Ana içeriğe atla

Avrupa Günü Kadir Has Üniversitesi’nde kutlandı

Avrupa Birliği’nin temellerinin atıldığı 9 Mayıs 1950’nin yıldönümü, Kadir Has Üniversitesi’ne bağlı Uluslararası İlişkiler ve Avrupa Çalışmaları Merkezi (Center For International and European Studies, CIES) tarafından Kadir Has Üniversitesi’nde kutlandı. ‘Avrupa Gününü Kutlamak’ başlığı altındaki etkinlik ‘Türkiye’deki Avrupa’ konulu fotoğraf yarışması sergisi ile açıldı. Etkinlik kapsamında düzenlenen panelin ilki CIES Direktörü Dimitrios Triantaphyllou moderatörlüğünde ‘Avrupa Vatandaşlığı İnşasında Ortak Zemin Arayışları’ konusunda gerçekleşti. Gazeteci Cüneyt Özdemir İngiltere’den, Türkiye Kurumsal Sosyal Sorumluluk Derneği’nden Serdar Dinler İstanbul’daki ofisinden, CSR Europe (Corporate Social Responsability) Genel Direktörü Stefan Crets Brüksel’den ve Sivil toplum Geliştirme ve Gençlik Uzmanı Behrooz Motamed-Afshari Viyana’dan Google Hangouts teknolojisi ile panele katıldılar. Avrupa vatandaşlığı konseptinin henüz yapım aşamasında olduğunu söyleyen panelistler, Avrupa’yı bir arada tutan değerlerin Öncelikle demokrasi, insan hakları ve barış olduğunu söylerken gençliğin potansiyeli ve eğitimin önemi üzerinde duruldu. Türkiye’nin Avrupa Birliği’ndeki yeri konusunu da tartışan panelistler Türkiye’nin AB’ye girmesi konusunda kötümser olmamakla beraber ülkeler arasındaki kültür farklılıkları dile getirildi. Üç Alman öğrencinin İstanbul deneyimlerinin anlatıldığı ‘Changing Perspectives’ (Değişen Bakış Açıları) adlı kısa filmin gösteriminden sonra Le Petit Journal d’Istanbul Editörü Anne Andlauer moderatörlüğünde ‘Çeşitlilikte Birlik: Erasmus öğrencilerinin gözünden Avrupa kimliği’konulu oturumda filmin yapımcılarının yanı sıra üniversiteler arası değişim programı Erasmus’a katılan öğrencilerin gözüyle farklı ülkelerde yaşama deneyimleri ve Avrupalı kimliği tartışıldı. Etkinlik fotoğraf yarışmasının ödül töreni ile sona erdi.
9 Mayıs 1950 tarihinde Fransız Dışişleri Bakanı Robert Schuman, Avrupa'da barışçıl ilişkilerin kalıcı şekilde kurulması gerektiğini belirterek ortak değerlere sahip bir Avrupa kurmak gayesiyle Schuman Bildirisi’ni önerdi. Bu tasarı, bugün Avrupa Birliği olarak kabul edilen kurumun temeli olarak kabul ediliyor.

Karel Valansi Şalom Gazetesi 13.05.13
http://www.salom.com.tr/newsdetails.asp?id=87020

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Survivor Hayim’in gerçek dünyası - Söyleşi

Hayim, çok sevdiğim bir arkadaşımın kuzeni. Aklı başında, ne istediğini bilen biri. Askerlik dönüşünde ani bir kararla Survivor yarışmasına katıldığını duyduğumda çok şaşırmıştım. Pek spor yapmayan, atletik olmayan biri neden zor koşullarda, dayanıklılık, irade ve güç isteyen bir televizyon programına katılır? Bunları konuşurken, sayesinde takip etmeye başladığım Survivor ile ilgili tüm merak ettiklerimi de sordum; kameralara yansımayan gizli bir tuvalet var mıydı, ya da yayın bitince gidilen lüks bir otel? Begüm’le arasında bir yakınlaşma oldu mu, Merve neden pişman oldu yarışmaya katıldığına? İşte Sabah Gazetesinden Yüksel Aytuğ’un teşekkür ettiği, seyircilerin filozof olarak tanımladığı Hayim ve Survivor yarışmasının bilinmeyenleri… Survivor maceran nasıl başladı? Katılmak nereden aklına geldi? Arkadaşlarımla uzun süredir Survivor’u takip ediyorduk. Hep katılmak istiyordum ama televizyona çıkmak beni korkutuyordu. Geçen sene iki yakın arkadaşım Dominik’e gittiler. Yarışmacıları

Yahudi Cesaret Ödülü üzerine

24 Haziran 2018 seçiminde CHP’den Cumhurbaşkanı adayı olan Muharrem İnce, 16 Ağustos’taki Twitter paylaşımlarıyla isim kullanmadan hükümete yönelik eleştirilerini sıraladı. Bu eleştirilerinin arasında “Siz, yaptığınız hizmetlerle Yahudi Cesaret Ödülüne lâyık görülen ve bu ödülü kendine lâyık görenlersiniz” ifadesine de yer verdi.  İnce’nin bu paylaşımı bu konudaki ilk çıkışı değildi. Geçtiğimiz yılın Aralık ayında, partisinin Yalova Merkez İlçe 10. Olağan Kongresi’ndeki konuşmasında da “Dünyada ‘Yahudi Cesaret Ödülü’ ya da diğer adıyla ‘Davut Yıldız’ı alan tek Müslüman, Recep Tayyip Erdoğan’dır,” demişti.  İnce, 2013 yılında yaptığı bir başka konuşmada ise bu sefer Türkiye’nin Rum vatandaşlarını kızdırmıştı. “Atatürk olmasaydı, (…) adınız Ahmet, Hasan, Hüseyin olmazdı, Dimitri, Yorgo olurdu. Bunları doğru bilmeleri lazım” demiş, gelen tepkilerin ardından Twitter hesabından “Benim gibi askerlik yapan, vergi veren, Cumhuriyet’e inanan, vatandaşımız olan Yorgo ve Dimitri’leri kastetm

Bu çocuğa dikkat! Adını çok duyacaksınız

Ralfi Kanyas ile tanıştırmak istiyorum sizleri. Çok özel bir genç. 22 yaşında hem medya iletişim üçüncü sınıfta okuyor hem de Hürriyet Ege’de muhabir olarak çalışıyor. 16 yaşında karşıdan karşıya geçerken bir arabanın çarpmasıyla hayatı değişiyor. Tekerlekli iskemleye bağlı kalmanın tüm zorluklarına rağmen hayata daha da sıkı tutunuyor. Başta zorluk çekse de önce ailesi sonra da arkadaşları ona güç veriyor ve engel tanımaz oluyor. Şimdi hem katıldığı gönüllü çalışmalarla, hem de gazete yazılarıyla engellilerin hayatında bir fark yaratmaya çalışıyor. Geleceğin başarılı gazetecisini şimdiden tanıyın istedim. Karel Valansi