece hem Filistin denkleminde kendisinin de var olduğunu hatırlattı, hem de böylesi bir taviz vererek dikkatleri El Fetih’e yöneltti. İki grup arasında siyasi uzlaşıyı oluşturmak için benzer bir tavizi El Fetih tarafının vermesi beklentisi var artık.
Bu açıklama ile nelerin değişeceğine bakarsak, El Fetih yönetimindeki Filistin Yönetimi görevini yerine getirmediği için kurulduğu açıklanan idari komite feshedildi. Ancak Gazze’deki işleyişi kontrol edecek bir yapı şart olduğu için başka bir ad veya içerik ile görevi sürdürmek zorunda. El Fetih devreye girene kadar bu konuda ciddi bir değişiklik olmayacaktır.
Beklenildiği gibi Filistin Yönetimi Gazze’deki idari yönetimin kontrolünü geri alsa da Hamas, askeri yapılanmanın anahtarını Abbas’a teslim etmeyecektir. Çünkü El Fetih’in Hamas’tan talep ettiği böylesi bir adım örgütün sonunu getireceği gibi, 2007’den beri sürdürdüğü Gazze’nin yönetiminden de vazgeçmesi anlamına geliyor ki böyle bir şey yapmayacaktır.
Bu adım aslında Gazze’de var olan sağlık, su, elektrik, işsizlik gibi sorunlarda suçlanacak adresi Hamas’tan çekip El Fetih’e yöneltmekten başka bir şey değil. El Fetih için ise 2007’deki başarısızlığının üstünün örtülmesi ve tüm Filistinlileri temsil ettiğinin ve yönettiğinin göstergesi olacak. Filistin Yönetiminin elinde sihirli bir değnek ve sonsuz finansal kaynak olmadığına göre Gazze halkının sorunlarını nasıl çözebileceği ve buna gerçekten niyetli olup olmadığını ise zaman gösterecek.
Hamas neden böylesi bir karar verdi diye soracak olursak, İsrail-Mısır ablukasının yanı sıra Arap Baharı ile birlikte geleneksel destekçilerini kaybeden Hamas son aylarda Abbas’ın yaptırımları ile karşı karşıyaydı. Abbas, Hamas’ı köşeye sıkıştırmak için Gazze’deki elektriği azalttı, memurların maaşlarını ödemedi veya zorunlu emekliye ayırdı, tıbbi bütçeyi azalttı. Gazze yaşanılamaz hale gelirken kurtarıcıları bu son uzlaşının da mimarı olan Mısır oldu. Mısır geleneksel arabuluculuk rolüne geri dönerken, son aylarda Kahire’deki görüşme trafiği bir hayli yoğun geçiyor.
Hamas, Mısır ile ilişkilerini iyileştirmek için büyük çaba harcıyor. BAE’nin desteklediği Muhammed Dahlan da bu konuda öne çıkan isim. Sadece Mısır ile de değil. İran ve Rusya bu listenin başında gelen ülkeler.
Hamas’ın bu kararı almasındaki diğer etken ise yakın zamanda değişen liderleri. İsmail Haniye ve Yahya Sinvar pragmatik duruşları ile siyasi uzlaşı ve bozulan bölgesel ilişkilerini tamir etmeye öncelik veriyorlar.
Bir diğer sebep ise halkın isyanı. Ne olursa olsun Hamas’ı destekledikleri dönem gerilerde kaldı. Artık Hamas’ın kuruluş yıldönümleri değil, elektrik protestoları binlerce Gazzeliyi bir araya getiriyor. Yeni liderler de bunun farkında. İsrail ile yıkıcı yeni bir savaştan kaçınırken çareyi siyasi uzlaşıda buluyorlar. 
Akılda tutulması gereken bir diğer konu ise İsrail’in tüm bu gelişmeleri dikkatle izlediği ve Hamas’ın başta İsrail ve ABD olmak üzere birçok ülke tarafından İsrail Devletini ortadan kaldırmayı amaçlayan bir terör örgütü olarak kabul edildiği.
Ortadoğu’da iyimserlik pek uzun süren bir duygu hali değil. Filistinliler cephesindeki bu son gelişmelerin asıl kafaları kurcalayan sorusu ise havada asılı durmaya devam ediyor; Hamas Gazze’den vazgeçmeyeceğine göre siyasi uzlaşıya nasıl ulaşılacak?
Karel Valansi, OBJEKTİF Şalom Gazetesi 27 Eylül 2017 http://www.salom.com.tr/haber-104425-gazzede_degisim_ruzgari.html

