Ana içeriğe atla

Mısır’ın muhteşem dönüşü

Arap Baharı ile birlikte iki lider deviren Mısır, uzun süren bir belirsizlik döneminin ardından ekonomisini de yoluna koyarak, bölgesel liderliğini ve geleneksel arabuluculuk rolünü oynamaya yeniden başladı. En son Astana’daki Suriye görüşmelerine gözlemci olarak davet edilen Kahire, uzun bir görüşme trafiğinin ardından El Fetih-Hamas siyasi uzlaşısının da mimarı oldu.

Astana mutabakatı uyarınca Rusya, İran ve Türkiye'nin garantörlüğünde planlanan Suriye'deki gerilimi azaltma bölgelerinin oluşturulmasında Mısır, Moskova’nın tam desteğiyle, Şam ile Suriye’deki muhalifler arasında arabuluculuk yapıyor. 2011 yılında başlayan Suriye iç savaşında bugüne dek aktif bir rol oynamayan Mısır, yaz aylarında Rusya savunma bakanlığının da katılımıyla Kahire’de yapılan görüşmeler sonunda Doğu Guta’da ateşkesi sağlamıştı. Benzer bir anlaşmayı Humus’un kuzeyinde hayata geçirmiş, geçtiğimiz hafta da, üç muhalif grubun Şam’ın güneyi için ateşkes anlaşmasına varmasına arabuluculuk etmişti.
Mısır kendisini Suriye krizinin çözümünde etkin bir aktör haline getirerek, bu sayede Arap dünyasındaki konumunu iyileştirmeye çalışıyor. Rusya ise aradığı bölgesel ortağı Mısır’da buldu. Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov, Mısır ile Orta Doğu’daki sorunları çözmede benzer düşüncede olduklarını, dış müdahalelere karşı olduklarını belirtmişti. Mısır da, Suudi Arabistan’ı karşısına almak pahasına Moskova’nın geçtiğimiz sene BM Güvenlik Konseyine sunduğu Suriye tasarısını onaylamıştı.
Kahire yaz aylarında Filistinlilerin de uğrak yeri oldu. El Fetih’in Hamas’a yönelik yaptırımlarını arttırdığı bir dönemde Mısır, Hamas karşıtı politikalarına rağmen Gazze’nin enerji sorununa yardımcı olmuştu. Katar krizinde Suudi Arabistan ile aynı cephede yer alan Mısır, Hamas’ı Katar’dan koparmaya, Batı Şeria ile açılan uçurumu kendi lehine çevirmeye çabaladı. Başarılı da oldu. İsrail-Mısır ablukasındaki Gazze’ye bir de El Fetih yaptırımları eklenince, Hamas Mısır’ın taleplerini yerine getirmeye başladı. Önce Gazze’nin Mısır sınırında, Sina’da faaliyet gösteren IŞİD militanlarına karşı bir güvenli bölge oluşturuldu, daha sonra Filistin Yönetimi ile siyasi bir uzlaşıya varıldı. İsrail ise ABD ve Mısır’ın desteklediği bu girişimi, hem siyasi uzlaşının uzun süreli olmayacağını düşündüğünden, hem de müttefiklerini karşısına almamak için, güvenli bir mesafeden takip ediyor.
Mısır’ın yeniden doğuşunda önemli bir pay Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) ait. Bölgesel güç dengesinde İran tehdidine karşı Arap ağırlığını arttırmak isteyen Suudi Arabistan ve BAE desteğinde, Mursi sonrası yaşadığı finansal ve diplomatik zorlukları aşan Sisi, bu sayede hepsinin karşı olduğu Müslüman Kardeşler’i dize getirmeyi başardı, Hamas’a karşı sert tedbirleri hayata geçirdi ve bir başka cephede, Sina’da konuşlanan IŞİD’e bağlı Sina Vilayet’ine karşı gücünü yoğunlaştırdı. Ancak ABD’nin desteğine ve İsrail ile geliştirdiği istihbarat işbirliğine rağmen bu konuda henüz başarılı olamadı. IŞİD Suriye ve Irak’ta sona yaklaşırken, diğer ülkelerdeki destekçileri saldırılarını arttırıyor. Halen süregelen saldırılarda, son birkaç yılda yüzlerce Mısır askeri hayatını kaybetti. 
Savaşa sürüklenen Suriye ve Irak’ın kendi iç sorunlarına gömülmesi, bölgedeki güç dengelerini Mısır lehine çevirmişti. Arabulucu olmak isteyen Türkiye’nin aksine bölgedeki tüm aktörlerle konuşabilmesi, Mısır’a 2014’teki Gazze savaşı sırasında ateşkesi sağlama olanağını vermişti. Türkiye-Mısır ilişkileri tıpkı Türkiye-İsrail ilişkileri gibi olumsuz yönde ilerlerken, Mısır ile İsrail’in ilişkileri hiç olmadığı kadar gelişti. IŞİD önceliği ve İran tehdidi tarafları normalleşmeye götürdüyse bile, olası bir İsrail-Filistin görüşmesinde arabuluculukta Türkiye veya Fransa değil Mısır’ın adı anılıyor.
ABD’nin Orta Doğu politikasındaki değişiklik de Mısır’ın bölgesel önemini arttırdı. Obama yönetiminin Orta Doğu’dan uzaklaşma isteği ve İran ile yakınlaşma çabaları ile hayal kırıklığına uğrayan Suudi Arabistan ve Mısır için Trump’ın başkanlığıyla bu durum değişti.
İran tehdidi Suudilerin Mısır’a olan ihtiyacını arttırdı. Mısır bölgedeki mezhep çatışmasından uzak durduysa da Esad’a desteği Suudi Arabistan’ın tepkisini çekti. “Esad Suriye’deki çözümün bir parçası,” diyen Sisi, Şam ile ilişkilerini hiç kesmedi. İstihbarat birimleri bir araya geldi, Şam’da düzenlenen uluslararası ticaret fuarına Mısırlı önemli işadamları katıldı. Suriye’nin devlet bütünlüğünün korunmasının kendi güvenliği için elzem olduğunu düşünen Sisi’nin bu tavrı Suudileri kızdırsa da, Katar krizindeki desteği ile Mısır kendini affettirmişe benziyor. Öte yandan Mısır, her ne kadar Suriye İran’dan vazgeçmeyecek olsa da, Suriye’nin Tahran bağımlılığına güçlü bir alternatif oluşturabilir. 
Mısır son dönemlerde izlediği politikalarla Orta Doğu sorunlarında aranan arabulucu rolünü üstlendi. Çelişen dış politikalarına rağmen bölgedeki en büyük destekçileri Suudi Arabistan, BAE ve İsrail’in yanı sıra Suriye, ABD, Rusya hatta El Fetih ile Hamas arasında da bir denge oluşturmayı başarabildi. Herkesin kabul ettiği ve güvendiği bölgesel bir aktör haline gelen Mısır, yakında Libya konusunda da girişimlerde bulunursa hiç şaşırmayın. 

