Ana içeriğe atla

El 30 de agosto


La semana pasada selebrimos el 30 de agosto, el Zafer bayramı. Este anyo, komo kada anyo estavamos en Büyükada. Normalmente, kada anyo mos vamos al debarkader para selebrar el bayram kon bandyeras, marshes todos endjuntos. Este anyo fue diferente por modo del korona, no uvo munchas fiestas publikas. No fuimos al debarkader. Ma aviya bandyeras en las puertas i ventanas de las kazas komo kada anyo i bandyeras en los muevos faytones ke kaminan kon elektrisidad. Kuando era chika me akodro ke los faytones orijinales kon kavayos se transformavan en arabas de novya kon tantas flores i bandyeras. 

El 30 de agosto para mi es un diya importante. La viktorya de la Turkiya sovre los enemigos es la primera razon. La segunda es ke esta data sinyifika para mi la Büyükada, el fin del enverano, i tambien el Anadolu Klübü. 

En este diya, la segunda plaj en el klub se trokava en un lugar de fiestas. Komo no aviya dainda la pisina aya, ela shena se metia atras, serka las barkas. En la entrada de la plaj, kada uno merkava unos bilyetos para utilizar aryentro del panayir. Kon estos bilyetos se merkava komidas i bevidas. Aviya de todo: döner, lahmacun, köftikas, patatas fritas, dondurmas…

Para los mansevos del klub, la preparasyon del shov para el 30 de Agosto empesava en el mez de julyo. Una komisyon preparava el program, i todos ke tienen un talento partisipavan, kon una kantika, o baylando o aziendo majika.

Un anyo yegi tadre a la izla i no pude partisipar a las eleksiones. El muzikal de akel anyo era "Fame". Ma me diyeron un chiko rolo komo una chika ke djugava el kontrobas. Despues de la eskola, esto era mi primera eksperiensa de shena. Yo, una mansevika de 14 anyos, estava sola en la shena enfrente a sienes de djente mirandome djugar mi rolo. 

El anyo sigiente, Cem Özer vino a la ada para planear el shov. Yo estava pronta en mi vistimienta blu de spor para las eleksiones en el salon kon espejos del klub ande normalmente partisipava a las lesones de aerobik. Un otro anyo mis maestras de aerobik Serpil i Füsun kontinuaron a preparar el shov. Les ayudi muncho i teniya munchas responsabilidades. El musikal de este anyo era el Violonisto en el Techo. Komo avia mas mansevas ke mansevos en las provas, desidieron de eskojer las mansevas altas para ke sean ombres en el musikal. Ansi me ize ombre kon mustachos i todo. I bayli el bayle kon los bokales, ke en el musikal los soldados Rusos baylan. Unos anyos mas partisipi al shov. Malorozamente, ya aze muncho tiempo ke el panayir i el shov no se organizan en el 30 de Agosto.

El 30 de Agosto es una data muy importante en la istorya de Turkiya. Tambien en mi memorya personal tiene un lugar muy espesial ke me akodr mi chikez i tiempos muy felizes en Büyükada.

Karel Valansi, Şalom, 9 Eylül 2020 https://www.salom.com.tr/haber-115800-el_30_de_agosto_.html

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Survivor Hayim’in gerçek dünyası - Söyleşi

Hayim, çok sevdiğim bir arkadaşımın kuzeni. Aklı başında, ne istediğini bilen biri. Askerlik dönüşünde ani bir kararla Survivor yarışmasına katıldığını duyduğumda çok şaşırmıştım. Pek spor yapmayan, atletik olmayan biri neden zor koşullarda, dayanıklılık, irade ve güç isteyen bir televizyon programına katılır? Bunları konuşurken, sayesinde takip etmeye başladığım Survivor ile ilgili tüm merak ettiklerimi de sordum; kameralara yansımayan gizli bir tuvalet var mıydı, ya da yayın bitince gidilen lüks bir otel? Begüm’le arasında bir yakınlaşma oldu mu, Merve neden pişman oldu yarışmaya katıldığına? İşte Sabah Gazetesinden Yüksel Aytuğ’un teşekkür ettiği, seyircilerin filozof olarak tanımladığı Hayim ve Survivor yarışmasının bilinmeyenleri… Survivor maceran nasıl başladı? Katılmak nereden aklına geldi? Arkadaşlarımla uzun süredir Survivor’u takip ediyorduk. Hep katılmak istiyordum ama televizyona çıkmak beni korkutuyordu. Geçen sene iki yakın arkadaşım Dominik’e gittiler. Yarışmacıları

Yaratan ve İlham Veren Kadınlar

Yaratan ve İlham Veren Kadınlar Projesi 8 Mart´ta üçüncü kez Soho House´da sergilendi. Fotoğraf sanatçısı Betty Mazalto´nun, kadının gücü, yaratıcılığı ve çok yönlülüğünü vurgulamak amacıyla başlattığı proje, korunma ihtiyacı olan çocuklara eğitim sağlanmasının yanı sıra, sosyal ve kültürel yaşama katılımlarını sağlamak için çalışan Korucuk Vakfı iş birliğinde gerçekleşiyor. ‘Yaratan ve İlham Veren Kadınlar’ projesinin yaratıcısı fotoğraf sanatçısı  Betty  Mazalto  farklı alanlarda başarı sağlamış 8 kadını, Dünya Kadınlar Günü 8 Mart’ta özel bir konseptte fotoğraflayarak kadınların çok yönlülüğüne vurgu yapmayı amaçladığını belirtiyor. Mazalto, “Üç projemizde toplam 24 kıymetli, çalışkan, çok yönlü kadını tanımış olduk. Kendilerinden fotoğraf çekimlerine gelirken hayatlarındaki hikayelerini temsil eden 7-8 parça getirmelerini rica ediyoruz. Böylelikle aslında kendilerinin hiç bilinmeyen yönlerini keşfediyoruz. Asıl etki ise, fotoğraf tamamlandığında ortaya çıkıyor. Başarılı bu isimleri

İsrail´in Ankara Büyükelçisi İrit Lillian: “Türkiye, tarihsel ilişkilerimiz ve büyük önemi ile farklı bir konumda”

Türkiye ile İsrail arasında yaşanan krizin aşılmasının ardından İsrail´in Türkiye Büyükelçisi İrit Lillian, 27 Aralık´ta Cumhurbaşkanı Erdoğan´a güven mektubunu sundu. İsrail´in en üst düzey diplomatlarından Lillian, ikili ilişkileri düzeltmek için yaklaşık iki yıldır Ankara büyükelçiliğinde maslahatgüzar olarak görev alıyordu. Lillian, Şalom okurları için Türkiye-İsrail ilişkileri üzerine düşüncelerini paylaştı. Türk kültürünün, geleneksel müziğinin ve mutfağının büyük bir hayranı olduğunu belirten ve Türkçe öğrenen Büyükelçi, bir sonraki röportajımızda bir soruyu Türkçe cevaplama sözü de verdi. Dört yıldır boş olan bir göreve atandınız. Büyükelçilerin karşılıklı olarak yeniden atanması, iki ülke arasındaki ilişkilerin ısınmasının önemli bir göstergesi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a güven mektubunuzu sunduktan sonra, Twitter'da da söylediğiniz gibi, "İkili ilişkilerde daha birçok olumlu gelişmeyi dört gözle bekliyoruz." Neredeyse iki yıldır İsrail'in Ankara maslahatgüz