Ana içeriğe atla

Başbakan Yardımcısı Türkeş: "Holokost, tarihten bize seslenen güçlü bir uyarıdır"


Uluslararası Holokost Anma Töreni Ankara Üniversitesinde, Başbakan Yardımcısı Yıldırım Tuğrul Türkeş´in katılımıyla gerçekleşti. 
6 milyon Yahudi’nin hayatını kaybettiği Holokost  kurbanlarını anmak için, Dışişleri Bakanlığı ve Türk Yahudi Toplumu tarafından organize edilen  anma törenine bu sene, geçen seneki gibi Ankara Üniversitesi ev sahipliği yaptı. 
Holokost Anma Töreni açılış konuşmalarını  Rektör Erkan İbiş, Dışişleri Bakanlığı Araştırma ve Güvenlik İşleri Daire Başkanı Büyükelçi Aylin Taşhan ve Başbakan Yardımcısı Yıldırım Tuğrul Türkeş yaptı. Müzik dinletilerinin ardından, hava muhalefeti nedeniyle  törene katılamayan Hahambaşı Rav İsak Haleva'ın mesajı okundu. 
Törende söz alan  Başbakan Yardımcısı Yıldırım Tuğrul Türkeş,  Holokost'u insanlık tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir vahşet olarak niteledi ve  asıl felaketin  ölüm kamplarında değil, çok daha önce, artan önyargı, ırkçılık karşısında toplumun kayıtsız ve sessiz kalması ile başladığını belirtti. Türkeş şöyle konuştu: "Nefret ve ötekileştirmeye karşı sessiz kalmamalıyız, Holokost, tarihten bize seslenen güçlü bir uyarıdır."
 İsrail'in Ankara Büyükelçisi Eitan Na'eh ve ABD 'nin Ankara Büyükelçisi John Bass'ın da hazır bulunduğu tören, kurbanlar anısına mum yakma töreniyle sona erdi.
Nazi Almanyası’nın en büyük  toplama ve ölüm kampı Auschwitz- Birkenau’nun kurtuluş günü olan 27 Ocak, Birleşmiş Milletler'in 2005 yılında oybirliğiyle aldığı bir kararla Nazi kurbanlarının anılmasına adanarak, Uluslararası Holokost Anma Günü ilan edilmişti. 
Karel Valansi Şalom Gazetesi 27 Ocak 2017
http://www.salom.com.tr/haber-101893-basbakan_yardimcisi_turkes_quotholokost_tarihten_bize_seslenen_guclu_bir_uyaridirquot.html

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Survivor Hayim’in gerçek dünyası - Söyleşi

Hayim, çok sevdiğim bir arkadaşımın kuzeni. Aklı başında, ne istediğini bilen biri. Askerlik dönüşünde ani bir kararla Survivor yarışmasına katıldığını duyduğumda çok şaşırmıştım. Pek spor yapmayan, atletik olmayan biri neden zor koşullarda, dayanıklılık, irade ve güç isteyen bir televizyon programına katılır? Bunları konuşurken, sayesinde takip etmeye başladığım Survivor ile ilgili tüm merak ettiklerimi de sordum; kameralara yansımayan gizli bir tuvalet var mıydı, ya da yayın bitince gidilen lüks bir otel? Begüm’le arasında bir yakınlaşma oldu mu, Merve neden pişman oldu yarışmaya katıldığına? İşte Sabah Gazetesinden Yüksel Aytuğ’un teşekkür ettiği, seyircilerin filozof olarak tanımladığı Hayim ve Survivor yarışmasının bilinmeyenleri… Survivor maceran nasıl başladı? Katılmak nereden aklına geldi? Arkadaşlarımla uzun süredir Survivor’u takip ediyorduk. Hep katılmak istiyordum ama televizyona çıkmak beni korkutuyordu. Geçen sene iki yakın arkadaşım Dominik’e gittiler. Yarışmacıları

Democratya!* İsrail’de Kırmızılı Kadınların Direnişi

2022 yılı sonunda göreve başlayan, Binyamin Netanyahu liderliğindeki yeni hükümet, İsrail tarihinin en aşırı sağcı ve dindar partilerinden oluşuyor. Bu koalisyon, kuruluşundan bu yana kendini Orta Doğu ’ nun tek demokrasisi olarak tanımlayan İsrail’in geleceği ve demokratik yapısı için büyük bir tehdit oluşturuyor. Bu tehditler bir çok farklı koldan ilerliyor.    Netanyahu ’ nun uzun süredir basını kontrol altına alma çabası demokrasinin ifade özgürlüğü ilkesini tehdit ediyor. Filistinliler dahil azınlık gruplarının, LGBTQ+ toplumunun ve kadınların kanun önünde eşitliğini ihlal edecek yasa tasarıları , demokrasinin bir diğer önemli prensibi olan eşit haklar ilkesini tehdit ediyor. İsrail ’ de yürütme ve yasama erkleri her zaman hükümet tarafından kontrol edilmekte. Yüksek Mahkeme, iktidar partilerinin gücünü kontrol eden ve anayasa görevini yerine getiren Temel Yasaların uygulanmasını güvence altına alan tek  kurumdur. Ancak yeni hükümet yasama üzerinde sınırsız güç sahibi olmak için Y

Yahudi Cesaret Ödülü üzerine

24 Haziran 2018 seçiminde CHP’den Cumhurbaşkanı adayı olan Muharrem İnce, 16 Ağustos’taki Twitter paylaşımlarıyla isim kullanmadan hükümete yönelik eleştirilerini sıraladı. Bu eleştirilerinin arasında “Siz, yaptığınız hizmetlerle Yahudi Cesaret Ödülüne lâyık görülen ve bu ödülü kendine lâyık görenlersiniz” ifadesine de yer verdi.  İnce’nin bu paylaşımı bu konudaki ilk çıkışı değildi. Geçtiğimiz yılın Aralık ayında, partisinin Yalova Merkez İlçe 10. Olağan Kongresi’ndeki konuşmasında da “Dünyada ‘Yahudi Cesaret Ödülü’ ya da diğer adıyla ‘Davut Yıldız’ı alan tek Müslüman, Recep Tayyip Erdoğan’dır,” demişti.  İnce, 2013 yılında yaptığı bir başka konuşmada ise bu sefer Türkiye’nin Rum vatandaşlarını kızdırmıştı. “Atatürk olmasaydı, (…) adınız Ahmet, Hasan, Hüseyin olmazdı, Dimitri, Yorgo olurdu. Bunları doğru bilmeleri lazım” demiş, gelen tepkilerin ardından Twitter hesabından “Benim gibi askerlik yapan, vergi veren, Cumhuriyet’e inanan, vatandaşımız olan Yorgo ve Dimitri’leri kastetm