Ana içeriğe atla

Limmud'un ardından...

Henrique Cymerman – Arap Dünyası ve İsrail üzerindeki kum fırtınası
Ortadoğu’yu değiştiren Arap Baharı’nın etkilerinden bahseden İsrailli gazeteci Henrique Cymerman, bu terim yerine bir metreden daha ilerisinin görülemediği ‘Kum Fırtınası’ tanımını kullanmayı tercih ettiğini, böylece ünlü besteci Vivaldi’ye haksızlık yapılmamış olacağını söyleyerek konuşmasına başladı. Değişimin henüz çok başında olunduğunu söyleyen Cymerman, Esad’ın devrilmesinin kaçınılmaz olduğunu belirtti. Arap dünyasının rol modeli Mısır’ın kötüleşen ekonomik durumunu anlatan ünlü gazeteci, Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin bu konuda Türkiye’yi ve Başbakan Tayyip Erdoğan’ı örnek aldığını belirtti.
Sosyal ağlar aracılığıyla iletişime geçen gençlerin başlattığı ayaklanmaların sonucunda o meydanlarda bulunmayan dinci partilerin neden güçlenerek çıktığını anlatan Cymerman, kadınların bu devrimdeki önemleri ve İran’da içten içe süregelen değişime dikkat çekti. Halk ayaklanması ile devrilen liderler, cihat yanlısı grupları terör yerine alternatif aramaya sevk ettiğini belirten ünlü gazeteci, El Cezire kanalının başlattığı medya devrimine de konuşmasında değindi.

Prof. Dr. Asaf Savaş Arat - Türkiye ekonomisi üzerine bir söyleşi
NTV’deki Ekodiyalog programı ile tanınan Profesör Asaf Savaş Arat, aynı mizahi üslubunu kullanarak slaytlar eşliğinde geçmişten günümüze Türkiye ekonomisini büyüme, reel kamu borcu, tüketici enflasyonu, reel faiz, dış açık, eğitim, kadın istihdamı gibi kalemlerdeki değişimlere dikkat çekerek anlattı. 2000’li yıllardaki büyük değişime de dikkat çeken Arat, bütçenin önemine değindi, krizin yarattığı fırsatlardan bahsetti ve Türkiye’nin para yatırılabilecek en güvenli liman olduğuna dikkat çekti.
Karel Valansi

“Türk Yahudi Cemaati’nin Davos’u”: LİMMUD

Bu yıl genç yaşta yaşamını yitiren Alp Alkaş’ın anısına ithaf edilen “Rengârenk bir ahenk” başlıklı 8. Limmud Kültür Festivali 10-11 Kasım tarihlerinde Ulus Özel Musevi Lisesi’nde gerçekleşti. Yaklaşık 1400 kişi, konusunda uzman akademisyen, iş adamı, sanatçı, bilim insanı, medya mensubu ile tanışma fırsatı yakaladı.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Survivor Hayim’in gerçek dünyası - Söyleşi

Hayim, çok sevdiğim bir arkadaşımın kuzeni. Aklı başında, ne istediğini bilen biri. Askerlik dönüşünde ani bir kararla Survivor yarışmasına katıldığını duyduğumda çok şaşırmıştım. Pek spor yapmayan, atletik olmayan biri neden zor koşullarda, dayanıklılık, irade ve güç isteyen bir televizyon programına katılır? Bunları konuşurken, sayesinde takip etmeye başladığım Survivor ile ilgili tüm merak ettiklerimi de sordum; kameralara yansımayan gizli bir tuvalet var mıydı, ya da yayın bitince gidilen lüks bir otel? Begüm’le arasında bir yakınlaşma oldu mu, Merve neden pişman oldu yarışmaya katıldığına? İşte Sabah Gazetesinden Yüksel Aytuğ’un teşekkür ettiği, seyircilerin filozof olarak tanımladığı Hayim ve Survivor yarışmasının bilinmeyenleri… Survivor maceran nasıl başladı? Katılmak nereden aklına geldi? Arkadaşlarımla uzun süredir Survivor’u takip ediyorduk. Hep katılmak istiyordum ama televizyona çıkmak beni korkutuyordu. Geçen sene iki yakın arkadaşım Dominik’e gittiler. Yarışmacıları

Her yaşam bir roman - Panama´daki Türk Yahudileri

Panama´da hızla büyüyen bir Yahudi yaşamı var. Café con Teclas kitabının yazarı gazeteci Sarita Esses´in yanı sıra Antakyalı Eli Cemal, Mersinli Musa İlarslan, Trakya kökenli Julia Kohen de Ovadia ve kuzeni İstanbullu Çela Alkabes de Eskinazi ile göç hikayelerini ve Panama´daki yaşamlarını konuştuğumuz keyifli bir sohbet sizleri bekliyor. Julia Kohen de Ovadia İstanbul doğumluyum. Babam Çanakkaleli Aron Kohen, annem ise Çorlulu Suzi Bahar.  Seneler evvel büyükbabamın eltisi Meksikalı Sultana genç yaşta çocuksuz dul kalınca küçük teyzem Donna’yı yollamasını istedi anneannemden. Donna da Sultana teyzesiyle yaşamak için Meksika’ya gitti. Orada eniştem Moises Mizrachi ile tanıştı ve evlenerek Panama’ya taşındı. Büyükbabam Nessim Bahar vefat edince anneannem Coya, ablam Malka ile iki aylığına kızını görmeye Panama’ya gitti. Ancak orada ablam eniştemle tanıştı, evlendi ve hayatını Panama’da kurdu. Dört çocuğu ve on torunu var. Ablamın düğünü için Panama’ya geldiğimizde ben Saint Pulcherie’de

Karel´den Mario´ya veda…

Kelimeler acı veriyor be Mario! Zormuş senin hakkında bir veda yazısı yazmaya oturmak. Biliyorum, seçmeye çalıştığım hiçbir kelime yaşadığım üzüntüyü aktarmaya yetmeyeceği gibi, seni anlatmaya da yetmeyecek. Bir de şu var. Bu yazıyı bitirip yolladığımda ve basılıp gazetede okuduğumda senin gitmiş olduğun kesinleşecek, oysa daha çok erken! Şu an ne isterdim biliyor musun, veda yazısı yerine senin başarılarını, yeni kitaplarını, söyleşilerini yazmak, seninle yine bir röportaj yapmak. Sevgili hocam, sevgili dostum, öykülerimi ilk okuyanım, edebi yönümü en çok destekleyenim, hiç tanımadığım yazarların hiç duymadığım kitaplarıyla beni tanıştıran.  İzlediği ilginç filmleri benimle paylaşan, tartışan… “Merhaba” diye başlarsın yaratıcı yazarlık derslerine, sonra eklersin “merhaba demek benden sana zarar gelmez demektir,” diye. Koca kalbinle kimseyi üzecek, kıracak bir söz dahi etmediğinden eminim. Günlerdir seni anıyorum. “Twitter’da olmalısın” deyip sana hesap açışımızı, özene bezene seçtiğin