Ana içeriğe atla

Habertürk'te yayınlanan yazım: İsrail sandığında Lapid sürprizi


Tüm anketlerde başta gözüken Likud-Beitanu için bu seçimlerin kolay bir zafer olacağı tahmin ediliyordu. Yeni politikacı Naftali Bennett ilgi toplarken, Binyamin Netanyahu’nun başbakan olacağı ve daha da sağ bir hükümet kuracağı tahmin ediliyordu. Hatta seçmenin daha da sağa kaydığı, sol partilerin güçsüz, merkez partilerin de bölünmüş olduğu, klasik sağ-sol yerine sağ ve aşırı sağ çekişmesi yaşandığı konuşuluyordu. Ancak çarşamba sabahki sonuçlar tüm tahminleri çürüttü. 42 sandalyeyle girdiği yarışta 31 sandalyeye düşen Likud-Beitanu’nun ardından eski TV sunucusu Yair Lapid’in partisi 19, İşçi partisi 15, dindar sağcı Naftali Bennett’in Yahudi Evi Partisi ve Şas ise 11’er sandalye kazandı. Bu sonuçlarla 120 sandalyelik mecliste sağ partilerin hükümdarlığı azaldı, sağ ve sol-merkez partilerin ağırlığı ise yarı yarıya oldu. İsrail Devlet Başkanı Şimon Peres’in hükümet kurma görevini Netanyahu’ya vermesi beklenirken, kuracağı hükümetin geniş tabanlı bir koalisyon olacağı tahmin edilebilir. İlk üç sırada bulunan partilerin iki devletli çözümü desteklediği düşünüldüğünde İsrail ile Filistinliler arasında barış görüşmelerinin başlaması için ufak bir umut ışığı olduğu düşünülebilir. Oyunu arttıran partilerin ülkenin sosyo-ekonomik sorunlarına önem veren partiler olması, 2011 yazında çadır hareketiyle başlayan sosyal adalet protestolarının bu seçimin sonucunu doğrudan etkilediği görülüyor.

Liseyi bitiremeyen boksör eğitim bakanı olacak
Babası laik ve liberal eski bakan Tommy Lapid’den aldığı mirası devam ettiren popüler televizyoncu Yair Lapid, kurulacak koalisyonun anahtarını da elinde tutuyor. Değişim isteyen İsraillilere sosyo-ekonomik reformlar vaat eden Lapid ultra-ortodoksları askerlikten muaf tutan yasayı eşitliğe aykırı görüyor. Orta sınıfı temsil eden Lapid, Filistinlilerle barış görüşmelerine dönülmesini gerektiğini düşünürken Kudüs’ün bölünmesine karşı. Lise diploması olmayan Lapid eğitim bakanı olmayı istiyor. 

Habertürk Gazetesi 24 Ocak 2013

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

“We are Beyond What I Had Dreamed of When I Moved to Dubai”

Cem Habib  We talked about how the peace deal between Israel and the United Arab Emirates affected the Jewish life in the Emirates, with the investment manager Cem Habib, who has been living in Dubai since 2016, and who is one of the founding members of the Jewish Council of Emirates (JCE), the first officially recognized Jewish community of the UAE. How long have you been living in Dubai? What influenced you in deciding to live here? I moved to Dubai in 2016, before I had been living in London. My customer base at that time was in Kazakhstan and it had gotten harder commuting there from London every month after 6 years. There were three direct flights between Dubai and Kazakhstan, every day, with a flight time of less than 4 hours. To improve our quality of life and to spend more time with the kids, we moved to Dubai. When moving, how could you overcome the thought “As a Jew, will I be comfortable living in an Arab country with my family?” I talked to my friends from different cou...

More in common than they admit: Turkey and Israel’s Syrian affair

In his opening speech at the Antalya Diplomacy Forum on April 11, 2025, Turkish President Recep Tayyip  Erdogan  described Israel as a “terrorist state” that threatens regional stability, aiming to “stir up ethnic and religious affiliations in Syria and turn minorities against the government.” Since the fall of Assad’s regime in December 2024, Turkey and Israel have emerged as dominant power brokers in Syria, filling the void left by the diminishing influence of Russia and Iran. This new reality on the ground has significantly worsened the already tense relationship between Turkey and Israel. There is an ongoing debate about the possibility of a direct military confrontation between Turkey and Israel over Syria, which the media often amplifies into a drumbeat of a forthcoming war. In fact, beneath the noise, both countries display many parallel responses to the developments in Syria and, at times, share overlapping agendas that eventually force them to establish dialogue chann...

Survivor Hayim’in gerçek dünyası - Söyleşi

Hayim, çok sevdiğim bir arkadaşımın kuzeni. Aklı başında, ne istediğini bilen biri. Askerlik dönüşünde ani bir kararla Survivor yarışmasına katıldığını duyduğumda çok şaşırmıştım. Pek spor yapmayan, atletik olmayan biri neden zor koşullarda, dayanıklılık, irade ve güç isteyen bir televizyon programına katılır? Bunları konuşurken, sayesinde takip etmeye başladığım Survivor ile ilgili tüm merak ettiklerimi de sordum; kameralara yansımayan gizli bir tuvalet var mıydı, ya da yayın bitince gidilen lüks bir otel? Begüm’le arasında bir yakınlaşma oldu mu, Merve neden pişman oldu yarışmaya katıldığına? İşte Sabah Gazetesinden Yüksel Aytuğ’un teşekkür ettiği, seyircilerin filozof olarak tanımladığı Hayim ve Survivor yarışmasının bilinmeyenleri… Survivor maceran nasıl başladı? Katılmak nereden aklına geldi? Arkadaşlarımla uzun süredir Survivor’u takip ediyorduk. Hep katılmak istiyordum ama televizyona çıkmak beni korkutuyordu. Geçen sene iki yakın arkadaşım Dominik’e gittiler. Yarışmacıları ...