Ana içeriğe atla

Birgün - Batı ile Rusya arasında sıkışan İsrail'in zorunlu Ukrayna dengesi

Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi Karel Valansiİstanbul Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi Karel Valansi

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, İsrail'de seçimlerden galip çıkan Binyamin Netanyahu'yu Kiev'e davet etti. Netanyahu, görüşmede seçim kampanyasında söz verdiği gibi, göreve geldikten sonra Ukrayna’ya silah desteği verme konusunda ciddi düşüneceğini tekrar etti. Zelenski de Netanyahu'ya Ukrayna ile İsrail'in, iki ülkenin karşı karşıya olduğu güvenlik sınamalarıyla uyumlu düzeyde bir ilişkisi olmasını temenni ettiğini aktardı. Zelenski'nin Netanyahu'dan İsrail silahları istediğini ve kendisini Kiev'e davet ettiğini aktardı. Ukrayna savaşının başlamasından itibaren Rusya'yı karşısına almamak için tarafsız kalmaya çabalayan, bir dönem arabuluculuğa da soyunan İsrail, stratejik müttefiki ABD, Kiev ve Batı’dan gelen eleştirilere rağmen bu tavrını sürdürüyor. Artık tarafını seçmesi yönünde sadece uluslararası aktörlerden değil ülke içindeki çeşitli kesimlerden gelen baskılara rağmen “denge” politikasından vazgeçmeyen Tel Aviv, Rusya'yı hedef alan açıklamalardan kaçınarak "ateşkes" çağrıları yaparak ortada durmaya çalışıyor.

Dış politika yorumcularına göre Tel Aviv’in ABD’ye rağmen Rusya'yı karşısına alma konusundaki çekinceleri "Suriye'de Moskova ile askeri koordinasyonu bozmak istememesi, ülke güvenliğinin etkilenecek olması ve İsrail’de sayısı yüz binlere ulaşan Yahudi cemaatinin etkisi”nden kaynaklanıyor.

ÖNCELİK ULUSAL GÜVENLİK

İsrail’in Ukrayna savaşındaki ‘denge’ politikasını değerlendiren dış politika yazarı Aydın Selcen, “İsrail için öncelik kendi ulusal güvenliği. Bu nedenle dış politikası tümüyle akılcılık üzerine kurulu, rasyonel ve realist davranıyorlar. Cumhurbaşkanı Yahudi de olsa Ukrayna’nın işgalinde Rusya’ya karşı açıktan tutum almaları, bu defa Putin’le kurdukları Suriye ve Suriye’deki İran varlığı politikalarını ciddi şekilde etkiler. Kendi varlığına açık ve yakın tehdit olarak gördüğü İran’ı Suriye’de Rusya’nın dengelemesi ve Suriye hava sahasına Rusya hava savunma sistemleri devreye girmeden dilediği gibi Hizbullah ve Devrim Muhafızları unsurlarına harekât düzenleyebilmesi İsrail için Ukrayna’ya arka çıkmaktan çok daha öncelikli. Başka deyişle Suriye üzerinde Rusya ile İsrail arasında sessiz bir uzlaşı var” diyor. Bir diğer etkenin de İsrail’deki Rusya kökenli Yahudi sayısının ve bunların siyasal etkinliğinin çok çarpıcı biçimde artmış olması olduğunu ifade eden Selcen şunları söyledi: "Ne zamanki İran Rusya’ya SİHA ve füze vermeye başladı, İsrail’de de bugüne dek süregelen oldukça edilgen tutumunun değişebileceğine ilişkin belirtiler görülmeye başladı. Ancak bu tutum değişimi belirtisi de önceki hükümetin son dönemindeydi. Artık Netanyahu var ve Netanyahu’nun Putin ile temas sıklığı önceki başbakanlık döneminde Erdoğan’ı aratmıyordu. Tabii edilgen Ukrayna siyasetine yönelik ülke içinde ciddi eleştiriler de yok değil. Bu durumu utanç olarak görenler de var. Ama nihayetinde bu strateji işgalden bu yana pek değişmedi ve Netanyahu’nun dönüşüyle de değişeceğini sanmam.”

RUSYA'YI KIZDIRMAK İSTEMEZ

Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi Karel Valansi de bu 'taraf olmama' tavrında İsrail’in Rusya gibi bir aktörü karşısına almak istememesinin belirleyici olduğunu söyledi. Valansi, “Rusya Suriye’de savaşın önemli bir aktörü. İsrail, bu ülkenin izin vermesiyle Suriye’deki hedefleri vurabiliyor. İsrail için İran varoluşsal bir tehdit, en temel mesele kendi ulusal güvenliği. Tahran’ın Suriye’de etkin olması demek ulusal güvenliğin tehlikeye girmesi demek. Buna dair İsrail, Moskova ile anlaştı. İsrail’in Rusya ile Ukrayna-Batı arasında bir tercih yapma lüksü yok bu nedenle. Moskova’yı karşısına alırsa Suriye’de sıkışır” diyor.

