Ana içeriğe atla

İsrailli gazeteciler Türkiye'deydi

İsrail ile Türkiye arasındaki ikili ilişkilerin tam ortasında, tabir yerindeyse, bir iyi bir de kötü polis bulunur. İyi polis ABD’dir. Tarihsel olarak Ankara’nın ABD ile olan ilişkilerini düzeltmek veya bir şekilde taleplerinin duyulmasını istediğinde İsrail ile ilişkilerde de olumlu yönde bir değişim başlar.
ABD Devlet Başkanı Joe Biden’un ikinci telefonunun İsrail Devlet Başkanı Isaac Herzog’un Ankara ziyaretinin hemen ertesi günü gelmesinin Türkiye ile İsrail arasındaki (ve bölge ülkeleri ile olan) normalleşme çabalarına desteğini göstermesi açısından simgesel bir öneme sahip. Türkiye ile İsrail’i yakınlaştıran elbette sadece ABD değil. Orta Doğu’daki yeni konjonktür, İsrail’deki yeni hükümet, Doğu Akdeniz, Ukrayna Savaşı ve en önemlisi Türkiye’nin dış politikasındaki değişim bu normalleşme adımını mümkün kıldı.

Bir de ilişkileri olumsuz yönde etkileyen bir konu var; Filistin meselesi. Son 14 yılda iki ülke ilişkileri arasında çıkan sıkıntıların hemen hepsi bir yönüyle İsrail-Filistin çatışması, özellikle de Gazze/Hamas ile bağlantılıydı. Bu konu İsrailli gazetecilerle yaptığı toplantıda Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu tarafından da açıkça dile getirildi. Evet bir normalleşme sürüyordu, hatta Herzog’un basın toplantısında söylediği gibi her konuda anlaşamayacağımızı peşinen kabul etmek zorundaydık, ancak ilişkileri de doğrudan etkiliyordu.

İsrail’e yönelik terör saldırıları ve Pesah Bayramı'nın da başladığı 15 nisan Cuma günü El Aksa’da artan gerilim, Türkiye ile İsrail arasındaki normalleşme adımlarını da etkileyebilecek zor bir test. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın belirttiği üzere ikili ilişkilerde yeni bir dönem noktası olması bu testi geçmelerine bağlı. İki liderin anlaştığı, fikir ayrılıklarını çözecek mekanizma ve kurumların ilk çalışması da bu olacak. IŞİD’in sorumluluğunu aldığı İsrail’e yönelik terör saldırılarını Tel Aviv Büyükelçiliği tarafından kınanması bu açıdan önemli bir gelişmeydi. Ancak terör saldırıları sırf IŞİD destekli değil. Bnei Brak ve Tel Aviv’deki saldırılar Cenin merkezliydi.

İkinci İntifada’nın merkezi olan Cenin son terör saldırılarıyla yeniden gündeme geldi. İntifada sonrası şehir yeniden inşa edilmiş ve İsrail ile Filistin yönetimi arasındaki güvenlik işbirliği oluşturularak şiddet azalmış, refaha ulaşılmıştı. Ancak 2018 sonrası İsrail ile Filistin yönetimi arasında oluşan sıkıntılar şehrin güvenliği etkilerken, pandeminin getirdiği ekonomik sorunlar da huzursuzluğu arttırdı. Filistin yönetiminden oluşan boşluğu ise Hamas, İslami Cihat gibi örgütler doldurdu.

Filistinliler konusundaki gelişmeler ve İsrail’deki koalisyon tartışmaları Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkileri de doğrudan etkiliyor. Ancak tüm bunlar yaşanırken, Herzog’un Türkiye ziyareti ile oluşan olumlu havayı pekiştirecek bir başka ziyaret gerçekleşti. 11-13 Nisan tarihlerinde, İletişim Başkanlığı tarafından davet edilen yedi İsrailli gazeteci Edirne, İstanbul ve Ankara’da ağırlandı. 

Edirne’de Edirne Büyük Sinagogu, Selimiye cami ve şehri gezen gazeteciler, İstanbul’da Neve Şalom Sinagogu, Türk Musevileri Müzesi, Sultanahmet Meydan'ını gezdiler. Gazeteciler ziyaretleri sırasında birçok yetkiliyle de bir araya geldi. Bu ziyaretler arasında TRT, Anadolu Ajansı, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi de bulunuyor. En öne çıkan ise olumlu bir havada geçen Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ve Enerji Bakan Yardımcısı Alparslan Bayraktar ile olan buluşmalarıydı.

