Ana içeriğe atla

İsrail seçimleri masaya yatırıldı

10 Ekim’de, Marmara Üniversitesi İsrail seçimleri ile ilgili bir panele ev sahipliği yaptı. ‘2019 İsrail Seçimleri, Beklentiler, Olasılıklar ve Yansımalar’ başlıklı panelde gazetemiz yazarlarından Karel Valansi ve Umut Uzer de yer aldı.

Marmara Üniversitesi 10 Ekim günü, İsrail seçimleri ile ilgili bir panele ev sahipliği yaptı. Marmara Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünün düzenlediği ‘2019 İsrail Seçimleri, Beklentiler, Olasılıklar ve Yansımalar’ başlıklı panel Global Politics, Economics and Society’in (Küresel Politika, Ekonomi Ve Toplum, GPES) düzenlediği konuşmalar serisinin bir parçası olarak üniversitenin Anadolu Kavağı kampüsünde gerçekleşti. Moderatörlüğünü aynı üniversiteden Doç. Dr. Behlül Özkan’ın yürüttüğü panelde Şalom yazarları Karel Valansi ve Umut Uzer’in (İTÜ) yanı sıra Marmara Üniversitesi araştırma görevlisi Ferit Belder yer aldı.

Umut Uzer konuşmasında İsrail’in siyasi yapısı hakkında tarihi perspektiften bilgiler sunduktan sonra ülkede bu sene yapılan ikinci seçimlerin sonucunda İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun siyaseten var olma mücadelesi verdiğini, Devlet Başkanı Reuven Rivlin’in kucaklayıcı bir tutum takındığını, Mavi-Beyaz Partisinin Lideri Benny Gantz’ın umut vermekle beraber iktidara gelmesi durumunda dış politikada Likud’dan esasta çok farklı politikalar izlemeyeceğini ancak bir üslup farkı getireceğini vurguladı. İsrail siyasetinin ve toplumunun son derece kompleks bir yapıya sahip olduğu, dolayısıyla basit açıklamalar ile bu ülkenin anlaşılamayacağı Uzer tarafından vurgulandı.

Karel Valansi konuşmasında İsrail’deki seçim sisteminin kural ve işleyişini anlattı ve bunların siyaseten doğurduğu avantaj ve dezavantajlara değindi. Son üç seçimin sebep ve sonuçlarını karşılaştıran Valansi, önümüzdeki dönemde İsrail siyasetini belirleyecek farklı senaryolar üzerinde durdu. Siyasi sihirbaz olarak adlandırılan Netanyahu’nun özellikle nisan ve eylül ayındaki seçimlerinde kullandığı argümanlar ve vaatleri de hatırlatan Valansi, kurulan ittifaklardan sürmekte olan yolsuzluk davalarına kadar seçimi etkileyen birçok konunun Netanyahu ile doğrudan bağlantılı olduğunu vurguladı.

Ferit Belder konuşmasında seçimleri de yakından etkilemiş olan İsrail toplumundaki Haredileri anlattı. Bu toplumun özelliklerini dile getiren Belder, yaşayış ve düşünce tarzlarını anlattı, kurdukları partilerin özelliklerine değindi. Haredilerin siyasetteki rolü ve özellikle tercih ettikleri bakanlıkları anlatan Belder, bu durumun İsrail seçimlerine ve genel olarak İsrail toplumunun dini ve gündelik yaşamına etkilerini belirtti.

Kalabalık bir dinleyici kitlesinin dinleyici olarak hazır bulunduğu, iki saate yakın süren panelin soru cevap kısmında, yöneltilen soruların büyük bir çoğunluğu Türkiye-İsrail ilişkilerinin geleceği, mevcut durumun nasıl açıklanacağı ve ikili ilişkilerin nasıl düzeltilebileceği konularına odaklandı. Ayrıca askerlik yasasının neden bu kadar tartışma yaratığı, Amerikan Yahudilerinin rolü, İsrail’in toplumsal ve siyasal özellikleri ile ilgili sorular da konuşmacılara yöneltildi. Panelin ardından Karel Valansi, Ekotürk TV’de İsrail seçimlerini değerlendirdiği bir canlı yayına konuk oldu.

