Ana içeriğe atla

6 yılın ardından Türkiye-İsrail ilişkilerinde bir ilk!

23. Dünya Enerji Kongresi kapsamında Türkiye’ye gelen İsrailli Enerji bakanı Yuval Steinitz, Türk mevkidaşı Berat Albayrak ile bir araya geldi. Bu görüşme, altı yılın ardından bakan düzeyinde gerçekleşen ilk resmi toplantı oldu

İstanbul’da düzenlenen 23. Dünya Enerji Kongresi’ne katılmak üzere İstanbul’a gelen İsrail Enerji Bakanı Dr. Yuval Steinitz, Perşembe günü sabah saatlerinde Türkiye Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak ile bir araya geldi. Mavi Marmara ardından başlayan kriz geçtiğimiz aylarda son bulurken, iki ülke arasındaki normalleşme anlaşmasının ilk meyvesini verdi. Bu görüşme, altı yılın ardından bakan düzeyinde gerçekleşen ilk resmi toplantı oldu. Daha önce de dönemin Çevre Bakanı Amir Peretz, 2013 yılında İstanbul’da BM’nin liderliğinde düzenlenen ‘Akdeniz’in Kirliliğe Karşı Korunması Sözleşmesi- Taraflar Toplantısı’na katılmış ve bu ziyaretiyle Mavi Marmara sonrası kopan ilişkilerin ardından Türkiye’yi ziyaret eden ilk bakan olmuştu. Ancak Ankara’dan bir isimle bir araya gelmemişti.


Doğalgaz ve Gazze’ye yardım ana konulardı
Albayrak ile yaklaşık bir saat görüşen İsrailli Enerji Bakanı Steinitz, daha sonra bir basın toplantısı düzenledi. Soru kabul edilmeyen toplantıya yerli ve yabancı basın mensuplarının ilgisi büyük oldu. Türkiye’de olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Steinitz, Berat Albayrak ile toplantısının içeriğine değindi.
İki ülke ilişkilerinin normalleşmesinin somut hale getirilmesine olan bağlılıklarını ifade ettiklerini belirten Bakan, başta doğalgaz olmak üzere enerji sektörü ve ekonomik işbirliğinin önemine değindi. İsrail’in Türkiye’ye ve oradan Avrupa’ya doğalgaz ihracatı için fırsatların konuşulduğunu söyleyen Steinitz, karşılıklı bir enerji diyalogu oluşturulmasının karara bağlandığını belirtti.
Steinitz ayrıca Gazze’ye yapılacak elektrik tedariki ve insani yardımın da toplantıda görüşüldüğünü belirtti. Türkiye’nin Filistin halkına yardımını desteklediğini, Gazze halkının yaşam koşullarını iyileştirecek her türlü katkıyı memnuniyetle karşıladıklarını ve bu girişimleri destekleyeceklerini vurguladı.

Bass: İsrailli ve Türk bakanların görüşmesi, enerjinin barış ve istikrarı nasıl teşvik edebildiğini gösteriyor
“Burada olduğum için çok mutluyum” diyerek sözlerini tamamlayan Steinitz, daha sonra Atlantic Council’in düzenlediği ‘Doğu Akdeniz'de Yeni Bir Manzara’ toplantısının açılış konuşmasını yaptı. Albayrak’ın da katıldığı toplantı önemli enerji firmalarının ilgisini çekerken bu oturum basına kapalı olarak gerçekleştirildi.
Oturumun dinleyicileri arasında ABD Büyükelçisi John Bass da bulunuyordu. Anadolu Ajansı’nın sorularını cevaplayan Bass, enerjinin herkes için merkezi konumda bulunduğunu söyledi ve enerji güvenliğinin önceliğine değindi. Büyükelçi, "İsrail enerji bakanını, Türkiye enerji bakanı ile burada iki ülkenin ekonomisine de fayda sağlayacak ortak projeleri tartışıyor görmek, enerjinin barış ve istikrarı nasıl teşvik edebildiğini gösteriyor. Bu hedeflere ulaşılmasını güçlü bir şekilde destekliyoruz," dedi. Enerji iş birliğinin Kıbrıs sorunun çözümünde de temel bir noktayı oluşturduğunu ekleyen Bass, Kıbrıs’ta anlaşmaya varılması için devam eden müzakere sürecini güçlü bir şekilde desteklemeye devam ettiklerini kaydetti.
Karel Valansi Şalom Gazetesi 13 Ekim 2016



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

“We are Beyond What I Had Dreamed of When I Moved to Dubai”

Cem Habib  We talked about how the peace deal between Israel and the United Arab Emirates affected the Jewish life in the Emirates, with the investment manager Cem Habib, who has been living in Dubai since 2016, and who is one of the founding members of the Jewish Council of Emirates (JCE), the first officially recognized Jewish community of the UAE. How long have you been living in Dubai? What influenced you in deciding to live here? I moved to Dubai in 2016, before I had been living in London. My customer base at that time was in Kazakhstan and it had gotten harder commuting there from London every month after 6 years. There were three direct flights between Dubai and Kazakhstan, every day, with a flight time of less than 4 hours. To improve our quality of life and to spend more time with the kids, we moved to Dubai. When moving, how could you overcome the thought “As a Jew, will I be comfortable living in an Arab country with my family?” I talked to my friends from different countri

Survivor Hayim’in gerçek dünyası - Söyleşi

Hayim, çok sevdiğim bir arkadaşımın kuzeni. Aklı başında, ne istediğini bilen biri. Askerlik dönüşünde ani bir kararla Survivor yarışmasına katıldığını duyduğumda çok şaşırmıştım. Pek spor yapmayan, atletik olmayan biri neden zor koşullarda, dayanıklılık, irade ve güç isteyen bir televizyon programına katılır? Bunları konuşurken, sayesinde takip etmeye başladığım Survivor ile ilgili tüm merak ettiklerimi de sordum; kameralara yansımayan gizli bir tuvalet var mıydı, ya da yayın bitince gidilen lüks bir otel? Begüm’le arasında bir yakınlaşma oldu mu, Merve neden pişman oldu yarışmaya katıldığına? İşte Sabah Gazetesinden Yüksel Aytuğ’un teşekkür ettiği, seyircilerin filozof olarak tanımladığı Hayim ve Survivor yarışmasının bilinmeyenleri… Survivor maceran nasıl başladı? Katılmak nereden aklına geldi? Arkadaşlarımla uzun süredir Survivor’u takip ediyorduk. Hep katılmak istiyordum ama televizyona çıkmak beni korkutuyordu. Geçen sene iki yakın arkadaşım Dominik’e gittiler. Yarışmacıları

The one question people asked me when I got home from Turkey - Tami Sussman

If I had been handed a hundred dollars for every Australian Jew who asked me if I was worried about travelling to Turkey in July due to antisemitism, I would have been able to fly business class. Qantas business class. Add another hundred for every Jew who asked me how I could justify supporting the Turkish economy in the current climate and I could have made it a return flight.  Instead, I found myself wedged between my screaming children in economy with separate  Bluey theme songs blasting through unsynced iPads, reassessing every life choice that had brought me to this point. Reproducing with their half-Turkish Sephardi father Yosi “because he is very good looking” suddenly seemed like a questionable decision made by a naive 30-year-old who didn’t consider the inevitable trip we’d have to make in order for the children to meet their great grandmother, aunts, uncles and cousins who don’t travel further than Madrid.  The honest truth is yes, I was worried about antisemitism. I had rea