Ana içeriğe atla

MLYA 3 - Sabahın 3'ündeki drama

Yine uyuyamayan biri. Yağmurlu bir gece. Bu sefer aşağıdan ani bir fren sesi duyup pencereye çıkıyor. aşağıdaki arabadan bir erkek iniyor, kadını zorla arabadan indirip tokatlıyor ve arabasına binip gidiyor. Hikayeyi tamamla.
Bu sefer diyalog üzerinde çalışmak istedim. İstanbul'da yaşayan iki kadının sohbeti ve tepkileri...

Sabahın 3’ündeki drama

Şiddetli bir yağmur başladı gece yatarken. Önce şimşekler, sonra gök gürültüsü, ardından da göklerin içi boşalırcasına yağmur yağdı. Çıkan rüzgâr açık kalan koridor kapısını çarpıyordu. Salon pencerelerinden de ses gelmeye başladı. Hava sıcak diye camları açtığımı ve öylece bırakıp yatmaya gittiğimi unutmuşum. Hemen salona koştum. Pencereleri kapattım ama uykum da kaçtı. Saat gece yarısını geçmişti. Günlük gazeteleri bir daha okumak için bundan iyi bir fırsat olmaz dedim ve uykumun gelmesini beklemeye başladım. Neyse ki yağmur şiddetini azalttı kısa sürede. Hala hafif çiselese de camlar açık oturabildim o sıcak yaz gecesinde.


Saat 3’e doğru birden bire hızla sokağa giren bir arabanın fren sesiyle yerimden fırladım. Titrek sokak lambaları anca kendilerini aydınlatabiliyor bizim bu dar sokakta. Pencereden aşağıya baktığımda daha önce hiç görmediğim spor bir araba gördüm. Uzunlarını yakmış tam kapımın önünde duruyor. Öylece durdu önce. Sonra ön kapısından bir adam çıktı. En fazla 40-45 yaşlarında. Belli ki çok öfkeli. Hızlı adımlarla arabanın önüne doğru ilerledi. Bir şeye çarptı mı diye kontrol ediyordur diye düşündüm ama o ön kapıyı açarak direnen bir kadını zorla arabadan indirmeye çalışıyor. Kadın karşı koyuyor ama nafile adam ondan güçlü. Sonunda adam kadını arabadan dışarı çıkardığı gibi basıyor tokadı. Şaşkınlıktan ne yapacağımı bilemedim. Ama merak işte seyretmeye devam ettim. Kadına öyle bir tokat attı ki adam, kadın bir anda yere yığıldı. Adamsa yardım edeceğine arabasına binerek arkasına bile bakmadan çekip gitti. -Aaaa nasıl bir adammış o öyle! İnsan öyle sokak ortasında bırakır mı? Kadın ne yaptı da kızdırdı acaba bu adamı bu kadar?
-Ben de aynı şeyleri düşünerek giydim terliği indim aşağıya.
-O saatte? Tek başına? İyi cesaret var sende de. Tanımadığın bilmediğin kadın. Ya sana bir kötülük ederse, ya adam geri dönüp seni de döverse.
-O kadarını düşünemedim o sırada. Sonrasında korktum tabi koca İstanbul.
-Peki sonra ne oldu, kadın kimmiş?
-Aşağıya indim hemen ama kadını bulamadım.
-Nasıl bulamadın? İyi baktın mı? Kadın yerde baygın yatıyordu.
-Bizim sokak pek aydınlık değildir ama yerde yatan bir kadın olsa görürdüm. Ama yoktu. Biraz daha bakındım sonra eve çıktım. Hayal mi gördüm derken uyuyakalmışım. Sabah kalktığımda akşamki olayları düşündüm ve yorgunluktan hayal görmüş olduğuma iyice inandım. Ama sabah apartmandan çıkarken tam kapının önünde iki siyah tekerlek izi görmeyeyim mi? Demek ki dün akşam gördüklerim hayal değil doğruydu.
-Peki kimdi onlar, neden kavga ettiler, kadına ne oldu?
-İşte sabahtan beri ben de buna kafa yoruyorum ama bilmemiz, çözmemiz imkansız. Eğer bir akşam daha kavga etmek için bizim sokağı seçmezlerse tabi.