Şalom Gazetesi 16 Ekim 2019 http://www.salom.com.tr/haber-112142-Israil_secimleri_masaya_yatirildi.html

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Survivor Hayim’in gerçek dünyası - Söyleşi

Hayim, çok sevdiğim bir arkadaşımın kuzeni. Aklı başında, ne istediğini bilen biri. Askerlik dönüşünde ani bir kararla Survivor yarışmasına katıldığını duyduğumda çok şaşırmıştım. Pek spor yapmayan, atletik olmayan biri neden zor koşullarda, dayanıklılık, irade ve güç isteyen bir televizyon programına katılır? Bunları konuşurken, sayesinde takip etmeye başladığım Survivor ile ilgili tüm merak ettiklerimi de sordum; kameralara yansımayan gizli bir tuvalet var mıydı, ya da yayın bitince gidilen lüks bir otel? Begüm’le arasında bir yakınlaşma oldu mu, Merve neden pişman oldu yarışmaya katıldığına? İşte Sabah Gazetesinden Yüksel Aytuğ’un teşekkür ettiği, seyircilerin filozof olarak tanımladığı Hayim ve Survivor yarışmasının bilinmeyenleri… Survivor maceran nasıl başladı? Katılmak nereden aklına geldi? Arkadaşlarımla uzun süredir Survivor’u takip ediyorduk. Hep katılmak istiyordum ama televizyona çıkmak beni korkutuyordu. Geçen sene iki yakın arkadaşım Dominik’e gittiler. Yarışmacıları

1986 Neve Şalom Kurbanları Anıldı / Acılarımız hep aynı

6 Eylül 1986’da Neve Şalom Sinagoguna düzenlenen korkunç saldırıda hayatını kaybeden 22 kişi düzenlenen bir törenle anıldı. Terör kurbanlarının anısına yakınlarının yaktıkları mumlarla başlayan tören Türkiye Hahambaşılığı Vakfı Danışmanı Beri Koronyo’nun anlamlı konuşmasıyla sürdü. Hayatını kaybedenler için okunan duaların ardından Aşkenaz Mezarlığında bulunan anıt mezar ziyaret edildi. 6 Eylül 1986 Cumartesi sabahı saat 09.17’de Neve Şalom Sinagogu acımasız bir terör saldırısına uğradı. Sinagogu basan teröristler, ellerindeki makineli tüfeklerle Şabat ibadetlerini yerine getirmekte olan kişilere saldırdılar, birkaç dakika süren silahlı saldırıda 22 Yahudi hayatını kaybetti. Şabat duasını kana bulayan bu korkunç katliamın 33. yıldönümünde hayatını kaybeden Aşer Ergün, Avram Eskenazi, Bensiyon Levi, Binyamin Ereskenazi, Daniel Daryo Baruh, Davit Behar, Eliyezer Hara, İbrahim Ergün, İsak Barokas, İsak Gerşon, Jozef Alhalel, Leon Levi Musaoğlu, Mirza Ağajan Babazadeh, Moiz Levi, Dr. Mo

Yahudi Cesaret Ödülü üzerine

24 Haziran 2018 seçiminde CHP’den Cumhurbaşkanı adayı olan Muharrem İnce, 16 Ağustos’taki Twitter paylaşımlarıyla isim kullanmadan hükümete yönelik eleştirilerini sıraladı. Bu eleştirilerinin arasında “Siz, yaptığınız hizmetlerle Yahudi Cesaret Ödülüne lâyık görülen ve bu ödülü kendine lâyık görenlersiniz” ifadesine de yer verdi.  İnce’nin bu paylaşımı bu konudaki ilk çıkışı değildi. Geçtiğimiz yılın Aralık ayında, partisinin Yalova Merkez İlçe 10. Olağan Kongresi’ndeki konuşmasında da “Dünyada ‘Yahudi Cesaret Ödülü’ ya da diğer adıyla ‘Davut Yıldız’ı alan tek Müslüman, Recep Tayyip Erdoğan’dır,” demişti.  İnce, 2013 yılında yaptığı bir başka konuşmada ise bu sefer Türkiye’nin Rum vatandaşlarını kızdırmıştı. “Atatürk olmasaydı, (…) adınız Ahmet, Hasan, Hüseyin olmazdı, Dimitri, Yorgo olurdu. Bunları doğru bilmeleri lazım” demiş, gelen tepkilerin ardından Twitter hesabından “Benim gibi askerlik yapan, vergi veren, Cumhuriyet’e inanan, vatandaşımız olan Yorgo ve Dimitri’leri kastetm