Karel Valansi, T24, 20 Ekim 2017


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ke vamos a mirar en la karantina?

Kon el fin del verano i el retorno de la karantina, estamos mas tiempo en las kazas. Les kero propozar tres serias de TV echos en Israel. El primer es "Tehran". Es una seria de espionaje muy enteresante. Una espion del Mossad viaja en sekreto a la kapital de Iran. Tehran es su lugar de nasimiento tambien. La hacker de komputadora tiene el objektivo de dezaktivar el reaktor nuklear. Esta misyon tendra implikasyones para el Medio Oriente i el mundo entero. La seria es en ebreo i perso. Es una sezon i tiene ocho episodios, kada uno 50 minutos. Mi segunda propozisyon es una seria romantika i komika. Lehiyot Ita (Estar Kon Eya) es una seria de 2013, ma muy simpatika. Izieron tambien la version Amerikana ke se yama “La beyeza i el panadero”. La seria konta la istorya de amor entre una supermodela internasyonal muy famoza i muy rika, i un simple panadero ke no tuvo la shans de ir a la eskola artistika por razones finansiales. La seria es dos sezones, 18 episodios en total i kada uno...

Savaşin yarattiği yeni yildiz: El Cezire televizyonu

Tüm dünya evinde rahat koltuğunda oturarak naklen savaşı takip etmeyi ilk kez 1991 yılında CNN`in Körfez Savaşı yayınlarını izleyerek başladı. Devam etmekte olan Irak savaşı için seçilen kanal ise Usame bin Ladin röportajları, tutuklu askerleri ve rehineleri göstermesi gibi eleştirilen yayınları ile Arap kanalı El Cezire oldu Hakkında en çok haber yapılan haber kanalı El Cezire’nin doğuşu Arap dünyasında olağan olmayan bir olayla, Katar emirinin 1995 Kasımında İsviçre’de tatilde olduğu sırada, oğlu tarafından tahttan indirilmesi ile başlar. 1950 başkent Doha doğumlu yeni Emir Şeyh Hamad Bin Khalifa Al Thani, İngiltere’de Royal Military Academy Sandhurst’te eğitim görmüş liberal ve yenilikçi yeni bir kuşağı temsil eder. Kansız bir darbe ile dünyanın en zengin 11. ülkesinin yönetimini devralan Emir Hamad, emirliğin hazinesini Katar’ın modernleştirilmesi için kullanmaya başlar, yeni bir anayasa hazırlatır, kadına seçme ve seçilme hakkı verir. Emir Hamad ‘ın en dikkat çekici kararı ise...

The Concept of Middle Power and Türkiye’s Foreign Policy

Ongoing conflicts and crises across various regions continue to underscore the intensifying power rivalries that define today’s international relations. The erosion of the post-1945 international order—and the weakening of the institutions that underpin it—has been further accelerated by the United States’ growing reluctance to maintain its traditional leadership role. As a result, uncertainty has become a defining feature of the current global landscape, marking a turbulent and complex period of transition.  Amid this shifting order, middle powers have begun to occupy a broader space in global affairs. These states, often positioned between global hegemons and smaller, less influential nations, act as stabilizers within the international system. Through mediation efforts, regional diplomacy, and strategic initiatives—sometimes beyond their material capabilities—they contribute meaningfully to international stability and governance. In times of heightened uncertainty, such states o...