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Survivor Hayim’in gerçek dünyası - Söyleşi

Hayim, çok sevdiğim bir arkadaşımın kuzeni. Aklı başında, ne istediğini bilen biri. Askerlik dönüşünde ani bir kararla Survivor yarışmasına katıldığını duyduğumda çok şaşırmıştım. Pek spor yapmayan, atletik olmayan biri neden zor koşullarda, dayanıklılık, irade ve güç isteyen bir televizyon programına katılır? Bunları konuşurken, sayesinde takip etmeye başladığım Survivor ile ilgili tüm merak ettiklerimi de sordum; kameralara yansımayan gizli bir tuvalet var mıydı, ya da yayın bitince gidilen lüks bir otel? Begüm’le arasında bir yakınlaşma oldu mu, Merve neden pişman oldu yarışmaya katıldığına? İşte Sabah Gazetesinden Yüksel Aytuğ’un teşekkür ettiği, seyircilerin filozof olarak tanımladığı Hayim ve Survivor yarışmasının bilinmeyenleri… Survivor maceran nasıl başladı? Katılmak nereden aklına geldi? Arkadaşlarımla uzun süredir Survivor’u takip ediyorduk. Hep katılmak istiyordum ama televizyona çıkmak beni korkutuyordu. Geçen sene iki yakın arkadaşım Dominik’e gittiler. Yarışmacıları

Yahudi Kültürü Avrupa Günü: İris ile Eran temsili düğün töreni ile yeniden evlendi

Yahudi Kültürü Avrupa Günü etkinlikleri kapsamında bu sene Neve Şalom Sinagogu’nda temsili bir Yahudi düğünü düzenlendi. İris ve Eran’ın düğünü açıklamalar eşliğinde gerçekleşirken, gazetemizin fotoğraf editörü Alberto Modiano’nun ‘Zaman ve Mekân içinde Musevilik’ adlı sergisi de yer aldı 26 Ekim Pazar günü Neve Şalom Sinagogu’nu dolduran farklı kesimlerden misafirler, on beş gün önce evlenen İris ve Eran’ın temsili düğün törenini izlemek için bir araya geldiler. Sinagogun girişinde Şalom Gazetesi Fotoğraf Editörü Alberto Modiano’nun ‘Zaman ve Mekân İçinde Musevilik’ adlı sergisi gelenleri karşıladı. İlgi ile gezilen sergide sanatçı, İstanbul Yahudi Cemaati’nin dini ritüellerini fotoğraflar aracılığıyla anlatıyor. Yahudilerin günümüz Türkiye’sinde örf ve adetlerini tanıtan fotoğraflar, Sefarad, Aşkenaz ve İtalyan Yahudilerinin dini yaşam döngüsünü konu alıyor. Gerçek bir düğün törenini öncesinde olduğu gibi genç kızlar gelenleri şeker dolu bonboniyerlerle karşıladılar ve anı

Holokost farklı etkinliklerle anıldı

Yom Aşoa, 12 Nisan akşamı Sivil ve Ekolojik Haklar Derneği (SEHAK) ile Avlaremoz’un Grand Pera’da düzenlediği bir anma etkinliğiyle anıldı.  Bu gün ayrıca Varşova Gettosundan 750 kadar Yahudi direnişçinin bir aya yakın bir süre dönemin en gelişmiş silahlarına sahip Nazilere karşı kahramanca direnişinin 75. yıldönümüydü. Anma etkinliğinde, Amsterdam’da saklandığı çatı katında yaşadıklarını ve duygularını günlüğüne geçirerek geleceğe taşıyan Anne Frank’ı ve II. Dünya Savaşı’nı anlatan ‘Günümüz İçin Bir Tarih – Anne Frank’ sergisi ziyaretçilerin ilgisine sunuldu. Sergi sırasında Anne Frank’ın yaşam öyküsünü ele alan belgesel de gösterildi. Sergi sırasında Ravit Haleva keman ve Karel Bensusan gitar ile Yahudi ezgilerinden oluşan etkileyici bir müzik dinletisi sundular. Anma çerçevesinde düzenlenen panelde Şalom yazarları Karel Valansi ve Umut Uzer ile, Avlaremoz yazarı Serdar Korucu konuşmacı olarak katıldı. Moderatörlüğünü ise Avlaremoz editörü Betsy Penso üstlendi. İstanbul Tekni