Ana içeriğe atla

Armi tarifine de yardımcı olmuşum :)

Armiko (Yeşil Domates Yemeği)

Etiketler
armiko1Mevsim yazdan sonbahara dönerken turşuluklar pazar tezgahlarında boy göstermeye başlar. Kısacık, hüzünlü ama aynı zamanda keyifli bir zaman dilimidir de bu dönem. Yeşil domatesler, acurlar, kelekler becerikli ellerin kendilerini lezzetli turşulara dönüştürmesini bekler.
Yeşil domatesleri gördüğümde aklıma sadece turşu gelmiyor tabii… Hem Avnet’in gülümseten “Kızarmış Yeşil Domatesler” filmini hem de rahmetli anneannemi hatırlarım ne zaman yeşil domates görsem.
Anneannem yeşil domateslerden harika bir yemek yapardı çocukluğumda: Armiko. Yahudi mutfağından çok lezzetli, hafif ve vitamin deposu bir yemek…
armiko2Bu güz başlangıcında da pazar tezgahlarına sıralanan yeşil domatesleri görünce hemen harekete geçtim ve Armiko pişirdim. Daha önce bilmeyenlere çok ilginç ve lezzetli geldi. Pişirmesi de son derece kolay. Denemek isteyenlere…
ARMİKO
MALZEME: Yeşil, turşuluk domatesler (1 kg), soğan (1-2 orta boy), sarmısak (2-3 diş), pirinç (1/2 çay bardağı), zeytinyağı (1/2 çay bardağı), tuz, şeker. (Eğer illa biraz renk olsun derseniz, ki ben derim, 1-2 adet de olgun domates kullanabilirsiniz)
İsteyenler maydanoz da ekleyebilir. (bu püf noktası için teşekkürler Karel Valansi)
YAPILIŞI: Soğanları kuş başı doğrayıp, incecik kıydığınız sarmısakla birlikte zeytinyağında pembeleşene kadar kavurun. İrice doğradığınız yeşil domatesleri ekleyin. Hafifçe tıngırdamaya başladığında pirinci ve 1 çay bardağı suyu ekleyin. (Domatesler su saldığı için mümkün olduğu kadar az su kullanmanızı öneririm).
Ilık veya soğuk olarak servis edebilirsiniz. Afiyet olsun.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Survivor Hayim’in gerçek dünyası - Söyleşi

Hayim, çok sevdiğim bir arkadaşımın kuzeni. Aklı başında, ne istediğini bilen biri. Askerlik dönüşünde ani bir kararla Survivor yarışmasına katıldığını duyduğumda çok şaşırmıştım. Pek spor yapmayan, atletik olmayan biri neden zor koşullarda, dayanıklılık, irade ve güç isteyen bir televizyon programına katılır? Bunları konuşurken, sayesinde takip etmeye başladığım Survivor ile ilgili tüm merak ettiklerimi de sordum; kameralara yansımayan gizli bir tuvalet var mıydı, ya da yayın bitince gidilen lüks bir otel? Begüm’le arasında bir yakınlaşma oldu mu, Merve neden pişman oldu yarışmaya katıldığına? İşte Sabah Gazetesinden Yüksel Aytuğ’un teşekkür ettiği, seyircilerin filozof olarak tanımladığı Hayim ve Survivor yarışmasının bilinmeyenleri… Survivor maceran nasıl başladı? Katılmak nereden aklına geldi? Arkadaşlarımla uzun süredir Survivor’u takip ediyorduk. Hep katılmak istiyordum ama televizyona çıkmak beni korkutuyordu. Geçen sene iki yakın arkadaşım Dominik’e gittiler. Yarışmacıları ...

Kimdir bu Yahudi komşum?

500. Yıl Vakfı Türk Musevileri Müzesi tarafından düzenlenen Yahudi Kültürü Avrupa Günü geçtiğimiz pazar günü yüksek bir katılımla gerçekleştirildi.  ‘Kaybolan Diller’ teması ile gerçekleşen güne katılan katılımcılar birçok etkinlikle Türk Yahudi kültürüne ait gelenekleri, şarkıları, düğün ve diğer merasimlerine birebir tanık olarak tanıdılar.  Yahudilerin kültürel ve tarihi mirasını tanıtmak amacıyla, 27 Kasım Pazar günü, Avrupa’nın otuza yakın ülkesinde düzenlenen Yahudi Kültürü Avrupa Günü kentimizde de yoğun ve keyifli bir programla kutlandı. ‘Kimdir bu Yahudi komşum?’ etkinliği, Yahudi Kültürü Avrupa Günü Uluslararası oluşumu çerçevesinde 500.Yıl Vakfı tarafından Türk Musevileri Müzesinde düzenlendi. 1999 yılından beri Avrupa’nın birçok şehrinde, 2001 yılından beri de Türkiye’de her yıl düzenlenen Yahudi Kültürü Avrupa Günü’nün bu seneki teması ‘Kaybolan Lisanlar’ idi. Saat 11’de kapılarını ziyaretçilerine açan Neve Şalom Sinagogu ve Türk Musevileri Müzesi gün boyunca ...

Riva Hayim'den güzel bir sürpriz :)

Kelebek 
Korse’nin 
duvarındaki
 delik 
ve 
pazar 
günkü
 tezgahtar Pazar günü Beyoğlu’ndaki Kelebek Korse Mağazasında, satış elemanı olarak Türk Musevi Cemaat Başkanı İshak İbrahimzadeh vardı. İbrahimzadeh’nin tezgahın arkasına geçmesi, cemaati temsilen değil, kişisel aldığı bir karardı; bunu belirtelim.  Çoğu kişi okumuştur; Kelebek Korse ile ilgili çok sayıda röportaj yapıldı. Uzun süredir gazetelerde haber olan bir durum. Özetle, ‘10 yıl yasasıyla’ birlikte esnaf yavaş yavaş Beyoğlu’nu terk ediyor. Kelebek Korse’nin sahibi İlya Avramoğlu’nun durumunda ise, 3000 TL olan bir kira bedeli bu yasayla birlikte yaklaşık 30 bin TL oldu.  Özetle hukuken mülk sahibi hak sahibi. Yani mülk sahibi dilediğine mülkünü kiralar, dilediğinde de kiracısından 10 katı kira ister. Hatta bu süreçte kiracıyla muhatap bile olmak zorunda değil. Hukuken bir yasa var çünkü. Merhametli falan olmak zorunda değil. Karşı taraf da başka bir azınlığın temsiliyetini yapıyor. Kaldı ki yan taraftaki z...