Karel Valansi, 31 Ekim 2012

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Survivor Hayim’in gerçek dünyası - Söyleşi

Hayim, çok sevdiğim bir arkadaşımın kuzeni. Aklı başında, ne istediğini bilen biri. Askerlik dönüşünde ani bir kararla Survivor yarışmasına katıldığını duyduğumda çok şaşırmıştım. Pek spor yapmayan, atletik olmayan biri neden zor koşullarda, dayanıklılık, irade ve güç isteyen bir televizyon programına katılır? Bunları konuşurken, sayesinde takip etmeye başladığım Survivor ile ilgili tüm merak ettiklerimi de sordum; kameralara yansımayan gizli bir tuvalet var mıydı, ya da yayın bitince gidilen lüks bir otel? Begüm’le arasında bir yakınlaşma oldu mu, Merve neden pişman oldu yarışmaya katıldığına? İşte Sabah Gazetesinden Yüksel Aytuğ’un teşekkür ettiği, seyircilerin filozof olarak tanımladığı Hayim ve Survivor yarışmasının bilinmeyenleri… Survivor maceran nasıl başladı? Katılmak nereden aklına geldi? Arkadaşlarımla uzun süredir Survivor’u takip ediyorduk. Hep katılmak istiyordum ama televizyona çıkmak beni korkutuyordu. Geçen sene iki yakın arkadaşım Dominik’e gittiler. Yarışmacıları

Yahudi Kültürü Avrupa Günü: İris ile Eran temsili düğün töreni ile yeniden evlendi

Yahudi Kültürü Avrupa Günü etkinlikleri kapsamında bu sene Neve Şalom Sinagogu’nda temsili bir Yahudi düğünü düzenlendi. İris ve Eran’ın düğünü açıklamalar eşliğinde gerçekleşirken, gazetemizin fotoğraf editörü Alberto Modiano’nun ‘Zaman ve Mekân içinde Musevilik’ adlı sergisi de yer aldı 26 Ekim Pazar günü Neve Şalom Sinagogu’nu dolduran farklı kesimlerden misafirler, on beş gün önce evlenen İris ve Eran’ın temsili düğün törenini izlemek için bir araya geldiler. Sinagogun girişinde Şalom Gazetesi Fotoğraf Editörü Alberto Modiano’nun ‘Zaman ve Mekân İçinde Musevilik’ adlı sergisi gelenleri karşıladı. İlgi ile gezilen sergide sanatçı, İstanbul Yahudi Cemaati’nin dini ritüellerini fotoğraflar aracılığıyla anlatıyor. Yahudilerin günümüz Türkiye’sinde örf ve adetlerini tanıtan fotoğraflar, Sefarad, Aşkenaz ve İtalyan Yahudilerinin dini yaşam döngüsünü konu alıyor. Gerçek bir düğün törenini öncesinde olduğu gibi genç kızlar gelenleri şeker dolu bonboniyerlerle karşıladılar ve anı

Holokost farklı etkinliklerle anıldı

Yom Aşoa, 12 Nisan akşamı Sivil ve Ekolojik Haklar Derneği (SEHAK) ile Avlaremoz’un Grand Pera’da düzenlediği bir anma etkinliğiyle anıldı.  Bu gün ayrıca Varşova Gettosundan 750 kadar Yahudi direnişçinin bir aya yakın bir süre dönemin en gelişmiş silahlarına sahip Nazilere karşı kahramanca direnişinin 75. yıldönümüydü. Anma etkinliğinde, Amsterdam’da saklandığı çatı katında yaşadıklarını ve duygularını günlüğüne geçirerek geleceğe taşıyan Anne Frank’ı ve II. Dünya Savaşı’nı anlatan ‘Günümüz İçin Bir Tarih – Anne Frank’ sergisi ziyaretçilerin ilgisine sunuldu. Sergi sırasında Anne Frank’ın yaşam öyküsünü ele alan belgesel de gösterildi. Sergi sırasında Ravit Haleva keman ve Karel Bensusan gitar ile Yahudi ezgilerinden oluşan etkileyici bir müzik dinletisi sundular. Anma çerçevesinde düzenlenen panelde Şalom yazarları Karel Valansi ve Umut Uzer ile, Avlaremoz yazarı Serdar Korucu konuşmacı olarak katıldı. Moderatörlüğünü ise Avlaremoz editörü Betsy Penso üstlendi. İstanbul Tekni