Ana içeriğe atla

Facebook çifte standarda son verdi! Ankara için 'güvendeyim' butonu

Facebook, Ankara'da yaşanan kanlı saldırı sonrasında 'güvendeyim butonunu' devreye soktu.
18 Şubat, 2016 - 12:53
Sultanahmet'teki DAEŞ terör saldırısına kayıtsız kalan Facebook yönetimi, çifte standarda son vererek Ankara katliamında "güvendeyim" butonunu Türkiye'deki kullanıcıları için hayata geçirdi.
İlk olarak Paris saldırıları sonrasında Fransız kullanıcılar için uygulamaya sokulan "güvendeyim butonu"nun Türkiye'deki terör saldırıları sonrasında uygulanmaması eleştirilere neden olmuştu. 
Şalom Gazetesi köşe yazarı Karel Valansi de Sultanahmet saldırısının ardından sosyal paylaşım platformu Facebook'a çok haklı eleştiriler yöneltmişti.
ANKARA KATLİAMI SONRASI FACEBOOK YAKLAŞIMINI DEĞİŞTİRDİ
Facebook, Ankara'da yaşanan kanlı saldırı sonrasında 'güvendeyim butonunu' devreye soktu.
Facebook’un, Ankara’daki kullanıcılara gönderdiği mesajda, “İyi misin? Görünüşe göre Türkiye’nin başkenti Ankara’da patlamadan etkilenen bölgedesin. Güvende olduğunu bildirerek, iyi olduğundan arkadaşlarını haberdar et. Bunu yaptığında bir bildirim alacaklar” ifadesi yer alıyor.

Kullanıcılardan güvende olup olmadığını bildirmek için “güvendeyim” veya “bölgede değilim” seçeneğini kullanmaları da isteniyor.
ARKADAŞINI ARA SEÇENEĞİ DE VAR
Facebook ayrıca, “Medya kaynakları Türkiye’nin başkenti Ankara’da bomba yüklü araçla askeri birliklere bir saldırı düzenlendiğini bildiriyor. Patlama yerel saatle Çarşamba akşamı gerçekleşti” bilgisine de veriyor.
Arkadaşlarının bölgede veya güvende olduğu bilgisine ulaşması sağlanan kullanıcılara “arkadaşını ara” seçeneği de sunuluyor.
Facebook benzer bir uygulamayı, 13 Kasım 2015′te Fransa’daki terör saldırıları sonrasında Paris’teki kullanıcılar için de açmıştı.
Superhaber.tv 18 Şubat 2016

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Survivor Hayim’in gerçek dünyası - Söyleşi

Hayim, çok sevdiğim bir arkadaşımın kuzeni. Aklı başında, ne istediğini bilen biri. Askerlik dönüşünde ani bir kararla Survivor yarışmasına katıldığını duyduğumda çok şaşırmıştım. Pek spor yapmayan, atletik olmayan biri neden zor koşullarda, dayanıklılık, irade ve güç isteyen bir televizyon programına katılır? Bunları konuşurken, sayesinde takip etmeye başladığım Survivor ile ilgili tüm merak ettiklerimi de sordum; kameralara yansımayan gizli bir tuvalet var mıydı, ya da yayın bitince gidilen lüks bir otel? Begüm’le arasında bir yakınlaşma oldu mu, Merve neden pişman oldu yarışmaya katıldığına? İşte Sabah Gazetesinden Yüksel Aytuğ’un teşekkür ettiği, seyircilerin filozof olarak tanımladığı Hayim ve Survivor yarışmasının bilinmeyenleri… Survivor maceran nasıl başladı? Katılmak nereden aklına geldi? Arkadaşlarımla uzun süredir Survivor’u takip ediyorduk. Hep katılmak istiyordum ama televizyona çıkmak beni korkutuyordu. Geçen sene iki yakın arkadaşım Dominik’e gittiler. Yarışmacıları

Yahudi Kültürü Avrupa Günü: İris ile Eran temsili düğün töreni ile yeniden evlendi

Yahudi Kültürü Avrupa Günü etkinlikleri kapsamında bu sene Neve Şalom Sinagogu’nda temsili bir Yahudi düğünü düzenlendi. İris ve Eran’ın düğünü açıklamalar eşliğinde gerçekleşirken, gazetemizin fotoğraf editörü Alberto Modiano’nun ‘Zaman ve Mekân içinde Musevilik’ adlı sergisi de yer aldı 26 Ekim Pazar günü Neve Şalom Sinagogu’nu dolduran farklı kesimlerden misafirler, on beş gün önce evlenen İris ve Eran’ın temsili düğün törenini izlemek için bir araya geldiler. Sinagogun girişinde Şalom Gazetesi Fotoğraf Editörü Alberto Modiano’nun ‘Zaman ve Mekân İçinde Musevilik’ adlı sergisi gelenleri karşıladı. İlgi ile gezilen sergide sanatçı, İstanbul Yahudi Cemaati’nin dini ritüellerini fotoğraflar aracılığıyla anlatıyor. Yahudilerin günümüz Türkiye’sinde örf ve adetlerini tanıtan fotoğraflar, Sefarad, Aşkenaz ve İtalyan Yahudilerinin dini yaşam döngüsünü konu alıyor. Gerçek bir düğün törenini öncesinde olduğu gibi genç kızlar gelenleri şeker dolu bonboniyerlerle karşıladılar ve anı

‘Atatürk akılcılığına sıkı sıkı sarılalım’

Sıra dışı bir adam: Celâl Şengör Dr. Ali Mehmet Celâl Şengör, jeoloji dendiğinde akla gelen ilk isimlerden. Bu konuda 19 kitap, 276 bilimsel makale yayınlamış bir bilim insanı. Tarih ve felsefe ile ilgili de bir çok popüler makalenin sahibi. Biz onu bir de Fatih Altaylı ile yaptığı TV programlarından ve çok farklı, gündem oluşturan açıklamaları ile biliyoruz. Geçtiğimiz pazar günü Limmud’a katılan Şengör’e röportaj teklif ettiğimde hem hemen kabul etti, hem de muhteşem kütüphanesini tanımam için evine davet etti. Bu röportajı bizim o günkü keyifli sohbetimizden derledim. Jeoloji ile ilginiz nasıl başladı, nasıl gelişti? Çok küçükken annem bana bir kitap aldı. Üzerinde bir brontozorun kafası vardı, görmediğim hayvanlar ilginç şeyler diye düşündüm. İlkokul öğretmenim bir fen ve tabiat ansiklopedisi hediye etti. Orada bir paleontoloji bölümü vardı. Çok ilgimi çekti. Meraklıydım. Bir mikroskop seti alındı orada sinekleri inceliyordum. Yazları sık sık Bursa’ya giderdik. Anneannem ve