Artık dikkatler Mayıs ortasında olması beklenen Çavuşoğlu’nun ziyaretine kilitlenmiş durumda. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve İsrail Başbakanı Bennett’in olası ziyaretleri dahi konuşulurken, şimdi gözler son İsrail-Filistin geriliminden sonra Çavuşoğlu’nun ziyaret planının etkilenip etkilenmeyeceğine geri döndü.

Öte yandan benim kişisel merakım, Enerji Bakanı Fatih Dönmez’in neden İsrail ile ilişkilerde bir adım geride durduğu ile ilgili. Herzog onuruna verilen akşam yemeğine de katılan Dönmez’in Çavuşoğlu ile birlikte İsrail’e ziyareti planlanıyordu. Onun yerine artık Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın adı telaffuz ediliyor. İsrailli gazetecilerle görüşmede de kendisi değil bakan yardımcısı hazır bulundu.

İki ülke arasındaki ilişkileri yeniden rayına koymak, açılan arayı kapatmak ve kendi tezlerinizi karşı tarafa anlatmak için İsrailli gazetecilerin davet edilmesini çok olumlu buluyorum. Daha önce İsrail tarafından benzer bir ziyarete davet edilmiş bir gazeteci olarak bir ülkeyi tanımanın ve tanıtmanın en iyi yollarından biri. Umuyorum ki daha uzun bir süre bu inisiyatif devam ettirilir.

Karel Valansi, T24, 19 Nisan 2022 https://t24.com.tr/yazarlar/karel-valansi/israilli-gazeteciler-turkiye-deydi,34988

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ke vamos a mirar en la karantina?

Kon el fin del verano i el retorno de la karantina, estamos mas tiempo en las kazas. Les kero propozar tres serias de TV echos en Israel. El primer es "Tehran". Es una seria de espionaje muy enteresante. Una espion del Mossad viaja en sekreto a la kapital de Iran. Tehran es su lugar de nasimiento tambien. La hacker de komputadora tiene el objektivo de dezaktivar el reaktor nuklear. Esta misyon tendra implikasyones para el Medio Oriente i el mundo entero. La seria es en ebreo i perso. Es una sezon i tiene ocho episodios, kada uno 50 minutos. Mi segunda propozisyon es una seria romantika i komika. Lehiyot Ita (Estar Kon Eya) es una seria de 2013, ma muy simpatika. Izieron tambien la version Amerikana ke se yama “La beyeza i el panadero”. La seria konta la istorya de amor entre una supermodela internasyonal muy famoza i muy rika, i un simple panadero ke no tuvo la shans de ir a la eskola artistika por razones finansiales. La seria es dos sezones, 18 episodios en total i kada uno...

Commemorating the Holocaust in Turkey (With an Attack on Israel)

The victims of the Holocaust were officially going to be commemorated in Turkey – as they would be in many other countries. This was huge. And it would happen in Ankara, the heart of Turkey! We already had a Yom HaShoah, a Holocaust memorial day. The UN’s Holocaust International Remembrance Day was first commemorated in Turkey five years ago at Neve Shalom Synagogue. Last year, the commemoration was held for the first time outside Jewish institutions, at Kadir Has University in Istanbul. This year it would be held at Bilkent University in Ankara. This year was also important because the Speaker of Parliament, Cemil Çiçek, would be attending the ceremony. It would be the first time that such a high ranking official did so.

Her yaşam bir roman - Panama´daki Türk Yahudileri

Panama´da hızla büyüyen bir Yahudi yaşamı var. Café con Teclas kitabının yazarı gazeteci Sarita Esses´in yanı sıra Antakyalı Eli Cemal, Mersinli Musa İlarslan, Trakya kökenli Julia Kohen de Ovadia ve kuzeni İstanbullu Çela Alkabes de Eskinazi ile göç hikayelerini ve Panama´daki yaşamlarını konuştuğumuz keyifli bir sohbet sizleri bekliyor. Julia Kohen de Ovadia İstanbul doğumluyum. Babam Çanakkaleli Aron Kohen, annem ise Çorlulu Suzi Bahar.  Seneler evvel büyükbabamın eltisi Meksikalı Sultana genç yaşta çocuksuz dul kalınca küçük teyzem Donna’yı yollamasını istedi anneannemden. Donna da Sultana teyzesiyle yaşamak için Meksika’ya gitti. Orada eniştem Moises Mizrachi ile tanıştı ve evlenerek Panama’ya taşındı. Büyükbabam Nessim Bahar vefat edince anneannem Coya, ablam Malka ile iki aylığına kızını görmeye Panama’ya gitti. Ancak orada ablam eniştemle tanıştı, evlendi ve hayatını Panama’da kurdu. Dört çocuğu ve on torunu var. Ablamın düğünü için Panama’ya geldiğimizde ben Saint Pulcheri...