Zelenski’nin Yahudi kökenine rağmen bu durumun değişmediğini ifade eden Valansi, “Lapid hükümeti de silah vermeye yanaşmadı. Natanyahu da silah veririm demedi, düşüneceğim dedi sadece. Esneklikler yaşanacak olsa da bu köklü bir değişikliğe yol açmaz” dedi. Buna rağmen ülke içinde toplumun bir kesiminin Kiev’den yana daha fazla tavır takınması gerektiğini istediğini belirten Valansi, İran’ın Rusya’ya yönelik silah desteğinin ardından İsrail’in de Kiev’e benzer şekilde destek sunabileceğini kaydetti. Bunun nedeni de İran’ın olduğu her cephede İsrail’in karşı tarafta yer almayı kendi varoluş gereği sayması.

BirGün gazetesi 9 Kasım 2022 https://www.birgun.net/haber/bati-ile-rusya-arasinda-sikisan-israil-in-zorunlu-ukrayna-dengesi-409332

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Survivor Hayim’in gerçek dünyası - Söyleşi

Hayim, çok sevdiğim bir arkadaşımın kuzeni. Aklı başında, ne istediğini bilen biri. Askerlik dönüşünde ani bir kararla Survivor yarışmasına katıldığını duyduğumda çok şaşırmıştım. Pek spor yapmayan, atletik olmayan biri neden zor koşullarda, dayanıklılık, irade ve güç isteyen bir televizyon programına katılır? Bunları konuşurken, sayesinde takip etmeye başladığım Survivor ile ilgili tüm merak ettiklerimi de sordum; kameralara yansımayan gizli bir tuvalet var mıydı, ya da yayın bitince gidilen lüks bir otel? Begüm’le arasında bir yakınlaşma oldu mu, Merve neden pişman oldu yarışmaya katıldığına? İşte Sabah Gazetesinden Yüksel Aytuğ’un teşekkür ettiği, seyircilerin filozof olarak tanımladığı Hayim ve Survivor yarışmasının bilinmeyenleri… Survivor maceran nasıl başladı? Katılmak nereden aklına geldi? Arkadaşlarımla uzun süredir Survivor’u takip ediyorduk. Hep katılmak istiyordum ama televizyona çıkmak beni korkutuyordu. Geçen sene iki yakın arkadaşım Dominik’e gittiler. Yarışmacıları

“Çok eğlendim, teşekkür ederim, hoşçakalın…”

Yılın başında Tiyatrokare tarafından sahnelenen ve oldukça tartışma yaratan ‘Onca yoksulluk varken’ piyesi ve geçtiğimiz ay vefat eden Meksikalı ünlü yazar Carlos Fuentes, ölümünden 32 yıl sonra Romain Gary’yi edebiyat dünyasından günlük hayatımıza taşıdı 2Aralık 1980, Paris’te bir apartman dairesi. Yatak odasına yerleştirdiği dev Menora’nın gölgesinde hayatının son rolünü oynamak için intiharı seçen biradam. Bu kişisel seçimle, bir savaş kahramanı, başarılı bir diplomat, ünlü bir film yönetmeni ve senarist hayata veda etmiş oldu. Ancak daha da önemlisi, Fransız edebiyatı tek bir kurşunla iki önemli yazarını birden kaybetti; Romain Gary ve Emile Ajar .

Labirentlerle dolu bir süreç olarak Suudi Arabistan-İsrail normalleşmesi

Son birkaç haftadır Suudi Arabistan ile İsrail arasındaki ilişkileri normalleştirme yolunda adımlar atıldığını, bu konuda ABD ve Suudi yetkililerin görüşmeler yürüttüğünü okuyoruz. Adeta Biden yönetiminin Orta Doğu konusundaki   sözcüsü   konumunu alan New York Times yazarı Thomas   Friedman ’ın aktardığına göre Suudiler ABD’den, NATO’dakine benzer bir güvenlik anlaşması, sivil nükleer program desteği ve gelişmiş Amerikan silahlarını satın alabilmeyi talep ediyor. ABD ise Yemen’deki savaşın bitirilmesini, Filistin yönetimine daha önce görülmemiş ölçüde bir yardımın yapılmasını ve Çin ile ilişkilerini sınırlamasını istiyor. Friedman’a göre, Suudilerin İsrail’den talebi ise iki devletli çözümün masada kalması olacak. İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen’in  Wall Street Journal ’a yazdığı makaleden de olası bir normalleşme için Suudilerin ABD’nin İran nükleer tehdidine karşı kendilerini korumasını beklediklerini ve bu koşulun İsrail tarafından da desteklendiğini öğreniyoruz. Bunun için Kore