Ana içeriğe atla

Varlık Dergisi: “Duvarlar örüldüğü gibi yıkılır da. Yeter ki duvar arkasındaki seslere kulak kabartılsın.”


Türkçe edebiyat dergileri arasında köklü geçmişe sahip olan ve 1933 yılından beri yayın hayatını sürdüren Varlık Dergisi, Mart sayısında gazetemiz yazarlarından Karel Valansi ve Riva Hayim ile bir söyleşi gerçekleştirdi. Aydın Çam imzasıyla yayınlanan ‘Duvarın Arkasındaki Sesler’ başlıklı söyleşide, medya ve nefret söylemi bağlamında kültürlerarası iletişim konuşuldu, Türkiye’deki antisemitizm masaya yatırıldı.
“Medya, bir öfke seline kapılmış̧ sürüklenip gidiyor adeta. Yakıcı bir öfke bu; akla ket vuruyor. İnsanı insan yapan temel değerleri unutuyor; en yakınımızdakilere, kendimize bile yabancılaşıyoruz. Bu yanlışın içinde doğruyu bulmak, bir doğruya tutunmak mümkün olmuyor. Bu noktada doğrunun –aslında ona hiç erişemesek bile–, ancak sorgulamayla elde edilebileceğini düşünerek sormak, soruşturmak gerekiyor. Medyanın – genellikle ve çoğunlukla– nefret ettiği insanlarla birlikte soruşturmak...” diye anlatıyor Çam Türkiye’deki durumu ve yazarlarımızın sesini duyurarak, o görünmez duvarı yıkmak için bir adım atıyor.
Söyleşide, basın, siyaset ve gündelik hayatta yaşanan antisemit söyleminin ve daha genel anlamıyla nefret söyleminin cezasızlık halini,  Hitler’i öven sözleri ile gündeme gelen Yıldız Tilbe’nin Turkcell’in yüzü olarak seçilmesi ve ardından reklamın kaldırılması sürecinin yanı sıra, 2015 yılında gerçekleşen Edirne Sinagogu açılışı, Ortaköy’de Hanuka kutlaması gibi umut veren gelişmeler de konuşuldu, kültürlerarası iletişimin nasıl sağlanabileceği tartışıldı.
Şalom Gazetesi 9 Mart 2016
http://www.salom.com.tr/haber-98451-duvarin_arkasindaki_sesler.html

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ke vamos a mirar en la karantina?

Kon el fin del verano i el retorno de la karantina, estamos mas tiempo en las kazas. Les kero propozar tres serias de TV echos en Israel. El primer es "Tehran". Es una seria de espionaje muy enteresante. Una espion del Mossad viaja en sekreto a la kapital de Iran. Tehran es su lugar de nasimiento tambien. La hacker de komputadora tiene el objektivo de dezaktivar el reaktor nuklear. Esta misyon tendra implikasyones para el Medio Oriente i el mundo entero. La seria es en ebreo i perso. Es una sezon i tiene ocho episodios, kada uno 50 minutos. Mi segunda propozisyon es una seria romantika i komika. Lehiyot Ita (Estar Kon Eya) es una seria de 2013, ma muy simpatika. Izieron tambien la version Amerikana ke se yama “La beyeza i el panadero”. La seria konta la istorya de amor entre una supermodela internasyonal muy famoza i muy rika, i un simple panadero ke no tuvo la shans de ir a la eskola artistika por razones finansiales. La seria es dos sezones, 18 episodios en total i kada uno...

Survivor Hayim’in gerçek dünyası - Söyleşi

Hayim, çok sevdiğim bir arkadaşımın kuzeni. Aklı başında, ne istediğini bilen biri. Askerlik dönüşünde ani bir kararla Survivor yarışmasına katıldığını duyduğumda çok şaşırmıştım. Pek spor yapmayan, atletik olmayan biri neden zor koşullarda, dayanıklılık, irade ve güç isteyen bir televizyon programına katılır? Bunları konuşurken, sayesinde takip etmeye başladığım Survivor ile ilgili tüm merak ettiklerimi de sordum; kameralara yansımayan gizli bir tuvalet var mıydı, ya da yayın bitince gidilen lüks bir otel? Begüm’le arasında bir yakınlaşma oldu mu, Merve neden pişman oldu yarışmaya katıldığına? İşte Sabah Gazetesinden Yüksel Aytuğ’un teşekkür ettiği, seyircilerin filozof olarak tanımladığı Hayim ve Survivor yarışmasının bilinmeyenleri… Survivor maceran nasıl başladı? Katılmak nereden aklına geldi? Arkadaşlarımla uzun süredir Survivor’u takip ediyorduk. Hep katılmak istiyordum ama televizyona çıkmak beni korkutuyordu. Geçen sene iki yakın arkadaşım Dominik’e gittiler. Yarışmacıları ...

Genç DJ Carlita ile tanışın

Carla Frayman ya da bilinen adıyla Carlita henüz 24 yaşında bir DJ, prodüktör ve farklı kültürleri harmanladığı müzikleriyle dikkat çekiyor. Carlita’nın müzikleri Ortadoğu ve Latin Amerika ezgilerinin bir birleşimi. Başta Meksika ve ABD olmak üzere Avrupa ve Türkiye’de ciddi bir hayran kitlesine sahip olmaya başlayan Carlita’nın stili müzik otoritelerince yalın ve tinsel olarak tanımlanıyor. Etnik ve Latin ritimleri Afro disko ve tropikal ezgilerle birleştiriyor. Çıkardığı albümler arasında El Pescador (Lump Records), Narayana Ep (Lump Records), Onpash (Leveldva Records) yer alıyor. İstanbul’da doğup büyüyen ve küçük yaştan itibaren müziğe ilgisi olan Carlita, arkadaşlarıyla da paylaştığı playlist’ler hazırlarmış. Müzik serüvenini kendisiyle konuştuk: Küçük yaştan beri çello, gitar ve piyanoya merakım vardı. Ortaokul çağlarında İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarına kabul edildim. Daha sonra İngiltere’nin en köklü konservatuarı olan Royal Academy of Music’in 5. sınıfından ba...